Kış geldi…

Günlerdir, hatta haftalardır beklediğimiz kar yağdı…

Mutluyuz, kış mevsiminin geldiği belli olduğu için, ekinlerimiz için, doğa için, toprak için mutluyuz…

Peki ya hayvanlarımız…

Hayvanların koşulsuz sevgisini ve sadakatini hak edecek ne yaptık bilinmez ama onlarla aynı dünyayı paylaşabiliyor olmanın bizim için nasıl büyük bir lütuf olduğu göz ardı edilemez bir gerçek…

Bu kış el birliği ile Konya’nın, Konya’mızın sokaklarındaki hayvanlarına öyle bir sahip çıkalım ki, değil Türkiye, tüm dünya insanlık görsün…

Ne yapalım:

Unutmayalım, onlar da acıkır, hatta aç kalır…

Onların ağızları yoktur anlatamazlar…

Aslında anlatırlar da bunu sadece kalpleri sıcacık olanlar görür…

Acıktıklarında yemek bulamazlar, özellikle şehir dışlarında, arazilerde veya ormandalar ise.

Kedi, köpek, kuş...

Ortak noktaları bizlere muhtaç olmaları…

Özellikle kış aylarında lütfen yemek artıklarınızı atmayın bir kap ile çöp kenarlarına, uygun yerlere bırakın…

Bizim burun kıvırdığınız besinleri hayvanlar bulmak için canlarını feda edebiliyor…

Hatta biz biraz daha iyi olalım bütçemize uygun gelen mamalardan alıp ve sokaktaki canlara verelim…

Bulunduğunuz yerlere, kapı önlerine su koyalım ki onlar da içsinler…

Zaten sokaklarda yaşama şansları azken biraz hayata bağlamaya çalışalım…

Birçok dernek var, Konya Büyükşehir Belediyesinin yaptığı çok güzel bir barınak, hatta sosyal medya da oluşturulan besleme grupları var…

Buralara yardım ederek bizde belki de hiç bilmediğiniz, bizden çok uzaklardaki birçok cana yardım edebilir, o karınlarını doyurabiliriz…

Belki de bu, yeni doğum yapmış anne bir kedinin bize duyduğu merhamet olarak, belki de soğukta üşümüş, bir yere kıvrılmış bir yavrunun içinden size sevgi mırıltıları çıkararak geri döner kim bilir...

Sosyal medyada mama satan kuruluşlar kurdukları sistemlerle ucuz miktarlara mama yardımına olanak sağlayabiliyorlar…

Bu dünyada açları doyurmak ne güzel bir duygudur.

Önümüz yılbaşı…

Hediye olarak kesinlikle bir hayvan satın almayalım…

Sokaklarda binlerce sıcacık bir kucağın hayalini kuran, yumuşak bir yatağın nasıl bir şey olduğunu düşünen, küçük bir oyuncakla neler yapabileceğini gülümseyerek düşünen ama sonra havanın soğuğuyla ve guruldayan midesiyle bütün bunları unutan bir hayvan düşünün...

Kötüymüş değil mi?

Gerçekten bir can almak istiyorsanız lütfen sokaklardan alın, sahiplenin…

Cins olsun, güzel olsun, onunla hava atayım demeyin sokaktan bir yavru kurtarın…

Özellikle engelli hayvanlar önceliğimiz olsun…

Yürüyemeyen, sokakta her an tehlikede olan, ampute edilmiş bir can alın ve arkadaş olun…

Barınaklarda sahibini bekleyen o kadar çok hayvan var ki…

Felçli hayvanların hareket etmeden sadece ağlayarak kaderini bekleyen halleri karşısında ne kadar beklenir ki...

Satın aldığınız, sahiplendiğiniz hayvanlarınızı asla terk etmeyin, onları terk etmeyelim…

Ama illa bunu yapacaksanız da birçok yolu var…

İlan verebilirsiniz…

En önemlisi de kesinlikle yeni sahibini tanıyın, takip edin…

Kimin sahiplendiği çok önemlidir…

Hayvan alıp dövüştürenler ya da sokağa bırakanlar çok…

Barınaklara, sokaklara hatta ormana atan, onları bağlayanlar var, görüyoruz haberlerde...

Öncelikle hayvana bakamayacaksanız zaten almayın…

O bir nesne değil, oyuncak değil…

O bir canlı...

Evet bu dünya da onun da yaşamaya hakkı var sizin, bizim kadar hem de…

Şiddete karşıyız…

İnsana, doğaya ve hayvanlara yapılan saygısızlığa şiddete...

Çocuklarınıza kedi gördüğünde tekme atılmayacağını, onların üzerine bir şeyler dökülmeyeceğini öğretin..

Hayvanlara şiddet insanlara yapacağınız şiddetin de bir çeşit provası olabilir…

Bu yasaya aykırı olmasının yanında büyük bir insanlık suçudur…

Birçok hayvan tekmeyle, cisimlerle öldürülebiliyor…

Can almak o kadar kolay olmamalı…

Yapmayın, yaptırmayın…