Konya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.57
  • EURO
    35.02
  • ALTIN
    2435.7
  • BIST
    9760.03
  • BTC
    64072.63$

KONYA’DA BÖYLE BİR BABAYİĞİT YOK

13 Ekim 2021, Çarşamba 08:03

Emekli yerel bir gazeteci olarak gerçekten sahada olan biriyim. Konya’da olduğum sürece mutlaka ama mutlaka Allah izin verdikçe günün yarısını sanayide, eğitimcilerle okullarda, üniversite kampüslerinde, kaldırımda, hukuk bürosunda, falanca oto parkta ki çay ocağında yani insanın dostun, derdin olduğu her yerde olmaya çalışırım.

Dahası bazen bunlara yetişemem canım sıkılır.    

Bilen biliyor.

Tanıyan tanıyor.

Ama şu anda çok sinirli olduğum için bir kez daha altını çizerek söyleyeyim, ben bu şehri çok seviyorum.

Ben Ülkemi çok seviyorum.

Ben bu ülkenin yasal ve helal olan her insanını seviyorum.

Bu yüzden de sevgide bazen dozunu kaçırıp aşırılığa dahi kendimi kaptırıveriyorum.

45 yıldır şahsım ve ailem için önce Devlet vardır.

Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti bizim olmazsa olmazımızdır.

…………………….

60 yıllık hayat öykümüzde ve 45 yıllık gazetecilik hayatında sadece bir kez evet sadece bir kez Türkiye Cumhuriyeti Devletinde o gün için Devleti temsil ettiği (!) ni sandığım bir polis Baş müdüründen sopa yedim. (!)

Dünyam karardı.

Karanlık hücre ile tanıştım.

Cenab-ı Allah’ıma sonsuz şükürler olsun ki o baş müdür şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından kırmızı bültenle aranıyor.

Biz çok şükür cadde, sokak, dükkan, ofis alnımız açık hala geziyoruz.

O baş müdür(!) Devletin istihbaratında son olarak Amerika’da.

Biz doğup büyüdüğümüz yerdeyiz.

……………

Şimdi üzülerek diyorum ki “eğer hayırlı bir ölüm nasip olursa defnedilmek istediğim bu şehrin topraklarında büyük sıkıntılar var (!)”

Sıkıntı kesinlikle para pul olayında değil.

Sıkıntı asla ufuk, misyon, cesaret…. Gibi güzel özelliklerde değil.

Sıkıntı bencillikte.

Sıkıntı samimiyetsizlikte.

…………………

Niye böyle öfke ile bodoslama daldım?.

Bu şehri yöneten irade.

Şehrin siyasi aklı.

Seçilmiş ve atanmış yöneticiler için “Konya’nın 1 numaralı sorun maddesi şehir içi trafiği” diyorlar.

Evet bu doğru mu? Bence doğru.

Peki burada yapılması gerekenler var mı? Evet var.

Bizleri yöneten siyasi irade ve bürokrasi kesimi bunun için seferber mi?

Evet seferberler.

Şahsen ben bunun çözüleceğine inanıyor muyum?

Hayır asla. Asla… Asla…

Peki neden?

Peki sorumlu kim?

Bir tek sorumlu var.

Dahası yasalar nezdinde suçlu var.

O da biziz.

O da sadece ve sadece kendin düşünen bencil mi bencil, vurdum duymaz mı vurdum duymaz, kural tanımaz, kul hakkı yedikleri için Allah’tan korkmaz, kuldan utanmayan bizleriz.

İster sürücü olalım.

İsterse yaya en büyük kabahat bizlerde. 

……………..

Devletin bu alada görünen yüzü polis.

Yönetici olarak görünen yüzü 1 numarada Başkan Uğur İbrahim Altay.    

Yeminle söylüyorum herkesin başına bir polis görevlendirilse.

Ve bu polis de her yasa dışı durumda ceza yazsa bizim bu millet yine akıllanmaz. Yine uslanmaz.

Uğur Başkan ve ekibi nereye dokunursa dokunsun.

Başkanın ifadesi ile ister küçük isterse büyük dokunuşlar yapsın. Asla başarılı olamaz.

