Konya
23 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.57
  • EURO
    34.90
  • ALTIN
    2436.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66660.78$

KABEYE SAYGISIZLIK VE ŞENOL METİN’İN  AÇIKLAMASI

03 Şubat 2021, Çarşamba 08:41

Kışkırtma ve tahrik  eylemleri ilk önce Ayasofya üzerinden başlatıldı.

Ordan umduklarını bulamadılar.

Başıörtülü hakimler üzerinden türbana takıldılar.

Ordan da umduklarını bulamadılar.

En son Boğaziçi Üniversitesine kancayı attılar, üniversiteye atanan yeni rektör  üzerinden.

Boğaziçi’nin  yeni rektörü atandığı ilk günden beri boykot ediliyor.

Çanakcı kesim krizi fırsata çevirmek adına hemen harekete geçti.

Bazı basın-yayın organları ortamı germeye ve yönlendirmeye çalıştı.

Eş zamanda bazı televiyon kanalları da aynı anlayışla boykot olayını köpürttü.

İktidar karşıtı sosyal medya kullanıcıları da harekete geçti, “Zaman bu zaman” anlayışı ile. Oysa çoğu zaman yaptıkları gibi, son yaptıkları da yanlıştı.  Halk yemedi bunları.. Rektör bahaneydi, asıl hedef  iktidardı.

Halk yemedi lakin Boğaziçi Üniversitesi’ne mensup  bir takım öğrenciler ve o arada aynı üniversiteye mensup bazı akademisyenler atılan oltaya takıldı. Ülkede kaos ve kargaşa için sabırsızlıkla bekledikleri fırsat ve ortamı okumuş, yazmış çocuklar bulduklarını sandılar.  

Sözünü ettiğimiz bu grup rektör üzerinden, kaos ve kargaşaya  “Acele gel” çırpınışları içerisinde her yolu maalesef kullanıyor.

En son hadsizlikleri islamın kutsal mekanı Kabeya saldırmak oldu. Bu kafa yüzde 99’u müslüman olan bir ülkede, kutsal değerlere saldırmak geleneğinden bir türlü vazgeçemiyor. Anlaşılan becerebildikleri başka bir dilleri yok.. Oysa bu yolla sokaklar karıştırılabilir ama ülke yönetimi ele geçirilmez. İktidar da olunmaz. Önce yapılan hareket milletten tasvip görmeli. İdeolojik ve siyasi  fikirlerin, eylemlerin arkasında millet olmalı..

Kısaltılmış adları LGBT olan öğrenci kulübü  tarafından Kabenin fotoğrafının üniversitenin karşısında yere serilmesi millet tarafından nefret ve tiksinti ile karşılandı.  Polis LGBT’nin kulübünde yaptığı aramalarda da aynı fotoğrafları ele geçirdi ve olayın için de olsun, olmasın çok sayıda öğrenci gözaltına alındı. Atanan rektör bahanesiyle iktidara kafa vurmaya çalışırken, üzerlerine işedikleri düşünülebilir.

Bakınız;

Son kışkırtmaları neredeyse ahalisinin tamamına yakını müslüman olan bir ülkede sineye çekmek kolay değil.

Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika ve diğer batı ülkelerinde görülen islam karşıtı söz ve eylemlerle, islamın kutsallarına hakaret ve aşağılamalarla, LGBT’nin yaptıkları arasında hiç bir fark yok. İkisi de küstahlık, ikisi de düşmanlık değil mi?  Geçmişte ülkede buna benzer kışkırtma ve tahrik eylemlerinden sonra,  unutulmayan can yakıcı olayların meydana geldiğini ve bundan da herkesin bir şekilde zarar gördüğünü  bilmemek de mümkün mü? Ülkenin kaybettiğini bilmemek mümkün mü? Bereket LGBT’nin hadsizliği karşısında  sağduyu bilinçli ve sorumlu davrandı. Tepkiler kınama mesajları ile sınırlı kaldı ve elbet de iyi de oldu.

Ne yaptılar?

Tepkileri ne oldu?

Kabeye  gösterilen saygısızlık karşısında sosyal medyada,  “Kabe bizim kutsalımızdır” paylaşımında bulundular.

