Konya
16 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.56
  • ALTIN
    2496.0
  • BIST
    9548.09
  • BTC
    62707.09$

MERHAMET

15 Temmuz 2015, Çarşamba 00:00
Sevaba sebeptir çekilen çile

Yoğrulmuş mayamız merhamet ile

İyilik dileriz düşmana bile

Duada dilimiz Mevlâ’ya gider

                 A. Rahim Karakoç

 

Gerçekten Müslümanların, özellikle dedelerimizin mayası merhametle yoğrulmuştur. Çünkü biz elhamdülillah Müslü­man’ız ve günde yüzlerce defa çektiğimiz Besmele’de Yüce Yaratıcımızın Rahman ve Rahim sıfatlarını dile getiririz, tekrar ederiz.

Kur’an-ı Kerimde Rabbimizin “Rahman” ismi celili 57 defa, “Rahim” sı­fatı da 115 defa önemine binaen zikredilmiştir. Sev­gili Peygamberimiz için Allah; “Ben seni âlemlere rahmet olarak gönderdim”([1]) buyurmaktadır. 

Devlet-i Aliyye'nin kurucusu Osman Bey vefat ederken oğlu Orhan Bey'e şöyle vasiyet etmiştir: "Ben ölüyorum; Fakat esef etmiyorum. Çünkü senin gibi bir halef bırakıyorum. Adil ol, iyi adam ol, merhametli ol. Bütün tebaanı müsavat (eşitlik) üzere himaye et. Din-i İslâm’ı neşreyle (yay). Yeryüzünde padişahla­rın vazifesi budur ve Cenâb-ı Hakk'ın lütfuna işte bu suretle mazhar olurlar."([2])

Dünyada yavrusuna en merhametli hayvanın Hüma kuşu ol­du­ğunu, teba­asına en merhametli devletin de Osmanlı olduğun­dan dolayı Osmanlı sarayına hüma kelimesinden gelme Saray-ı Hümayun dendiğini tarihçi Hammer “Os­manlı Tarihi” isimli değerli eserinde kaydetmektedir.([3])  

Hıristiyan yazar Urfa’lı Metos, kendi idarecilerini zalim ve merhametsiz olarak nitelerken, Selçuklu Sultanları hakkında şöyle der:  “Sultanın yüreği Hıristiyanlara karşı şefkat dolu idi. O geçtiği memleketin halkına bir baba gözü ile bakıyordu. O, böy­lelikle hiçbir muharebe yapmadan birçok eyalet ve şehirlere hâkim oldu.”([4])

Kanuni Rodos’u alınca, Rodos Şövalyelerinin ihtiyar baş­kanı için: “Şu kâfiri bu yaşında yerinden yurdundan ettiğime üzülüyorum” demiştir.([5]) Yine birçok Hıristiyan yazar; “Osman­lılar bize, aynı dinden ama mezhebimiz ayrı olan Kato­liklerden daha fazla insaflı ve merhametli davranmaktadır” demiş­lerdir.([6]) Bir başka Hıristiyan yazar da Osmanlıda Hıristi­yan kölelere ne kadar merhametli davranıldığını, kendilerinin yaptığı ile kıyas kabul etmeyeceğini dile getirir.([7])

 

Ahi Evren’in müritlerine tavsiyesi: Müslim gayri Müslim tefriki yapma­dan: 

1-Elini açık tut

2-Sofranı açık tut

3-Kapını açık tut

1-Gözünü bağlı tut

2-Dilini bağlı tut

3-Belini bağlı tut([8])     

Sızlatmıyorsa kalbini bir dertlinin sesi

Lâyık olur mu namına insan denmesi    

Nasûhî

Hz. Ömer birini vali yapmak için kararnamesini yazdırır. Adamı uğurla­mak için halk toplanır, tabii ki çocuklarda. Vali adayının çocuklara hiçte hüsnü muamele göstermediğini gö­rünce Hz. Ömer, kararnameyi yırtar ve “Benim peygamberim, büyüğüne hürmet, küçüğüne de şefkat ve merhamet göstermeyen bizden değildir buyurdu, ben seni vali gönderemem” demiştir.

Çok kurnaz ve oyunlu bir kadın kocaya varmış ama aldığı adamın önceki hanımdan 4-5 tane çocuğu var. Kadın çocuklarla sofrada yumurta falan yerken kendine pişirmez, çocuklar; “anne sen neye yemiyorsun, kendine neye pişir­medin?” dediklerinde; “anamız taş kökü yesin, o yemese de olur, ama çok ısrar eder­seniz, yumurtaların sarılarını verin yeter!..” dermiş. 

Fakat her şeyin aşırısının zarar olduğu gibi, atalarımız bu hususta da; “fazla merhametten maraz doğar” demişlerdir. Aşırı merhamet de zaafa ve istismara sebep olur. Bunun da unutulmaması gerekir.

 

Dipnotlar:

1-Enbiya Sûresi, 107.

2-Von Hammer. “Osmanlı Devleti tarihi”, Üçdal Neşr. İst. 1996, c. 1, s. 88.

3-Hammer, a.g.e.c.1,s.67-92; Erol Güngör,“İslam Üzerine Düşünceler”, s. 71. 

4-Urfalı Metos’un Vakâyinâmesi ve Papaz Gregor’un Zeyli(1136-1162),Türkçe’ye Çeviren:Hrant Andreasyan,Ankara 1987, 170-171.

5-Nevzat Kösoğlu, a. g. e. s. 224. 

6-Leyla Coşan, “Tanrım Bizi Türklerden Koru- Almanların Türklerden Korunmak İçin Yazdıkları Dualar-Yeditepe yay. İst. 2009, Osmanlıların Katoliklere göre daha insancıl ve merhametli oldukları s.165,

7-Osmanlıda Bir Köle, “Michel Herbeer’in Anıları”, 1585-1588, Çeviren Türkıs Noyan,Kitap Yayınevi, İst. 2003. s. 10, 11, 15, 145, 201.

8-İbrahim Refik, “Ulu Çınarın Gölgesinde”, Albatros Yay. İst. 2004, s. 88.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.