Konya Aşığı siyasetçi!...

Bugün günlerden sevgi, bugün günlerden aşk, bugün günlerden 14 Şubat SEVGİLİLER GÜNÜ…

Minik sürprizlerle, sevimli hediyelerle, güzel sözlerle anlatılacak bugün bütün sevgiler sevgililere…

Günler öncesinden hazırlıklar başladı.

Hediyeler alınmaya, siparişler verilmeye, rezervasyonlar yapılmaya…

Sarraflar kampanya yaparak, AVM’ler indirimlerle bütün sevgilileri teşvik etmeye başladı.

Çiçekçileri zaten hiç demiyorum çünkü onlar değil indirim aksine sevgililer gününde bildiğin ciddi oranlarda zamlar yapıyorlar, çünkü hediye ne olursa olsun yanında mutlaka kırmızı bir gül şart…

Çiçek almaktan nefret eden ama her seferinde mecbur kalanlardan biri olarak çok iyi biliyorum…

Tek bir güne sıkıştırmanın çok da doğru olmadığını düşünsem de, 7’den 70’e cafcaflı oldukça hareketli bir gün bekliyor hepimizi…

Gerçi ortam zaten hareketli, siyaset kazanı öyle bir kaynıyor ki...

Dolayısıyla Konya fokur-fokur, şu soğuk kış gününde psikolojik olarak resmen kavurucu sıcakları yaşıyor…

Şimdi gelelim sebebi muhabbetimize:

Günün anlam ve önemine binaen, siyasetçilerin birer ikişer sahaya inmeye başladığı dönemde benim naçizane isteğim, gerçekten hizmet aşkı olan insanların göreve gelebilmeleri…

‘Öyle bir teveccüh var ki, kendimi sahada buldum’, ‘Israrlara dayanamadım’, ‘Çorbada bizimde tuzumuz bulunsun’ söylemleri artık alışıla geldi,

‘Kardeşim ben Konya’ya aşığım, Konyalıya hak ettiği hizmeti getirmek için yola çıktım’ diyen,  ‘Bu Konya neler neler hak ediyor, bende hizmet yolunda en ön sıralarda yer almak istiyorum’ diyen birilerini istiyor vatandaş…

14 Şubat Sevgililer Gününde bir toplantı düzenleyip, ‘Benim sevgilim Konya’ diyebilecek yürekliliği gösterecek bir aday istiyor sokaktaki insanlar…

Konya’da yaşamayı, Konya’yı öyle çok seviyorum ki, bebekliği, çocukluğu, gençliği, orta yaşlılığı Konya’da geçmiş bir KONYALI olarak her şeye rağmen Konya’yı öyle seviyorum ki,

Kimse kusura bakmasın ama bir öz eleştiri yapacak olursak Konyalılar olarak biz Konya’yı yeterince hak etmiyoruz…

Şimdi trafikten, esnaflıktan, fakir fukara gözetmekten, bakış açısından, sokak hayvanlarına olan merhametsizlikten vs. vs. bahsetmeyeceğim…

Bir başbakan çıkardı Konya, hem de tarihinde ilk defa hem Konya’dan hem de Konya’nın bağrından bir başbakan…

Evet daha öncede bir başbakanımız vardı, Rahmetli Erbakan…

Ama Erbakan Konyalı değildi, Konyalı olmadı da zaten...Rahmetli Sadi Irmak vardı evet, bu hükümet güvenoyu alamayıp,  bir yıl iktidarda kalabildi.Öyleyse öğüne bileceğimiz tek isim Ak Parti hükümeti ve dolayısıyla Başbakan Ahmet Davutoğlu'dur.

‘YAŞASIN BAŞBAKANIMIZ, EN BÜYÜK BAŞBAKAN BİZİM BAŞBAKAN’ sözleri değil tabi benim anlatmaya çalıştığım..

Şimdi geçtiğimiz haftalarda bizim Konya olarak ezeli rakiplerimiz arasında yer alan bir il var, evet tatlı da olsa bir rekabetin içerisinde olduğumuz başka bir büyükşehir: Kayseri…

Kayseri’de AK Parti İl Başkanı bir açıklama yaptı ve gazetemiz sütunlarından sizlere o açıklamayı duyurmuştuk, ‘Oy oranımız Konya’dan fazla olursa Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu Kayseri’den Milletvekili olacak. Bizde bu oranı yakalayacak ve Ahmet Davutoğlu’nu Kayserili yapacağız’ diye…

Yapabilirler mi?

Valla bu azimle giderlerse yapabilirler…

Ya biz, ya biz…

Bizde o zaman atarız manşetleri ‘AZMİN ZAFERİ’ diye…

Adam gerçekten Konya’ya aşık..

Nerden mi biliyorum?

Açıp okuyorum açıklamalarını Başbakanımızın, dinliyorum bütün TV kanallarından.

‘KONYA’ kelimesi ağzından düşmüyor.

Hangi şehirde olursa olsun, konu yada açıklaması ne olursa olsun Konya’yı araya sıkıştırıyor ve ismimizi zikrediyor…

‘İşte bu’ diyorum her seferinde, ‘İşte hak ettiğimiz siyasetçi bu’

Siyasi görüşü ne olursa olsun bütün insanlarında aynı şeyi düşündüğünü aklımdan geçirmiyor değilim.

Ya diğer hepimiz…

Eminim onun kadar ve hatta ondan daha çok sevenimiz vardır Konya’yı..

Ama önüne konulan engelleri say say bitmez…

‘Bak ben çok güzel Konya fotoğrafı çekiyorum’ diyen yada ‘Kapı kapı geziyorum insanların gazını alıyorum işte’ diyen siyasetçi istemiyoruz…

Yapılan programlar neticesinde mecburen Konya’nın ücra köşelerini dolaşan siyasetçi istemiyoruz oy veren inanlar olarak…

Prestij kazanmak, işlerini artırmak yada dokunulmazlık zırhını bürünmek isteyen vekil hiç istemiyoruz vatandaş olarak...

Elimizde harbiden Konya aşığı olan Başbakanımız varken, istemesini bilen, hizmet getirebilecek, en azından sesi çıkacak siyasetçiler istiyor bu Konya halkı…

Bunu sadece Ak Parti için söylemek doğru olmaz…

Ana muhalefet Partisi CHP’nin Konya Milletvekili Atilla Kart, kim ne derse desin adam Meclisteki en faal milletvekili, sevin sevmeyin…

Ama öyle bir duyum aldım ki, şaştım kaldım…

Eğer doğruluk payı var ise sayın Atilla Kart Ankara’dan aday gösterilecekmiş…

Niçin yada kim için olduğu beni çok ilgilendirmiyor…

Artık Muhalefetin çıkan sesi olan Atilla Kart ile ilgili haberleri duyururken Konya değil de, Ankara Milletvekili demek Konyalının zoruna gitmeli diye düşünenlerdenim…

İktidar, muhalefet fark etmez, siyasetçi, bürokrat fark etmez, iş adamı, pazarcı hiç fark etmez…

Konya’ya ufacık minicik de olsa bir katkısı olan insanları kaçırmayalım, sahip çıkmasak bile kaçırmak için elimizden geleni ardımıza koymaktan vazgeçelim…

Sevgilerle...

SEVGİLİLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN…