Konya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.59
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2507.1
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    64098.73$

KONYA’DAKİ BU HASSASİYET NİYE ?

30 Haziran 2022, Perşembe 12:01

Bugün bilgisayarın karşısına geçtiğim zaman dahası dün geceden bu yana NATO’dan gelen Türk gücü(!) haberleri ile keyifli idim.

Ne zamana kadar?

Ta ki sokağa çıkınca kadar.

Ta ki tanıdık esnaflara selam verinceye kadar.

……………..

Mesela sabahın köründe de olsa boş boş oturup müşteri bekleyen Konyaspor fanatiği kuaför abimize selam verip;

“Hadi gene iyisiniz.

Bayram öncesi zammı çaktınız abi” deyince kuaför abimiz efkarlı efkarlı elini sallayarak;

“Ne gezer abi.

Bizim müşteriden o parayı isteme şansımız yok.   

Biz o tarifeye uyacak olsak zaten zar zor gelip tıraş olan müşterimizde hepten gelmez olur” diyordu.

Hani bizde haber yapmıştık yaaa.

Kuaför berber ücretlerine zam geldi diye.

Bunlar göstermelikmiş.

Pek çok berber kuaför bunu uygulayamayacakmış bile.

…………

TAKSİLERDE ZAMLANIYOR

Derken saban selam verdiğim bir taksici müjdeyi yapıştırdı;

“1 Temmuz itibari ile taksiler zamlandı Uğur abi. 

Bu milleti nasıl taşıyacağız?”

Zam haberini duyunca hemen TAKSİ DURAĞINA yanaşıp “Hadi bir sabah çayı söyleyin de içelim” dedim.

Evet yeni ay ile birlikte taksilerde zamlanıyor.

Taksici esnafı haklı mı?

Yüzde yüz haklı.

Akaryakıt fiyatları böyle uçtuktan sonra bu garip taksici esnafı ekmek yemeyecek mi?

Ben artık yeni zamlı fiyatları duydukça ne fırıncıya, ne çaycıya, ne taksiciye kızabilirim.

Kızıyorum. Kızıyorum kendime kızıyorum.

EEEEEE etme bulma dünyası bu işte.

……………

Taksi durağında da iki mi üç mü çay içtikten sonra gazeteye geldim.

Hali vakti çok yerinde orta seviyede esnaf bir abimiz geldi.

Abimizin Yarma’ dan mı Abditolu’ndan mı Sakyatan’dan mı tam olarak bilmiyorum ama o bölgede çok tarlasının olduğunu biliyorum.

İyi bir çiftçidir de.

Sohbet ederken “Yahu dün eve bir kalıp peynir aldım (Marketten alıyor üstelik)

Çıkınca fişi baktım.

Bir kalıp peynir 120 TL imiş.

Bu ne yahu?” diye dert yanıyordu.

Bu göbekli toprak ağası abimiz böyle derse biz ne yapalım?

……………….

Para payı çeker derler ye.

Sohbet derinleşirken siyasete doğru kayarken bir genç dostumuz daha geldi.

Sanayici ama babadan dededen çiftçi ağa olan bir iş adamı.

Ben işin tarla tapan faslını bildiğim için siyaset ateşine bir odun atayım dedim;  

“Hadi abi bu sene yine köşe oldunuz.

Şekere boyuna zam üstüne zam geliyor” dedim.

Genç dostumuz zıplamaz mı?

“Bizde kandırıldık” deyiverdi.

Durur muyum?

Niye? Diye üsteledim.

Buyurun bundan sonrasını da not alıyordum artık;

“Geçen sene benden alınan pancarla son baharda üretilen şeker dünyanın zammını gördü benim cebime girende ise bir değişiklik yok.

Aksine hala benim cebimden çıkıyor.

Lafa geldi mi fabrika çiftçinin.

Nasıl çiftçinin arkadaş.

Geçen senenin maliyeti ile üretilen şekerde artan maliyet.

Nakliyede kullanılan mazot fiyatı.

Asgari ücrete yapılan ve birde eğer depolar kira ise kirada.

Ama benim bildiğim depoların kirası da yıllık yapılırdı.

Maliyetteki artışa bak

Şekere gelen zamma bak.

Bu aradaki paralar kime nereye nasıl gidiyor?.

Cumhurbaşkanımıza yazık değil mi?

Eylül ayında üretilen şekere Eylül ayında zam yapılsa benim aklım karışmaz.

Ama şimdi gelmişiz Haziran Temmuz’a boyuna şekere zam.

Geçen sene böyle ekonomik kriz mi vardı?

Enflasyon mu vardı?

Vallahi Reise yazık ediyorlar.

Millet te Reise kızıyor.

Elbette zamlar insanın belini büküyor, belli bir kesim zor durumda ama birileri hala çok ama çok çiftçiden kat be kat kazanıyor.

Tamda milleti hele hele Kurban Bayramı öncesi tatlısını zehir ediyorlar.

Millet yarın reçel sezonuna girecek.

Böyle giderse yarın millet evinde reçel de yiyemeyecek”.

………..

Diğer taraftan konu konuyu açtıkça işler daha da sıkıntılı hal alıyordu.

Tek kelime ile çatallaşıyordu.

Bizim çiftçi aynı zamanda sanayici parası pulu çok.

Keyfi de yerinde yaaa.

Çayların ardından sade kahve nescafe derken etliekmek siparişimizi de vermiştik

Lafı taaa nerelere geldi biliyor musunuz?

Durun notlarıma bakayım da misafirimizin ağzından çıkanları yazayım.

“Bu şeker zammı kime yarayacak?

