Konya
28 Mart, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.33
  • EURO
    35.10
  • ALTIN
    2309.0
  • BIST
    9079.97
  • BTC
    70744$

İsrail’in Irkçı ve Sadist İdarecileri (3)

23 Mart 2020, Pazartesi 08:42

1945 yılında İngilizlerin Yahudiler lehine çıkardığı bir kanunla; Valiye bir yeri askeri bölge ilan etme yetkisi ver­diler. Tarım Bakanlığına da; ekilmeyen arazileri devletleş­tirme yetkisi verdiler. Dolayısıyla bir yeri Yahudi Vali askeri bölge ilan ediyor, oraya Araplardan kimse girip top­rağını ekip-dikemiyor, bir müddet sonra da Bayındırlık bakanlığı burası işlenmiyor diye devletleştirip, Yahudi göçmen yerleştiriyor.(1)

Kudüs Üniversitesi Alman Araştırmaları Bölüm Baş­kanı Prof. Moshe Zimmerman ile yapılan bir mülakattan bazı bölümler şöyledir:

Soru: Nazi zulmünün Gerçekleştirdiği korkunçluklar ile İsrail’in işgali ve kendi konumunu kabul ettirme olayı arasında ne şekilde bir paralellik kurulabilir?

Cevap: “Şimdi yaptığımız gibi davranmak için çok iyi bahanelerimiz var. Fakat bizim her birimiz içinde de bir canavar var ve her zaman haklı olduğumuzu ısrarla söy­lemeye devam edersek bu canavar büyüyebilir. Daha bu­gün bile git gide daha büyük boyutlar kazanan bir olayı düşünüyorum. Yahudi toplumu içinde hiç tereddüt etmeden Alman Nazilerinin bir kopyası olarak tanımladığım bir kesim var. Hebron’daki Yahudi ailelerinin çocuklarına bakınız, tamamen Hitler gençliğine benziyorlar. Küçük­lüklerinden beri onlara bütün Arapların kötü olduğu ve Yahudi olmayan herkesin bize karşı olduğu fikri aşılanı­yor. Her biri birer paranoyak haline getiriliyor. Aynen Hitler gençliği gibi kendilerini üstün ırk olarak görüyor­lar. (1990-92 yılları arasında Şamir hükümetinde bakan olan) Rehevan Zevi, bütün Filistinlilerin topraklarından kovulmasını ister. Bu Nazi Partisinin resmi programıydı. Bütün Yahudilerin Almanya’dan kovulması.”

Zimmerman bu mülâkatta söyledikleri yüzünden Üni­versiteden kovulmakla tehdit edilmiş, 79 Profesör Zimmermanın üniversiteden atılması için deklarasyon ya­yınlanmış ama Zimmerman bu hareketin de aynen Nazi Almanya’sında cereyan eden olayların bir benzeri oldu­ğunu söylemiştir.(2)

27 Aralık 2008 tarihinde İsrail Gazze Savaşını başla­tınca, İsrail halkını iyi tanıyan bazı gazeteci, siyasetçi ve yorumcular, “seçimler yaklaşınca mevcut hükümet kazan­mayı garantilemek için savaş başlattı” değerlendirmesinde bulundular. Gerçekten İsrail Halkı, Zimmerman’ın da de­diği gibi öyle ırkçı, öyle sadist bir halk haline gelmiştir ki, en çok oyu en çok Filistinli öldürene vermektedir. Yarım asırlık üst düzey idarecilerinin hepsinin geçmişi incelendi­ğinde, hepsinin İsrail gizli servisinde veya Yahudi terör örgütlerinde çalışmış, idarecilik yapmış, katliamlarda bu­lunmuş insanlardır.

 

9 Nisan 1948’de Menahem Begin Irgun birlikleriyle Deir Yasin kasabasındaki 254 kişiyi çoluk çocuk, erkek kadın demeden katletmişlerdir.(3) Ariel Şaron, Sabra ve Şatila katliamının yani 3.500 kişinin katilidir. Moşe Da­yan, Şimon Perez, Golda Meir vb. hepsi paranoyaklık açı­sından Hitleri sollayan insanlardır. Bundan dolayı dünyada şu imaj oluşmuştur:

 “İsrail devleti orduya sahip olan bir devlet değil, ak­sine devlete sahip olan bir ordudur.”(4)

Hitlerin askerlerinden hiç birinin öldürdükleri onlarca çocuğun başında zafer işareti yapıp, fotoğraf çektirdikleri görülmemiştir. Korkudan gözleri yuvasından fırlayan ka­dınların hallerine bakıp sadistçe güldükleri de görülme­miştir. Seyrettiğimiz filmlerde Nazi ve SS askerlerinin donuk yüzlerini, sessiz ve şoke olmuş tavırlarını gördük ama, Alman halkından bu katliamları “oley” naralarıyla destekleyen, zevkten dört köşe olup sadistçe oynayan, hora tepen, ölülerin üzerine işeyen insanları görmedik.

Bilakis mazlum Yahudilere elinden geldiği kadar yardım edenleri gördük. Ama İsrail Devleti, halkını da vahşetin maşası durumundaki makineler haline getirmiş, bu sebeple onlar­dan her şey beklenmektedir. Dolayısıyla en çok öldüreni, en çok katledeni, en çok vahşileşeni… bu hususta yarışı kazananı kazandıracaklardır.

İşin garibi; Naziler döneminde iletişim bu derece yay­gın olmadığı, katliamlar bu derece basın-yayın sayesinde gözler önüne serilmediği halde, masum insanlara yapılan vahşet bu denli bilinmediği halde dünya ayağa kalktı, bir­çok devlet Almanların üzerine yürüdü ve Nazizm bertaraf edildi. Ama bugün Nazileri onlarca defa sollayan Siyonist vahşetini dünya insanlığı ekranları başında çitlek yiyerek seyrediyor da, kimsenin kılı kıpırdamıyor. O Almanlara oluşan tepkiden eser yok.

Dipnotlar:

1 - Roger Garaudy, a. g. e. s.170.

2 - Roger Garaudy, a. g. e. s.257.

3 - Roger Garaudy, a. g. e. s.46.

4- Roger Garaudy, a. g. e. s.236.      

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.