Konya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.57
  • EURO
    34.75
  • ALTIN
    2491.6
  • BIST
    9524.59
  • BTC
    63411.15$

Kıristof Kolomb ve Amerika’nın Keşfi (1)

22 Ekim 2021, Cuma 09:22

Kristof Kolomb, uzun gemi yolculuğuna çıktığı sıralarda, Avru­palılar hâlâ dünyânın yuvarlak olmayıp dümdüz olduğuna inanıyor ve yapmaya kalkış­tığı işin, intihardan başka bir şey olmadığını Ko­lomb’a söylüyorlardı. Durma­dan batıya gidecek olan geminin dünyânın kenarına varacağını ve sonsuz bir çukura yuvarlanacağını an­latıyorlardı.

 Kolomb, gemi yolculuğuna çıkmadan önce, o kadar zaruret içinde idi ki; İspanya Kraliçesini görmeye giderken yolda dilenmek mecburiyetinde kalmış, kraliçeyi yalvara yalvara ikna edip gemiler almış ama bu seferde kimse o gemilerde tayfa olarak denize açılmak is­tememiştir. Kraliçe gemide tayfa olarak gitmek şartıyla, hapisteki kâtiller ve suçlulardan bâzı kişileri razı edip denize sal­mışlar ve te­sadüfen Amerika’yı bulmuşlardır.(1) Keşfetmişler diyemi­yo­rum, çünkü kendilerinden birçok kişi bile bunu kabul etmi­yor ve gerçek­leri haykırıyor.

ABD li popüler yazar Dale Carnegie, “Meşhurların Bilinmeyen Yönleri” isimli eserinde; “Hâlbuki Ko­lomb’dan asırlar önce Amerika keşfedilmiş, biliniyor ve üzerinde milyonlarca insan yaşıyordu”(2) diyor ve Kolomb’u Amerika kâşifi olarak kabul etmi­yor. Fakat bunu bizim memlekette söylediğin za­man, batılılardan önce içimizdeki yerli köleler ayağa fırlayıp itiraz ediyorlar.

Bu deniz yolculuğunda Kolomb’a Rodrigo isimli bir denizcinin rehberlik ettiğini birçok kitap yazmıştır ama 1924 yılında Paris Milli Kütüphânesinde ele geçirilen Kolomb’un hatıraları, bu esrar perde­sini biraz daha aralamıştır. Hâ­tıratta Kolomb, Rodrigo için şöyle yazar: “...Bu adam gelişi güzel bir denizci değildi. Yabancı bir bahri­yeye mensuptu. Gizli din ve isim taşıyordu. Bunu benden başka kimse bilmiyordu. Ben de yenidünyanın keşfi için Kraliçenin ortaya koyduğu 10.000 İspanyol lirasını, resmen bir yabancıya vermek is­temediğim için kendisine teslim et­medim” demektedir. Hatırattan anlaşıl­dığına göre, seya­hat boyunca gemileri sevk ve idâre eden de Rodrigo’dur. Kolomb, Rodrigo için özellikle Müslüman demekten kaçın­mış, onu “farklı bir dine ve bahriyeye mensup bir denizci” olarak tanıtmıştır. Onun döneminde en tecrübeli denizciler Osmanlı, Ce­neviz ve Venediklilerdir. Dahası Kolomb bir Hristiyan’dır. Ve­nedikliler ve Cenevizliler de Hristiyan olduklarına göre, Farklı bir dinden kasıt geriye Müslüman Osmanlı kalmaktadır...”(3)

Kolomb Amerikayı keşfetmedi, işgal etti. Dolayısıyla Ame­rika’nın kâşifi değil, kâtilidir. Sömürgeciliğin de babasıdır. Vahşi Batılıların oraya vardıktan sonra, hiç kötülük bilmeyen yerlilere ne­ler yaptıklarını, nasıl soykırımlar uyguladıklarını, nasıl târihin gör­düğü en dra­matik vahşetleri uyguladıklarını, Kolomb’la berâber gi­den kişilerden birinin oğlu Bartolome de Las Casas’ın (1474-1566)yazdığı “Kızılderililer Nasıl Yok Edildi?” isimli hatıralarından(4) okuyu­cularımın lütfen okumalarını özellikle tavsiye ederim. 

Bir misal olması bakımından kısaca birkaç özet bilgi: Hispo­niola adası Kolomb’dan önce 1 milyon nüfusa sâhipken, 20 sene içinde 28 bin kişiye düşmüştür. Meksika nüfusu 25 milyon iken, İspanyol istilası so­nunda sâdece 1 milyona düşmüştür. 100 sene içinde 70 milyon insan Av­rupalıların katliamları ve bulaştır­dıkları bulaşıcı hastalıklar sâyesinde ha­yatlarını kaybetmişlerdir. dünyânın en fakir ülkesi olan Haiti’den bile 20 senede 15 ton altın Avrupa’ya aktarılmıştır.(5) Av­rupa medeniyeti bu yağma­nın üzerine bina edilmiştir. Bu yağma 500 yıldır devam ediyor. Biz bunu yeni­dünyanın keşfi olarak tanıyoruz(!).(6)

Western Kovboy filmlerindeki Kızılderililere isnat edilen kafa derisi yüzme vahşeti, ilk olarak Kolomb tarafından başlatılmış ve yerlilerden kafa derisi yüzülüp getirilen her kelle başına mükâfat ödenmiştir. Batılı bu hâinliğini gizlemek için bunu karşıya, yâni Kı­zılderililere yüklemiş ve dünyâya öyle lanse edip, Kovboy filmleri ile öyle kabul ettirmiştir. 1600-1800 yılları arası 80 milyon Afrikalı köle diye ABD ve Batıya getiril­miştir. Bu taşımalar esnâsında takri­ben 40 ila 60 milyon kölenin de yolda zor şartlar altındaki seyahatte öldüğü, denize atılıp balıklara yem olduğu tahmin ediliyor. Yola çıkarılan her 4 tutsaksan 3’ünün zor şartlar ve bulaşıcı hastalıklardan öldüğü tespit edilmektedir.(7)

 

Dipnotlar:

1- Ahmet Sarbay, Târih ve Düşünce Dergisi, Aralık-Ocak sayısı, s. 47.

2- Dale Carnegie, “Meşhurların Bilinmeyen Yönleri”, Pozitif Yay. Terceme Yusuf Öz­kan Özburun, İst. 2004, s. 90.

3- Ahmet Sarbay, Târih ve Düşünce Dergisi, Aralık-Ocak sayısı, s. 47.

4- Bartolome de Las Casas, (1474-1566) Madrid doğumlu, Kristof Kolomb’un arkadaşla­rından birinin oğludur. Piskopostur. Amerika’da yerlilerin nasıl soykırıma uğradığını bizzat görerek bir kitap yazmış, Bunu o dönemde İspanya Prensi Felipe’e göndermiş, ama kitabı 1875 yılına kadar baskılar netîcesi yayımlanamamıştır)  “Kızılderililer Nasıl Yok Edildi?” Şule Yay. İst. 1999, s. 10 (önsöz).

5- Jared Diamond, “Tüfek, Mikrop ve Çelik”, TÜBTAK Yay. 21. Baskı, Ank. 2010.

6- Ahmet Sarbay, Târih ve Düşünce Dergisi, Aralık-Ocak sayısı, s. 47.

7- Derin Târih Dergisi, sayı 33, Aralık 2014 s. 92

Yorumlar

  • yorum avatar
    Oğuz Oğuz
    26-10-2021 12:15

    Tebrik ederim. Vikingler de zannediyorum eski Amerikan yerlisi.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.