Ekonomik veriler her şeyin güllük gülistanlık olduğunu gösterse de, aslı olan hiç de öyle değil. Kime sorsan para bizde yok diyor. Hakikaten bu para kimde? Ve niye çıkmıyor ortaya…

Akıl durgunluğu dedikleri bu olsa gerek. Kazandığınız paranın nereye yeteceğini düşünürken, insanlar sizin aylık kazançlarınızı bir günde harcayıp tüketiyor. Nereden kazandıklarına baktığımızda gerçeği görebiliyoruz aslında.

Kimi çuvalla para taşıyor, soruyorsun param yok diyor. Kimi de cebindeki küçük parayı bölüşmenin peşinde… Sorduğunda ondan zengini yok. Kısa bir empati kuralım. Çok paramız var. İnanılmaz büyükteki servetimizi nasıl harcarız. İlk cümlelerin başında dünya turuna çıkmak gelir. Turu bitirene kadar da ömrümüz biter.

Çok zengin insanlara sorduğunuz da paranızı nasıl harcarsınız diye; sürekli kazanabileceği bir sistemi kurar, hafta sonlarını ailemle tatilde geçiririm diye cevap verir. Parası olmayan, parayı çok çabuk harcıyor. Olan ise sistem kurup kazanmaya devam etmeyi istiyor.

Küçük olsun benim olsun. Mantığı ile hareket edebiliriz. Gün bulup gün tüketirken, gelecek planı bile yapmayız. Çok zenginler ise servetine servet katmak için yeni para kazanma yolları arar.

4 kişilik bir ailenin aylık giderlerini bir kenara koyduğunuz da, geri kalanı ile ne yapabilirizi düşünün. Geriye para kalırsa. İnternette izlemiştim, gençlerin hepsi kolay para kazanma hırsıyla dolu. Nasıl olacak diye soruyorsun, kimi dövüşçü olup maçlara çıkıp kazanmak, kimi ise şans oyunları ile zengin olmanın peşinde.

Bu gençlerin ileride nasıl bir hayatları olacağını merak ediyorum.