Konya
23 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.60
  • EURO
    34.80
  • ALTIN
    2409.7
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66148.38$

KÜLTÜRÜMÜZÜN DEĞERLİ PARÇASI: ÇAY

24 Mayıs 2019, Cuma 08:57

Günlük hayatımızda belki de sudan daha fazla tükettiğimiz, bazı zamanlarda edebiyatını yaptığımız, koyu sohbetlerin olmazsa olmazı çayın, sosyal hayatımızda önemli olduğu kadar vücudumuzda da çok önemli işlevleri bulunmaktadır. Çay tüketiminin sağlığa faydalarını destekleyen kanıtlar, bilimsel literatürde yayınlanan her yeni çalışmada daha da güçlenmektedir.

Çay ilk olarak Milattan Önce 2737 yılında, Çin İmparatoru Shen Nung tarafından, kaynayan suya çay yapraklarının düşmesi sonucu bulunmuştur. Kaynayan suda oluşan bu karışımın aroması ve tadı beğenilmiş, önce Çin’e, oradan da tüm dünyaya yayılmıştır. Ülkemizde de 1924 yılında Rize başta olmak üzere Doğu Karadeniz Bölgesi’nde çay fidan ve tohumu ekimi ile ilgili çalışmalar yapılmıştır.

Çay, dünya çapında popüler bir içecek olarak kullanılmaktadır ve bileşenleri sayesinde tıbbi olarak yararı bulunmaktadır. Çay tüketiminin ayrıca kalp-damar ve metabolik sağlığın korunmasını içeren hastalıklarının önlenmesi için yararlı olduğu gösterilmiştir. İçeriğindeki çeşitli bileşiklerden dolayı özellikle damar sertliği ve koroner kalp hastalıkların önlenmesinde yararlı etkiye sahiptir.

ÇAY VE VÜCUT SIVI DENGESİ

Vücudun sıvı dengesini optimal veya en azından yeterli bir seviyede tutmak sağlığımız için önemlidir. Yeterli sıvı tüketilmediğinde vücut sıvı dengesi tehlikeye girebilir. Özellikle az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde bu durum önemli bir sağlık sorunudur. Çay dünya üzerinde sudan sonra en çok tüketilen içecektir. Kişi başına yılda ortalama olarak yaklaşık 40 litre olduğu belirtilmektedir. Bu rakam ülkeler arasında farklılık gösterebileceği gibi ülkemizde kişi başına yıllık çay tüketiminin bu ortalamanın üzerinde olduğu düşünülmektedir.

ÇAY ve KAFEİN

Kafein; kakao, kahve ve kolada bulunduğu gibi çayda da doğal olarak bulunur. Çaydaki bu kafein miktarı demlenme süresi, demlenme sırasında çayın karıştırılıp karıştırılmaması, çay-su oranına bağlıdır. Yaklaşık 200 ml klasik bir şekilde hazırlanmış çayda yaklaşık 40mg/fincan kafein bulunduğu düşünülmektedir. Kafeinin günlük tüketim düzeyi 300 mg’ı aşmamalıdır. Fazla kafein tüketimi diüretik etki yaparak vücut sıvı dengesini etkileyebilir, uykusuzluk ve çarpıntı yapabilir.

ÇAYIN KORUYUCU ETKİLERİ

Çayın kanseri önleme etkisinin varlığını belgeleyen çok sayıda yayın bulunmaktadır. Çayda bulunan bazı bileşiklerin( kateşinler ve teaflavinler), insanlarda çeşitli kanser türlerinin riskini azalttığı gösterilmiştir. Yapılan bir çalışmada siyah çay tüketimi ile cilt kanseri riskinde belirgin azalma görülmüştür. Aynı şekilde Japonya’da yapılan başka bir çalışmada gelişmiş prostat kanserinin yeşil çay tüketimi ile doza bağlı olarak azaldığı görülmüştür. Uruguay’da yapılan başka bir çalışmada sigara içen erkeklerde çay tüketimi ile akciğer kanseri riskinin azaldığı görülmüştür. Benzer şekilde Tayvan’da yapılan bir vaka kontrol çalışmasında, yeşil çay içmeyip sigara içenlerde, günde 1 bardaktan fazla yeşil çay içip aynı zamanda sigara içenlere kıyasla daha yüksek akciğer kanseri riski görülmüştür. Aşama I ve II meme kanseri hastalarında günde 5 bardaktan fazla yeşilçay tüketimi, günde 4 bardak veya daha az tüketenlere göre daha düşük nüks etme oranı ve daha uzun hastalıksız bir süre göstermiştir. Ayrıca yeşil ve siyah çaylar kalp damar hastalıklarına karşı temel koruyucudurlar.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.