Konya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    63890.037$

Kibirin zararı

25 Ocak 2020, Cumartesi 09:35

İnsan ilişkilerinin zehiridir kibir. Onun olduğu yerde ne güven boy verir ne de saygı. Kibirli olan kendini her zaman diğerinden üstün görmenin bir yolunu bulur. Ya daha başarılıdır o, ya daha akıllı, ya da daha iyi, daha merhametli bir insandır. Dünyaya her zaman bu kibir merdivenlerinin üzerinden bakar.

Kibirli olmak acaba bir hastalık mıdır, kendini beğenmişlik midir, yoksa kendisini dev aynasında gören bir insanın ruh hali mi.

Kibirli insanlar samimi değildirler, yaşadıkları hayatı hep bir yarışma gibi görürler, aslında onlar, emir vermeyi ve insanları horlamayı severler, eleştirilmeye tahammülleri yoktur.

Aslında bu duyguları ve düşünceleri taşıyan insanlar kendilerinde ne kadar yetersizlik duygular olduğunun farkına varamazlar.

Kavağın yanında bir kabak filizi boy göstermiştir.

Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış.

Yağmurların ve güneşin etkisi ile müthiş hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacıyla aynı boya gelmişti.

 Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa:

“Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç”?

“On yılda” demiş kavak.

“On yılda mı?” diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak. “Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak..”

“Doğru” demiş ağaç “Doğru.”

Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgarları başladığında kabak önce üşümeye başlamış, sonra yapraklarını düşürmeye. Soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış.

Sormuş endişeyle kavağa:

“Neler oluyor bana ağaç?”

“Ölüyorsun…” demiş kavak.

“Niçin?” demiş kavak

“Benim 10 yılda geldiğim yere, 2 ayda gelmeye çalıştığın için…”

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.