Sevgili dostlar maalesef ülke olarak korkunç günlerden geçiyoruz; her gün aldığımız kötü haberlere daha kötüleri ekleniyor ve özellikle çocuk istismarı konusunda her seferinde biraz daha ‘kötü’ye gittiğimizi görüyoruz.

Tecavüz ve işkence edildikten sonra öldürülen Eylül, kaçırıldığı iddia edilen ve açlıktan yaşamını yitiren Leyla, halen bulunamayan Yusuf ve Salih…

Her gün bir yeni kötü habere uyanıyor, çocuklarımızı koruyamamanın verdiği yükle hayatımıza devam etmeye çalışıyoruz.

8 yılda 104 bin çocuk kaybolmuş; 26 bini evden kaçmış. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun raporuna göre 2018'in ilk 5 ayında 520 çocuk cinsel istismara uğramış.

Kaybolduktan sonra şiddete maruz kalan ve istismara uğrayan çocukların büyük bir kısmı vahşice öldürüldü. Çocukların ortadan kaybolmasını engellemek adına herhangi bir girişimde bulunulmadığı gibi, verilen cezaların yetersiz kaldığı sosyal medyada sık sık dile getirildi.

Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği Başkanı Zafer Özbilici kayıpların daha çok tatillerde ve bayramlarda yaşandığına dikkat çekti ve “Sizin dalgın olduğunuz bir an, onlar için büyük bir fırsattır. Çocuklar kaybolmuyor, kaybediliyor" diyerek aileleri uyardı.

Anneler, babalar çocuklarınızı asla ama asla yalnız bırakmayın. Ailenizdeki en yakınlara bile güvenmeyin. Çocuğunuzla tek vücutmuş gibi hareket edin. Misafirliğe gidince de öp amcanın elini yada neden kaçıyorsun ablalardan gel sevsinler seni gibi söylemlerden vazgeçin. Parka çıkarken bile Gps’li saatlerden takın. Çocuklarınızla arkadaş olun. Ben senin annenim yada babanım bana nasıl karşı gelirsin diye haykırıp çocukları kendinizden soğutmayın ki sizlere her şeyini anlatsın.

En son söylenmesi gerekeni en başta söylemek gerek, en modernimizden en kapalı kutu büyüyen insanımıza kadar hepimizin psikolojik desteğe ihtiyacı.