MENU
  • Dünya
  • Kültür - Sanat
  • Yaşam
  • Medya
  • Bilim
  • Tanıtım
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • YEREL HABERLER
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • ETKİNLİK TAKVİMİ
  • BİYOGRAFİLER
  • E-GAZETE
  • RÖPORTAJLAR
  • TAZİYELER
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • E-Gazete
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
  • Seri İlanlar
Konya Postası Gazetesi
DOLAR8.0951
EURO9.7621
GR ALTIN461.12
ÇEYREK756.44
Konya
Konya Postası Gazetesi
Konya Postası Gazetesi
  • Güncel
  • Türkiye
  • Konya
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Teknoloji
  • Sağlık
  • Spor
  • Magazin
  • Asayiş
Kapat

KENDİMİZİ TANIMAK VE AİLE (1)

Ana SayfaYazarlarYUSUF ERDOĞAN
25 Kasım, 2020, Çarşamba 09:11 655
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

İşimiz başımızdan aşkın her günümüz sürekli koşuşturmaca, kovalamaca hatta birbirimizle mücadele içinde geçiyor. Keşke her anımız muhasebe ve nefsimizle mücadele içinde geçseydi. Belki o zamanlar kendimizi keşfetmenin de bir yolunu bulabilirdik.

Gündüzleyin koşuşturmacalar akşamda televizyona olan teslimiyetle devam ediyor. TV öyle bir cazibeli ki, öyle bir mıknatıs gücünde ki misafir olduğu her evde başköşede yer alıyor ve hep onun dediği şekilde yol çiziliyor nedense?

Biz ,en büyük sıkıntıyı iyi bildiğimizi zannettiğimiz bildiklerimizden gördük,Onların halleri; kendi durumlarını gözleri önüne, net bir şekilde koyamadığından her yaptıkları her amelleri ziyadesiyle nefislerine şirin gözüktü.Küçük yollu ikazlara bile nefsani benler ağırlığını koydu.Aldırış edilmeden yolumuza devam dedik.Uzun ince zarif bir yoldu.Ve biz merkeze kendimizi aldık,hatasız yolumuza devam ediyorduk.Her dediğimiz alkış tufanı ile karşılanıyordu.Bol kese politikacıları gibiydik.Ne de olsa biz bilinen biriydik..!

Ama ;ya incittiğimiz insanlar..! ya lüzumsuzca  kırdığımız kalpler...! ya bozduğumuz moraller…! Ya ağır basan benlik duygusu…!,Onlar ne olacak? Onların tamiratı nasıl olacak? Aslında bizler birer hiç iken, hiç düşündük mü? Bunların nasıl bir haleti ruhiye içerisinde durduk yere temcid pilavı gibi ortaya konulduğunu?  Ne yapılmak istenildiğinin farkında mıyız?

Sanal âlem dediğimiz sırçalı köşk bizi bir yerimizden ve dahi yüreğimizden öyle tutup etkiliyor ki hepimiz öylesine dünyevileşip ahret duygusunu ve ölümü az düşünür olduk ki her şeyin ölçüsü maddiyat olarak tescil edildi. Kabullendik yaşadığımız gibi hayatı. Oysa laf söylemeye gelince birer âlim kesilir İslam imandan ahlaktan dem vurur ve üstümüze hiç toz kondurmaz sütten çıkma ak kaşık oluverirdik her an. Kendimize bile saygı gösteremiyorduk. Söylediklerimiz hallerimizle örtüşmüyor tutsak olduğumuz nefis bizi sımsıkı yakalamış ve artık bizi olmaktan çıkarak hepimiz birer ben’e dönüşmüştük.

Çıkarımız menfaatimiz servetimiz rahatımız varlığımız sağlığımız her şeyin ötesindeydi. En ufak menfaatimize halel gelse gözümüz kimseyi görmez etrafımızı kırar geçirir hallaç pamuğu gibi atardık her bir şeyi.

Yaşamak yerine rol yapmayı tercih ettiğimizden çakma bir sanallık artık hayatımızın vazgeçilmezi olmuştu. İnsanlara şirin görünme, kibir, gurur, kin ve nefret duyguları beynimizi ruhumuzu bir ağ gibi örmüş, hayatımız artık rüzgâr eken fırtına biçer bir hale dönüşmüştü. TV lerde yaşananlara dört elle sarıldığımızdan kendi gerçeğimizi yaşayamaz hale geldik. Değer dediğimiz ne varsa hepsi birer birer inanç ve ruhumuzdan/ ayaklar dibine serildi.

Rüzgâr ekip fırtına biçince düşüncelerimizden soyutlandık, aile hayatımızda bu aralar çokça yara aldı. Aile hayatının dağınıklığı topluma da olumsuz şekilde sirayet etti. Toplumda soygun, vurgun, rüşvet, kapkaç, gasp, boşanma, uyuşturucu, fuhuş, intihar fırtınaları dinmek bilmiyor, her bir şeyimiz ayaklar altında eziliyor.

