Konya
16 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.49
  • EURO
    34.60
  • ALTIN
    2489.4
  • BIST
    9549.24
  • BTC
    62019.18$

KURBAN ETİ NASIL SAKLANIR!

28 Temmuz 2021, Çarşamba 08:47

Dünyevileşmek, uydurulmuş dinin ilk basamaklarından biridir. “Uydurulmuş dini yaşıyorsunuz” deyince, düşünmüyor, çok çabuk tepki verip “dine zarar veriyorsun” diye hepiniz kızıyor, olmadık şeyler söylüyorsunuz. Hadi şimdi tepki vermeden önce kendimizi bir kontrol edelim. Yine bir kurban dönemini geçirdik. Neler yaptık, neler yapmadık?

Kimimiz hisseye girdi, kimimiz kendi kesti, bazı uyanıklarda kurban telaşı olmasın diye mi, yoksa daha ucuz olduğu için mi Afrika’ya gönderip sorumluluktan kurtulduğunu mu zannetti, niyetleri nedir bilemem. Onu sadece Allah bilir, günahlarına girmek istemem. (Tabii ki kestiği kurbanın haricinde bir ikincisini gönderene sözüm yok)

Bana öyle geliyor ki, çoğunluk kendini kandırdı bu kurbanda da, unutmayın ki, kendinizi kandırabilirsiniz ama Allah’ı asla kandıramazsınız.

Farkındasınız değil mi, daha kurban gelmeden ve kurban bayramı boyunca görsel ve yazılı basında ünlü ya da ünsüz aşçıların "kurban eti nasıl pişirilir ve nasıl saklanır" haber ve konuşmalarına şahit olduk ama "nasıl dağıtılır" şuurunu oluşturacak bir program seyretmedik, bir yazıya rastlamadık. Bu da gösteriyor ki, kurbanın adabı değil, nasıl tüketileceği, nasıl saklanacağı merak edilir olmuş. Onlara kızmamak lazım, talepler oluşunca, arz da oluşacaktır.

Kurban gelmeden derin dondurucular ve sucukluk malzemeler alındı, etleri istifledik, nasıl saklanacağını da öğrendik ya, artık bir sonraki kurbana kadar et sıkıntımız kalmadığı için kasaba da minnet etmeyeceğiz, elhamdülillah!...

Peki, kurbanın aslı neydi, onu kendinize hiç sormayı düşündünüz mü? Afrika’ya açlara gönderdim dediğiniz kurbanın ne kadarını siz yediniz, ne kadarını gelen misafirlerinize ikram ettiniz? Hani manasınca kesilip üçte bir kuralına ne oldu? Demem o ki; yine gerçek hüviyetinde bir kurbandan öte, maalesef bu yılda, ya telaşesinden kurtularak görevini yerine getirmiş edasıyla tatil kaçamağı, ya da kavurma ziyafeti ve yıl boyunca yenilecek et stoku bayramı oldu gibi.

Hani Efendimizden nakledilen kurbanla alakalı kıssa vardı, hatırlayanınız var mı?

Peygamber Efendimiz kurbanını kesmiş parçalama işlemi bittikten sonra, evden ayrılmış.

Hz. Ayşe validemiz de, kurban etinin hemen hemen hepsini ihtiyaç sahiplerine dağıtmış. Evde kalansa, sadece kurbanın “kürek kemiği”

Peygamber Efendimiz eve gelince Ayşe validemize sormuş; “Ya Ayşe, Kurban’ı ne yaptın, ondan geriye ne kaldı?”

Ayşe validemiz cevap vermiş; “Kurbandan bize kalan, bir kürek kemiğidir, ya Rasulullah”

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz gayet mutlu bir ifade ile şu karşılığı vermiş; “Desene kürek kemiği dışında hepsi bizim oldu.”

Sahi, sizin kurbanınızın ne kadarı size kaldı, sizin kurbanınız peygamber kurbanı gibi mi oldu, yoksa uydurulmuş adet üzere yerine getirilen et bayramı gibi mi oldu?

Bilmem bu kıssa sizin ve İslam’ı tebliğ eden o kutlu Peygamberin kurban anlayışıyla nasıl örtüşüyor ve siz hala o Peygamberin ümmetiyim diye nasıl sevinebiliyorsunuz?

Kendimizi bir daha kontrol edelim, kaçımız kurbanını Allah rızası için usulüne göre kesti? Muhakkak ki vardır, istisnalar kaideyi bozmaz ama genelimiz kurbanın adabından uzak kesti. Ama görünen o ki; Kurbanlarımız ibadet, yardımlaşma ve fakire ulaştırma ruhundan çok uzaktı. Biliniz ki kurban, yardımlaşma ve takva içindir. Kurbanın etinin çoğu size kalınca, takvası Allah’a ulaşmaz. Kurbanın eti ihtiyaç sahiplerine verilince sizin takvanız Allah’a ulaşır ve kurbanın gerçek anlamı ortaya çıkar.

İşte bu yüzdendir, sekülerleşmiş Müslümanlar diye sürekli bahsettiğime örnek bir durumu yine bu kurbanda da yaşadık. İslam neyi öngörüyor ve sekülerleşmiş Müslümanların adet üzere kurban kesimi ve atalarının geleneği üzerine yaşanan dini yaşayışlarını gördük.

Maalesef namazımızdaki huşu, haccımızdaki şuur kaybı, kul hakkına riayetsizliğimiz gibi kurbanımızdaki yardımlaşma ve ihtiyaç sahibine ulaştırmadaki eksikliğimizi bir kez daha gözler önüne serdik. Sonra da “dualarımız neden kabul olmuyor?” diye bilinçsizce sorgulamaya girdik.

Biliyorum, çoğunuz bana kızdı ama lütfen bana kızmadan önce hayatınızın tüm evresinde ve kurban adabında, dini gerçek anlamıyla yaşayıp yaşamadığınıza, sekülerleşip sekülerleşmediğinize bir bakın. Ve buzdolaplarınızı, derin dondurucularınızı tekrar kontrol edin, sonra da bana ne söyleyecekseniz söyleyin, söyleyecekleriniz başım gözüm üstüne, aldım kabul ettim. Sürçü lisan ettiysem de af olmasın, söyleyin bir daha yapmayayım.

Allah, yaptıkları kurban ibadetini adabıyla ifa edenlerin kurbanlarını kabul etsin. Ama şu bir gerçek ki, kurbanı uhrevileştireceğimize dünyevileştirerek bir kurban imtihanını daha kaybettik.

İnşallah, bir daha ki kurbanda ilahi rızayı ve Peygamber Efendimizin sünnetini göz önüne alarak, dünyevileşmekten ve nefsimizin hep bana demesinden kurtulup, gerçek anlamda yardımlaşmayı ve gerçek bir kurban yaşamamız duası ile.

Yorumlar

  • yorum avatar
    osman
    12-08-2021 09:46

    elinize sağlık

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.