Bu haklı ve cılız tepkinin arkasından, kabeye sahip çıkan öğrencilerin ve akademisyenlerin fişlenme olayı başladı bu sefer. Aslında bu da bir kışkırtma ve tahrik. Beri taraf fişlenme pahasına yine sükuneti tercih ediyor. Tabi iyi de yapıyorlar.

Peki kim fişliyor,” kabe bizim kutsalımızdır” tepkisini sosyal medyada paşlayan öğrencileri?

Boğaziçi Üniversitesi mensuplarının yer  aldığı bir facebook grubu üzerinden isimler verilerek listeler yapılıyor ( bu muhtemelen bir LGBT  ve onlarla birlikte hareket eden akademisyenlerin organizasyonu olmalı) Yapılan listelerde kabe hassasiyetine sahip akademisyenlerin olduğu da söyleniyor.

Liste yapmaktan maksat ne?

Maksat şu..

Kabeye sosyal medya üzerinden sahip çıkan öğrencilerin mümkünse okuldan atılmaları,

Kabeye sosyal medya üzerinden sahip çıkan öğrencilerin disiplin cezası almalarının sağlanması,

Kabeye sosyal medya üzerinden sahip çıkan öğrencilerin yurtdışı lisanüstü eğitimleri için gerekli olan akademisyen refeanslarının olumsuz olmasının sağlanması.

Sağduyuyu kışkırtmak ve tahrik etmek için anlaşılacağı üzere malum çevreler her yolu kullanıyor.

Sonunda kimin kazanacağına, kimin kaybedeceğine bakılmıyor.

Üniversiteler karıştırılmak isteniyor.

Sokaklar karıştırılmak isteniyor.

Yeni bir Geziparkı  sevdası patladı

Yeni bir 28 Şubat rüyası ile yatağa girenlerin sayısı artmaya başladı.

Yani..

Ülke kaos ve karagaşa ortamına milletin hassasiyetleri üzerinden itilmek, sürüklenmek isteniyor.

ŞENOL METİN’İN AÇIKLAMASI

Eğitimciler Birliği Sendikası Konya Üniversiteler Şube Başkanı Şenol Metin, Boğaziçi Üniversitesi’nde LGBT kulübünün Kabeye saygısızlığı  ve bu saygısızlığı sosyal medyada tepki gösteren öğrencilerin fişlenmesi üzerine şu açıklamayı yaptı.

Cumhurbaşkanımızın Boğaziçi Üniversitesi'nde rektör ataması sonrasında ‘Boğaziçinden Gezi çıkartabilir miyiz?’ diyen provakatörlerin arasındaki LGBT’lilerin Kabe’mize yaptıkları terbiyesizliği #KABEKUTSALIMIZDIR hastagı ile sosyal medya üzerinden protesto eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri içerisinde 15000 Boğaziçi Üniversitesi mezununun da yer aldığı bir Facebook grup üzerinden listelenerek isim isim fişlenmektedir. Fişlenen öğrencilerin isimleri iftiralarla birlikte üniversite akademisyenleri ile paylaşılmakta, öğrencilerin okuldan atılması, disiplin cezası alması, yurtdışı lisansüstü eğitim için zorunluluk olan akademik referansların engellenmesi gibi eğitim hayatlarını etkileyecek çeşitli yaptırımlar uygulanması istenmektedir. Fişlenen öğrenciler ders içeriği paylaşmak için kurulan sosyal medya gruplarından dahi atılarak, tecrite tabi tutulmakta,  çeşitli hakaret ve iftiralarla sosyal linç uygulanmaktadır.

28 Şubatın Batı Çalışma Grubu özentisi sözde demokrat özde faşist kafalar;

Yaptığınız listeyi, istediğiniz yere istediğiniz şekilde ulaştırabilirsiniz, korkmuyoruz. Maskeniz düştü, demokratik olma, özgürlükçü olma Sizin için sadece maskeden ibaret olduğunu defaatle test ettik ve yine kaybettiniz.

‘Kabe Kutsalımızdır’ diyor, Allah'ın evine yapılan bu terbiyesizliği kınıyoruz. Halkımızı öğrencilerimize destek olmaya,

Nefret, ayrımcılık suçunun failleri hakkında suç duyurusunda bulunuyor ve savcılarımızı göreve davet ediyoruz.

Şenol METİN

Eğitimciler Birliği Sendikası

Konya Üniversiteler Şube Başkanı

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.