Konya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.59
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2508.8
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    64427.85$

KÖŞEYE SIKIŞTIRMAK İSTİYORLAR (1)

26 Kasım 2021, Cuma 09:18

Oyun içinde oyunlar izliyoruz. Hergün yeni bir senaryo her gün yeniden şeytani atılan adımlar. Batı ve şürekâsı hedefine aldığı ülkemizi batırabilmek mevcut iktidarı düşürebilmek için küresel şeytanların iblisleştiği bu dönemde hız kesmeden tıpkı Osmanlı Devletine yaptıkları gibi bu kutsal emaneti de bölüp parçalamak ve diz çöktürmek istiyorlar.

Benim anlamadığım hala bu oyunu görmezden gelip denklemleri çözme konusunda duyarsız davrananların günü birlik halleridir. Ağzı olan konuşuyor. Adam çıkmış TV programlarına tuzu kuru tabi, seslendirilen yine aynı nakarat ve söylemler değişmeden gelen kuru gürültü. Ya düşünün bir kere. Şu an elan yedi düvele karşı elini taşın altına elini koymuş ve kurtulma mücadelesi veren bir zihniyetle, bunu kulağının üzerine yatıp anlamazlıktan gelen ve üzerimize oynanan oyunlara içte içe çanak tutan söylemleriyle durumu daha da kangrenleştiren hatta girdaplaştıran ve çatışma peşinde koşan bir başka ayrı zihniyet. Tamam, elbet sorunlar konuşulacak. Çözümler birlikte bulunacak. Fakat toplumun kangren haline dönmüş yarasını birlikte sarmak, merhem olmak yerine o yarayı kaşıyarak daha da derinleştirmek ve bundan menfaat beklemek nedir ya? Ancak müstevlilerin siyasi emellerine tevhit eden iç umacı garabetlerin umduğu kötü ve hasis bir beklentidir bu.

Evet kimse inkar etmiyor. Gerçekten zor durumdayız. Zamların peş peşe gelmesi mazota benzine vs. yapılan zamlar tüm kalem malları etkilemekte ayrıca vicdani ölçüyü kaçırmış patron avm’lerin izan ve ölçü tanımadan yaptıkları korkunç fiyat ayarlamaları iyice işin içinden çıkılmaz hale getirmektedir.   Sanki bundan önce her şey güllük gülistanlıktı da daha yeni olmuş gibi lanse etmeye çalışmak tüm olumsuzlukları birikmiş sorunları sadece bu iktidar mesul muş gibi göstermek akıl işi değildir. Bu durum tıpkı 36 Osmanlı Padişahının içlerinde 3-5 tanesinin hatasının baz alınıp tüm bir Osmanlı yönetimini karalamak ve kötülemek gibi tamamen düşman ağzıyla konuşmak gibi bir şey İşte. 200 yıllık bir birikmiş sorunu sadece 20 yıla hasredip mesuliyeti buna yüklemek ne derece doğrucu bir davranıştır. Mantıkla bağdaşır yanı var mı? Asla böyle bir durum kabul edilemez.

Biliyoruz pandeminin tüm dünya da yansıyan olumsuz gelişmeleri, ülkemiz üzerine oynanan yıllar yılı devam ede gelen ekonomi ve para politikası üzerine oynanan oyunlar, batının sürekli bize ayar vermeye kalkışması ve bizi sadece emir eri olarak görmek istemesi, üstelik yıllar yılı gelen batı bağımlısı yanlış ekonomi politikaları. Şimdi bunları görmezden gel ve ağzını doldura doldura şimdi millet mazot benzin kuyruğunda diye yönetimi başarısızlıkla suçlamaya kalk ve “ego”nu tatmin et ekran karşısında.Madem bu kadar bilgiçlik taslıyorsun be adam o zaman soyun siyasete de profluğunu orada göster,hararetli hararetli bağırmalarını kürsüden aktar,belki sana cevap verecek başka müdafi bulursun.Her neyse boş konuşmalardan ziyade içi dolu v eçzöüm odaklı olmayab çalışalım diyorum lakin önce şu ne idüğü belirsiz batının kendisini iyice tanımak anlamak lazım.Onu anlamadan yapılan her yorum kadüktür.

İşte burada bahsedeceğim husus batı konusunda ne denli bilgi sahibi ve akılcı yorum ve tespitleri bulunan Sayın Mehmet Ali Bulut beyin şu değerlendirmesini istifadenize sunmak istiyorum ki batıyı daha iyi anlamak ve üzerimize oynanan oyunları bilmek açısından.

“Ey bu milletin hadimleri! Malumunuz olsun ki batı ikidir. Biri; nimetlerinden bizim de yararlandığımız; Hıristiyanlık hakikatinden beslenmiş “rahmani” batıdır.

Diğeri ise; Roma dehasından ve Yunan felsefesinden nemalanmış, vahye karşı kör, hakikate karşı muannit, İblise hizmet eden pagan (sükeler) Batıdır. Habil ve Kabil gibi biri birine zıttırlar. O yüzden de şu beriki ötekini pusturmuştur!

Bizim Batı diye muhatap aldığımız ve karşımızda bulduğumuz bu paganist ve vicdansız kurumsallaşmış batıdır. Kuran bizi şu “kurumsallaşmış batı” (Yahûd ve Nasârâ)’ya karşı uyarıyor:

“(Ey Müslüman) Sen kriterlerine kesin kes uymadıkça, ne Yahudiyet (Yahudiler değil) ne de Hıristaniyet (Hristiyanlar değil) (kurumsallaşmış batı)  asla senden razı olmazlar. Onlara de ki: “Sizin (şeytani dehanın eseri olan keyfi ve küfri usul ve kriterleriniz değil), asıl, Allah’ın gösterdiği yol (hüdâ) doğru yoldur. (Ben ona uyarım)” (Ey Müslüman) Sana gelen ilimden (Kur’an’dan) sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine boyun eğer ve uyarsan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır (Kimse sana yardım edemez, ettirmez Allah). (Bakara, 120)

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.