Bizim için yani kadın erkek. Yani okumuş ya da cahil. Genç ya da yaşlı. Hiçbir şekilde fark etmez. Yeter ki trafikte “ben kendi işimi görüyüm de gerisi yansın.” Diyen zihniyet bitmedikçe bu dert bitmez.

…………….

Pazartesi günü saat 16.05 suları.

Aydınlıkevler’den tarafından geldim, Fatih Caddesine girdim. Trafik ışıklarının olduğu yerde sola dönüp Şefik Can caddesine gireceğim. Sağ taraf Sille yönüne gider.

Büyükşehir Belediyesi buraya araç sürücüleri iç in yola şeritler çizdi.

Basın bu kavşağın haberini yaptı.

8 araç için trafiğin akışını kolaylaştırmak için çizgiler belli.

Ne güzel değil mi?

………………….

Pekiiiii iki şeritli yolda sürücülere yeşil ışık yandığı zaman 3 metre gidip yolun sağına okul servis aracı durursa.

Buradan bir hanım kızımız kırıta kırıta inerse.

Yeşil ışıkta yolun tam da hem sağa dönüş hem ilerleme hemde sola dönme şansı olan kavşağın kavşağında okul araç sürücüsü yeşil ışıkta durup öğrenci indi bindisi yaparsa bu şehrin trafiğinde akış olur mu?

Yani yarım günlük şehir trafiğinde bu son damlayı taşıran konu idi.

Şimdi buna polis ne yapsın?

Trafik polisi ne yapsın?

O kavşakta kameralar var.

Tek kelime abartım varsa beni assınlar.

Adama korna yapıyorum. Sol elini camdan çıkartıp bekle diyor.

Aynı sürücü Şefik Can’da yine bir trafik lambası önünde sağa dönmeden kavşakta durup yine bir başka öğrenciyi indiriyor.

Tekrar ifade ediyorum. Kimsenin ekmeğinde aşında olamayız. Bu insanlar evlerine çocuklarına rızk peşinde trafikteler.

Hepsine amenna ve sadakana.

Ama Allah aşkına kimsenin yeşil ışıkta bizi bekletme ve bir kırmızının tekrar yeşile dönmesi için sinir sistemimize bozmasına hakkı var mı?

Kural tanımayanların sayısı arttıkça. Ve herkes bu alanda birbiri ile yarışırsa bu şehrin trafik sorunu çözülür mü?

Büyüklerin emeklerine yazık sade vatandaşın sağlığına çok yazık.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Hayatta göreceğiniz iş ne olursa olsun, erdem olmayınca elde edeceğiniz her şeyin, yapacağınız her işin sonunda utanç ve kötülük vardır

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Araç içerisindeki küllükleri kırmızı ışıkta camdan aşağıya dökmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.      

Yorumlar

  • yorum avatar
    Gerçek samimiyet Allah adir
    13-10-2021 20:20

    Evet ugur bey samimi olmak onemli ama bir hemşehrin olarak asla sana hakkımı helal etmiyorum

  • yorum avatar
    Dertli
    13-10-2021 13:28

    Olayı, kuralların ve yolların yeterliliği veya yetersizliği açısından değil, insanların ve toplumların sosyoekonomik yapısıyla değerlendirmek gerekir. Sosyal yapı çökünce ekonomik yapı da çöker. Ekonomik yapının çökmesi de insanları mutsuz ve tedirgin eder, köşe kapmacalar, mutsuz ve tedirgin olan insanlarda inanç sistemi zayıflar, hak yemeler ve kuralsızlıklar baş gösterir.Mutsuz ve tatminsiz insanlar ülkesiyiz. Mutsuz insanlar sanıldığı gibi içine kapanık, asude yaşayan, insanlar değillerdir, kurallar umurlarında olmaz, isyankârdırlar ve sınırları zorlarlar. O yüzden, hayatı tek düze ve kuralsız yaşamayı isterler, kurallara uymak onlara göre değildir, mutsuzluklarından dolayı intikam duygusuna hâkimdirler. Tatminsiz insanların da bunlardan farkı yoktur. Çünkü tatminsizlik mutsuzluğu tetikler. İsterseniz beş şerit yol yapın, yol kenarlarına cepler koyun, yine de orada durmaz, en olmadık yerde durur ve gideceği yönü önceden tayin etmeden, en sağdan en sola dönmeye çalışırlar. Bu devletin, kuralların veya belediyelerin çözebileceği bir iş değil. İnsanın insana saygısının kalmadığı bir toplumda yazılı kuralların hiçbir önemi yoktur. İnsanın vicdanında sorgulayacağı, hak, hukuk ve adaletle ilişkilidir. Toplumsal birliktelik ve yaşanırlılık için sabır, hakka hukuka riayet, saygı ve naiflik gerektirir. Bunları insanlar taşımıyorsa, konuşmanın ve tartışmanın da bir anlamı yok.Haa, bir de Romen Diyojen’in, “gündüz vakti elinde fenerle adam aradığı” gibi sen de Konya’da “BABAYİĞİT aramaya kalkarsan, sana da deli” derler, demedi deme, fazla yorma kendini, bulamazsın.

