Konya’nın 3 GE’si

Özlemişiz kar yağışını. İzlerken bile zevkli. Hele o soğuğu içine çekmek, hissetmek. Valla Konya’ya gar geldi. Konya deyimiyle Gar Gış Gıyamet… Büyüklerimiz der ki, yalancılar garın üç gün yağacağını söylüyor diye. Gazeteciler ve televizyoncular için.

Görünen 3 gün yağışlı. Hatta önümüzdeki hafta bir gün duracak ve tekrar başlayacak. Okullar tatil olacak kadar yağmaz gibime geliyor ama yağsa keşke. Okullar kapansın, çocuklar tatil yapsın diye değil. Ortalığın mikrobu kırılsın.

Pislikler temizlensin. Yollar, pis ayakların dolaştığı kaldırımlar temizlensin. Kimsecikler evinden çıkamasın şehir bir nefes alsın. Barajlar dolup taşsın. Çiftçi üretsin. Önümüzdeki yıl gıda kıtlığı çekmeyelim. Olmaz mı?

Biliyorum hepimizin ortak temennisi bunlar fakat, yağış ne kadar olursa olsun yer yüzüne inen suyu koruyamazsak, yer altına gitmesine müsaade edersek o zaman yine su sıkıntısı çekeriz. Onun için de çalışmalar yapıldığını biliyorum. Kanallar, betonlaşıyor. Bu arada aklıma geldi. Betonsuz iken ne kadar çok su yer altına kaçıp gidiyormuş, gidiyormuş gitmesine ama sonra o suya ulaşılabiliyormuşuz.

Şimdi yer altına giden suya ulaşmak oldukça zor. Yüzlerce metre kuyular vuruluyor su bulunamıyor. Suya sahip çıkalım. Su hayat, nefes, gelecek demek. Kışında tadını çıkartalım. İklim değişikliği var. Bundan sonra yağışlar olsa da ona göre olacak, çöl sıcakları gelecek günlerce kavrulacağız diyenlere inat yağsın gar.

Hakikaten özlemişiz garın yağışını. Keşke hiç durmadan yağsa yollar kaparsa kimsecikler sokağa çıkamasa. Alışverişler dursa, dolar euro düşse. Soba da kestane yapsak, karın yağışını izlesek. Gece gökyüzünü aydınlatan kızıl bir ışık çıksa.

Sağlıcakla ve bol karlı kalın…