Konya
23 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.57
  • EURO
    34.89
  • ALTIN
    2435.2
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66793.93$

KAŞIMA VE KARIŞTIRMA BİLDİRİSİ

07 Nisan 2021, Çarşamba 08:21

104 emekli amiral malum bir bildiri yayımladı.

Amiraller Montrö Sözleşmesinin tartışmaya açılmasını mahsurlu buluyor, bu bildiriye göre.

İyi de halihazır da böyle bir çalışma var mı?

Elbette yok.

O halde nerden çıktı  Montrö’nün tartışılması meselesi?

Meclis Başkanı’nın  bir TV kanalında İstanbul Sözleşmesi’nin iptali üzerine kendisine sorulan bir soruya verdiği cevap, iktidarı dövmek için fırsat kollayan çevrelerce fırsat bilindi.

Ayrıca Meclis Başkanı Şentop söz konusu anlaşmanın gündem de olduğuna dair de herhangi bir söz de söylememişti.

Söylememişti ama fırsat cephesi çeşitli varsayımlar üzerinden ayaklanarak, harekete geçti.

Bu cephe ile birlikte hareket eden siyasi çevreler, basın ve bunlara yakın sivil toplum kuruluşları ortalığı velveleye verdi bir anda.

Neymiş?

İktidar İstanbul  Sözleşmesi’nden sonra, İstanbul ve Çanakkale Boğazı’nın rejimiyle ilgili Montrö Sözleşmesini’ni de iptale hazırlanıyormuş..

Oysa bu yönde herhangi bir işaret ve emare bile yok.

Var olan ne?

Meclis Başkanı’nın TV kanalında Cumhurbaşkanı’nın yetkileri üzerine sarf ettiği “ihtimal” dahilli sözleri.

“İhtimal” kelimesi üzerine, “bir bardak su da fırtına kopartıldı” anlayacağınız.

E adamların başka işleri yok.

Olsa da yapacak bilgi ve becerileri yok.

Bu durumda geriye geriye laf cambazlığı ve suyu bulandırmak kalıyor.

Onlar da bunu yapıyor meşrepleri gereği.

Aslında bunu da yaptıkları söylenemez.. Ellerine, ayaklarına  bulaştırıyorlar..

Sonunda da kaybeden ve zarar gören taraf ilk önce kendileri oluyor sonra da millet oluyor.

O cephenin yarattığı ve ülkeyi bir süre de olsa meşgul eden gereksiz çıkışlardan sonra milletin gerçek gündemi geri plana düşüyor normal olarak. Yönetenler haliyle hayalcilerin peşine takılmak zorunda kalıyor ve oraya odaklanıyor. Ne de olsa yaptıkları, ne yapmaya çalıştıkları anlamında mide bulandırmakla kalmıyor kafaları da karıştırıyorlar.

Zira bu gibi tavır ve davranışların nelere sebep olacağını ve arkasından ne geleceğini kestirmek mümkün olmuyor.  Küçük ve önemsiz sayılan bir kıvılcım büyük olaylara bazen sebep olabiliyor.. Öncülük edebeliyor. Dolayasıyla devlet millet çoğunluğunu ilgilendiren gerçek gündemleri bir kenara koyarak, yapay gündemlerle meşgul  olmak zorunda kalıyor. Daha önce bazı olaylar da olduğu gibi, 104 amiralin bildirisinden sonra da böyle oldu ne yazık ki.

Montrö bahane edilerek, gündemi değiştirmiş olmak şahane bir beceri olmalı.

Emekli amiraller gündem değiştirmeyi başardı.

Emekli amirallerin arkasında duran siyasi çevrelerin,basın ve sivil toplum kuruluşlarının emekli amirallerin elde ettikleri bu başarıda rolleri de önemli. El ele vermek suretiyle bir an da yapay bir gündem yarattılar ülkede.

Emekli amirallerin “Doğmamış çocuğa don biçmek” şöyle dursun, ana rahmine dahi düşmeyen bir olay üzerine atlamaları, 96 eski milletvekili’ni de harekete geçirdi.

Bir bildiri de 96 milletvekili tarafından yayımlandı.

Onlar da “Montrö Tartışmaya açılamaz” dedi.

Açan var mı?

Açılan var mı?

Yok..!

Ne var?

Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinden söz ederken  yetkiler bağlamında“ihtimal” dediği söz var.

Anlaşılacağı üzere yönetenlerin gündeminde Montrö Sözleşmesi yok. En azından içinde bulunduğumuz dönemde böyle bir durum yok. Olsa dahi böyle bir şeyin olması yani gerçekleşmesi ihtimal dahilinde de değil. Türkiye’den başka tarafları da olan, başka tarafları da ilgilendiren uluslararası bir sözleşmenin tek taraflı iptali ve yürürlüğe girmesi imkansız derecesinde zor. Emekli amiraller, eski-yeni siyasetçiler bunu  gayet iyi bilirler.

ÜLKENİN GERÇEK GÜNDEMİ

Pandemi de vaka sayıları hızlı bir şekilde yükselişte.

Günlük vaka , 45 bin vaka sayısını zorlamaya başladı.

Günlük can kaybı sayısı da yeniden 200’a dayandı.

Sağlık kuruluşlarındaki doluluk oranları da artıyor.

Pandemiyle mücadelede  bütün dünya ülkeleri olduğu gibi, bizim ülkemizde zorlanıyor. Ekonomik zorluklar ve aşı en büyük sorunların başında geliyor.

Vakalar karşısında alınan önlemler ve sınırlamalar yeterli olmuyor.

İnsanların hayatı her alanda daraldı.

Daha çok da pandemiye bağlı olarak ülke ekonomisi hepimizi ilgilendirecek bir şekilde daralmaya ve sıkışmaya başladı.

Öte yandan pandemi günlerinde işsizlik de artış eğiliminde.

İşsizlik artıyor.

Hayat pahalı.

Enflasyon yükselişte.

Muhkak ki başka sorunlarımızda var içerde ve dışarda.

Vaziyet böyleyken, birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz gerekirken iktidar karşı çevrelerin  hayaller dünyasında dolaşıyor olması insanı daha çok kaygılandırıyor.

104 emekli amiralin yayımlandığı bildiri bu şartlar altında, değil ama hadi diyelim ki adı “ifade özgürlüğü” bile olsa ne kadar mantıklı ve sorumlu bir davranış olarak görülebilir.?

Yazık..!

104 amirelin yayımladığı bildiri bir tür kaşımak ve karıştırmak anlamından öte bir durum ifade etmiyor.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.