  • yorum avatar
    Kızgın Emmi
    13-10-2021 11:28

    Polis ve kural, ama öncelikle insanlık ve vicdan. Her insanın başına bir polis koymanız yetmez, öncelik insanların vicdanlarında polisin olması. Yazılı veya yazısız kurallara, sosyal hayatı benimseyen medeni insanlar uyum sağlar. Bu bir ahlaki meselesidir. Ahlak; toplumun içinde yaptırımlarla değil, yalnızken de uyacağınız bir kurallar çerçevesidir. Ve bu ahlak çerçevesi, sadece insan olanları bağlar, öküz olanları değil. İnsan olmak yaratılıştan gelir, insanlık zor zanaat. Çok kolaydır kendini ve yaradılış gayesini bilmeyen insanların mecazen öküze dönebilmesi, yadırgamamak lazım. Onlara korna çalmayacaksın, çünkü hayvana, öküze korna çalınmaz, yüksek sesle “hooooo diyeceksin hooooo.” Onlar bundan anlarlar. Bunu da bilmiyorsan ben sana ne diyeyim Uğur abi…

  • yorum avatar
    fıkri
    13-10-2021 10:43

    uzun yıllar sehır trafıgınde aktıf gunluk arac kullandım işim geregı... sımdı sehır içinde günduz araba kullanmaya korkar oldum cekınıyorum ne nereden nasıl gelecek bellı degıl trafık kuralı yok herkesın kendı trafık alanı var ıstedıgı gıbı gıder ıstedıgı gıbı araba sürür oldu... soförlük bı meslek bı mezıyettı !!! simdı herkes sürücü..!!! konya trafıgının en buyuk sorununu olusturan aslında tranvay güzergahı dır sehır içi ve ana artelde (ıstanbul yolu) burda köpru yapmak tanpon tıkamak gıbı yaraya benım fıkrım tranvay yer altına alınmalı buna metro mu dersınız ne dersenız deyın

  • yorum avatar
    Oguz Oguz
    13-10-2021 10:18

    Trafigin yoğun oldugu saatlerde, cadde guzergahlarında Büyükşehir belediyesi pilav verse çok faydalı olur. Pilav, bamya, denizaltı derken trafik rahatlar, sakinleşince yola çıkılır. Bedel de kamudan olunca bir de tanıdıktan temin edilirse, hem seçim yatırımı olur, hem de güvenilir olur, vatandaşlar iştahla yer..

  • yorum avatar
    KONYALI HASAN
    13-10-2021 09:38

    İSTANBUL YOLU BAŞTA OLMAK ÜZERE DİKEY KÖPRÜLERE İLAVE OLARAK YATAY KÖPRÜLER YAPILMALI, BU KÖPRÜLER İŞ ÇIKIŞLARI BÜYÜK FAYDA SAĞLAYACAKTIR. KAVŞAKLAR RAHATLAYACAKTIR. ÖRNEK 15 TEMMUZ HASTANESİNİN ORDAKİ YATAY GEÇİT VERİLEBİLİR.

  • yorum avatar
    mehmet
    13-10-2021 09:19

    Trafik o şehrin nasıl yönetildiği ve insanının gelişmişlik durumu hakkında en iyi verileri içerir

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.