Tabii ki yıllarca verilen mücadele ile yüzde 2.5 kotaya düşürülen Nişasta bazlı şeker üreticisi ile kimyasal kökenli şeker ithalatçısına mı yarayacak

Yakında baklavacısından tutunda tatlı sektörde ki sanayicisine kadar ürünlerimizde pancar şekeri yerine daha ucuz olan ama zararlı nişasta bazlı şekerler kullanılacak.

Burada bizim milletin sağlığı ne olacak?

Vallahi aklıma deli deli konular geliyor.

Türkiye Cumhuriyeti yıllar bu Amerikan lobileri ile mücadele etti.

Beyefendi bu Amerikan lobilerine karşı.

Reisin duruşuna kefilim.

Ama lobiler ve bu gidişat dengemi bozuyor.”

…………

Bu konuda bazı konuşmaları da yazamıyorum.

AHMET PEKYATIRMACI

BAŞKANA TEŞEKKÜR EDİYORUM

Sağ olsunlar şehri yöneten bir kesim Konya’da olmasalar da olmasalar da, dahası yurt içinde olsalar da olmasalar da bizi yazılarımızı titizlikle takip ederler.

Halen Türkiye dışında bulunan Selçuklu Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Pekyatırmacı Beyde dünkü yazımızı okumuş ve bizi bilgilendiriyordu.

Ahmet Başkanın bilgilendirmesinden önce bizim dünkü paylaşımımıza ışık tutan OĞUZ OĞUZ rumuzlu okurumuz aynı konu ile ilgili dün yine şöyle bir yorum yapıyordu; 

“İnsani değerler açısından ortaçağ zihniyeti benzeri duruma düştüğümüz günümüzde ( bakınız Faslı, Suriyeli gelin meseleleri, iş hayatındaki köle sistemine benzer yapılar ) gelişimimizi yeniden yapılandırabilmemiz için, edebiyat, sanat, bilim, felsefe, müzik, sinema, tiyatro, spor ve mimarlıkta bağın tekrar kurmamız, deneysel düşünceyi canlandırmamız, insan yaşamı (hümanizm) üzerine yoğunlaşmamız lâzım. Bunun yolu da meslek, spor ve güzel sanatlar liselerinden geçmektedir.

İstanbul’da 8 tane, Ankara'da 3 tane, Antalya'da 2 tane güzel sanatlar lisesi varken Konya'nın bu alanda geri kalıyor olması akla uygun düşmeyen ve bir an önce tedbir alınması gereken bir konudur.

Buraya kadar gelmişken başarıları ile Konya Çimento Lisesini şehrimiz eğitim camiasına kazandıran Konya Çimento firmamızı, yeni ve daha kapsamlı Güzel Sanatlar Lisesi projesinin müjdesini kamuoyuna duyuran Selçuklu Belediye başkanımızı da anmadan ve takdir etmeden geçmek uygun olmaz.

Konya için gereğinin yapılacağına inanıyorum.”

………………

İşte Ahmet Başkan ve ekibi Bosna’dan bizi dahası duyarlı kamuoyunu şöyle bilgilendiriyorlardı;

“Türkiye’nin en iyi Güzel Sanatlar Lisesi’ni Konya’mıza kazandırmak için 2 yıldır çalışıyoruz ve yer temini ile proje hazırlıklarından sonra ihale aşamasına gelindi.

Kültür Derslikleri, Laboratuvarlar, Atölyeler, Müzik Derslikleri, bireysel çalışma odaları,

Kütüphane, Kantin, Çok amaçlı salon, Sergi alanı, Müze, 450 Kişilik konferans ve gösteri salonu, Fuaye….”

 

………………

Bizde bizi ve okurlarımızı böyle güzel müjdeler ile bilgilendirdikleri için Ahmet Başkan ve ekibine çok çok teşekkür ediyoruz. 

KOCAELİ’NDE Kİ AFGANLI TECAVÜZCÜ OLUYOR KONYA’DA Kİ !...

Bu sohbetimiz sırasında televizyonda da NTV açık.

Bir yandan konuşuyoruz bir yandan da gözümüz ekranda.

Ben alt yazı son dakikalara bakıyorum, esnaf tüccar konuklarımızda sağ alt köşede ki altın ve dolara bakıyorlar.

NTV’de spiker bağıra bağıra konuşuyor

“16 yaşındaki Afganlı önce tecavüz ettiği sonra öldürdüğü …. Ömür boyu hapis ile yargılanacak”

…………..

Vallahi Konya’da gazeteciyim diye dolaştığım için kendimden utandım.

Kardeşim Konya’da Suriyeli, Afganlı, ya da hangi milletten birisi olursa olsun bir hırsızlık, kavga oldu mu resmi özel herkes telefon eder “Lütfen uyruğunu yazmayalım” bizde popo korkusundan “Tabii efendim” der, geçtim haberi tensip buyurulduğu gibi yapmayı haberi bile görmezden geliriz.

Allah aşkına Kocaeli’nde ki bir olay ulusal kanalda Türkiye’ye değil Dünya’ya bağıra bağıra duyurulur da Konya’da bize yapılan bu psikolojik baskı niye?  

Tekrar söylüyorum ben bunu bir Devlet politikası diye bildiğim için bugüne kadar hep peki diyordum.

Ama dün tepem attı.

Allah aşkına Türkiye’de tüm asayiş işlerine karışanlar, haberlik olanlar sonradan Türk vatandaşı dahi olsalar kökenine kadar bildirilirken bize Konya’da ki bu baskı niye?

 

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Dost acıyı söyleyen değildir, acıyı tatlı söyleyendir

 

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?  

İş yerlerine işyeri ruhsatı verirken oto park konusunu ve sadece o işyerinden meydana gelebilecek oto park sorununa gerçekçi anlamda bakarak ruhsat verdiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz. 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.