Aile mefhumu önemsenmiyor artık. Bölüne bölüne o koskoca çınarlar ortadan kayboldu. Çekildiler birer birer köşelerine. Küçüldükçe yalnızlaştı aileler. Herkesin derdi kendi çapında bireysel atom bombaları haline gelmişti yüreğimizde. Kimseyle paylaşmaya korktuğumuz kendimiz bile artık kendimiz olmaktan çıkmış ve kendimiz kendimizden uzaklaşır olmuştu. Bu nasıl bir haldi böyle akıl alacak gibi değil. Ne ara biz böyle olduk. Düşünün bu kutsal vatan topraklarında İslam için canını, cananını, malını, varlığını her şeyini ortaya koyan bu mübarek toprakların İslam ruhuyla yoğrulmuş insanları, nasıl oldu da bu hallerinden terki kendilerine uygun görüp, inançlarına ters düşüp yol haritaları bozulma pahasına her şeylerinden vazgeçmişlerdi.

Şimdi bu problemler kangren haline gelmiş ve daha çok kesimi etkilemeye başlamıştır. Zengin fakir fark etmiyor, her kes bu cenderenin içinde ya kendini muhafaza etmeye ya da suyun akışına bırakıp kuru kalabalıklara duçar olmaya devam ediyor.

Peki, yok mu hiç kurtuluş reçetesi? Olmaz mı, tabiî ki var elbette.

Yorum Yazın

YUSUF ERDOĞAN

    iletişime geç

    YUSUF ERDOĞAN

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    Rümeysa Özkan
    Rümeysa Özkan SAHURU İHMAL ETMEYİN!
    Adnan GÖNÜL
    Adnan GÖNÜL Müslüman Gönüllere Selâm Olsun
    Ali Rıza TABAN
    Ali Rıza TABAN TURGUT ÖZAL  ANAP VE BİR ANI
    DİLEK GÖRÜR
    DİLEK GÖRÜR ÇOK SEVME
    Salih Geçer
    Salih Geçer Konya vurdumduymaz mı?
    Hatice ERDEN
    Hatice ERDEN Doğru Teşhis
    Abdurrahman YILMAZ
    Abdurrahman YILMAZ DÜNDEN BUGÜNE DİNLER VE TEMEL ÖZELLİKLERİ 2
    Cemil KARAKAP
    Cemil KARAKAP Kuşburnu tercih edin. Sağlığınız açısında önem arz etmektedir.
    Mehmet ERŞAHİN
    Mehmet ERŞAHİN RAMAZAN VE KUR'AN
    Abdullah UÇAR
    Abdullah UÇAR Esirlere Muamele ve Avrupalılar (1)
    Muharrem Balatekin
    Muharrem Balatekin KISMİ KAPANIYORUZ GİBİ…
    YUSUF ERDOĞAN
    YUSUF ERDOĞAN ASHÂBÜ’l-UHDÛD
    A.Geylani ÜRKMEZ
    A.Geylani ÜRKMEZ Yüzbaşı Mehmet Muzaffer…
    Nihat BAŞBUĞU
    Nihat BAŞBUĞU KASAPKEN CERRAH OLMAYA HEVESLENMEK
    Hasan MERT
    Hasan MERT Rahmet Ayı Ramazân-ı Şerif
    Mehmet BAYKAN
    Mehmet BAYKAN EVLADIM BADEM YEME
    Necati DEMİR
    Necati DEMİR Hukuk Devletinden Vazgeçip Kanun Devletini Arar Hale Gelmek (3)
    Fatih ERSOY
    Fatih ERSOY AK Parti üzerinden Konya’ya saldırmak
    Fatmagül KIZMAZ
    Fatmagül KIZMAZ FAKİR BAYKURT VE ANNESİ
    Yılmaz Çelik
    Yılmaz Çelik HA BİRE FIRSAT TEPİYORUZ
    Ahmet BİLGİÇ
    Ahmet BİLGİÇ MERHAMET
    Aslı PARLAKÇEREZ
    Aslı PARLAKÇEREZ YAZA DOĞRU SAĞLIKLI BAŞLANGIÇLAR
    Ali AKPINAR
    Ali AKPINAR Ramazan Yaklaşırken
    Şükrü Özbuğday
    Şükrü Özbuğday Hz. Mevlâna (4)
    Prof.Dr. Ali ACAR
    Prof.Dr. Ali ACAR Kan Uyuşmazlığı ve Anne Karnında Bebeğe Kan Transfüzyonu(bebeğe kan verimesi)
    Şahide ORAL
    Şahide ORAL DOĞRU BESLENMENİN ÖNEMİ?
    Mustafa GENÇ
    Mustafa GENÇ Transfer olmazsa, olmaz!
    Yazan Adam
    Yazan Adam Paspasın altından kir eksik olmuyor..
    Hasan Hüseyin KARA
    Hasan Hüseyin KARA BENCİLİZ!!!
    Erdal ARSLAN
    Erdal ARSLAN Ne Haldeyiz ???
    Melahat ÜRKMEZ
    Melahat ÜRKMEZ ŞEB-İ ARUS’UN HİSSETTİRDİKLERİ…
    Misafir Kalem
    Misafir Kalem ALIN SİZE GENEL KURUL
    Emre YAVUZ
    Emre YAVUZ Dil belası?
    Konya Postası Gazetesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Konya Postası 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle