Konya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.85
  • ALTIN
    2508.1
  • BIST
    9673.89
  • BTC
    64630.54$

İNTİKAM

27 Temmuz 2015, Pazartesi 00:00

Hak kulundan intikamın yine kul ile alır

İlm-i ledün bilmeyenler onu kul yaptı sanır

Cümle eşya Halik’ındır kul eliyle işlenir

Emr-i Bâri olmayınca sanma ki çöp deprenir.

Bahrî Dede

 

Cenâb-ı Allah’ın Rahmân, Rahîm, Afüv, Ğafûr gibi rah­metini, şefkatini, merhametini, affını, bağışlamasını dile getiren sıfatları olduğu gibi, Aziz, Cebbâr, Kahhâr, Adl, Müntekım…gibi hak edenlere hak ettikleri cezayı vere­ceğini, intikamını alacağını bildiren sıfatları da var­dır. “İnnallahe azizün züntikam” “Allah, mutlak güç sa­hibidir, intikam sahi­bidir” mealindeki kelimeler Kur’an’da birçok yerde zikredilir.([1])

Fakat Rabbimizin murad-ı ilâhisi; yakmak, kavur­mak, haşlamak, kızart­mak gibi insana haşyet veren uy­gulamalar de­ğil, kullarına güzelliklerini gös­termek, ni­metlerinden istifade ettirmek, onları cennetine koymak ve cemalini lütfetmektir. Onun için bazı kabahat ve ku­surları, günah ve isyanları birçok defalar affeder, bağış­lar, fakat kul kabahatte ısrar ederse, o za­man yukarıda sayılan ikinci gurup sıfatlarını tecelli ettirir ve cezalandı­rır.

 Bunu da; “Al­lah’ın parmağı var da gözüne mi soka­cak” atasözünde olduğu ve yukarıdaki şiirde de ifadesini bulduğu şekliyle kulları vasıtasıyla yapar. Peygamber Efen­dimiz bunu şöyle dile getirmiştir:

“Zalim yeryüzünde Allah'ın adalet vasıtasıdır. Allah za­limin eliyle inti­kam alır.” ([2])

Teşbihte hata olmasın: Bir anne veya baba, yavru­sunu çok sever, onun için olmadık fedakârlıklar yapar, bin bir türlü zah­met ve meşakkate katlanır, gerektiğinde onun için canını feda eder ama nadir olarak da canına tak dedi­ğinde, tedip için ona bir tokat, bir şamar vurur.

 İşte Rabbi­miz de defalarca affeder, bazen de adlini icra eder ve ce­zalandırır. İyi insanların mizaç ve ka­rakterleri de böyle­dir. Onlar da müntekım (intikam alıcı)  değil­dir. Efendi­mize yapılan bütün eza, cefa, işkence ve hakaretleri, eline fırsat geçtiğinde affetmiş, bağışlamış, can düşmanlarına üstelik iyilik yapmış, onların İslâm’la müşerref olmala­rına vesile olmuş, bu müsamahakâr tutumu ile, Ebu Ce­hil’in oğlu İkrime’nin bile dört dörtlük bir Müslüman ol­masına vesile ol­muştur. Şairler konuyu ne güzel beyan etmişler:

Kemalinden haber ver kimse senden ihtişam almaz

Muzaffer vakt-i fırsatta adüvden intikam almaz

Koca Ragıp Paşa

 

“Bir köpek seni ısırırsa, seninde illâ onu ısırman ge­rekmez” sözü de çok ibretlidir. İntikam almak, zarar ver­mek, öç almak,  düşmanın gözünde kişiyi alçaltır. Bağış­lamak ise yükseltir ve yüceltir. Onun pişman olmasına ve özür dilemesine sebep teşkil eder. Ama bu yolu tercih etmek her yiğidin harcı de­ğildir.

Şirvanizade Rüştü Paşa, Sadrazam olunca sevmediği Mahmud Nedim Paşa’yı Adana valiliğine sürmüş. Ama bir müddet sonra kendisi de azledilip Halep valiliğine gönderilmiş. Halep’e giderken bindiği gemi Mersin’e ge­lince, Adana valisi Mahmut Nedim Paşa, gemiye bir gö­revli göndererek, müstehzi bir tavırla “birkaç gün misafiri olma şerefini esirgememesini” istemiş. Bunu anlayan Şinvanizâde şu beyti yazıp göndermiş:

 

Ne sendendir, ne bendendir, ne çarh-ı kîne-verdendir

Bu der-i ser-humâr neş’e-i câm-ı kaderdendir.([3])

“Bu durum ne sendendir, ne bendendir, insan tabia­tına gizlenen kin duy­gusundan ve kaderin verdiği mevki sarhoşlu­ğundan dolayıdır. Bak ben seni üzdüm, şimdi de sen beni üzü­yorsun…”

Meydana geldi na’ş-ı rakıbi nemime sâz

Kıldım hulûs-u kalb ile ömrümde bir namaz

 

“Dedikoducu ve arabozucu rakibin ölüsü musallaya geldi de ömrümde ilk defa tam bir kalp huzuru ile namaz kıldım.”([4])

Dipnotlar:

İlmi ledün: Gizli sırları bilme ilmi, Emri Bâri: Allah’ın emri.

1- Ali İmran Sûresi, 3-4; Zuhruf Sûresi, 24.

2- Tahirül Mevlevî, a. g. e. c. 2, s. 502; c. 9, s. 266; c. 14, s. 177.

3- Ali Rıza-Mehmet Galip, a. g. e. s. 18.

4- İskender Pala, “Tavan Arası”, Kapı Yay. İst. 2008, s. 321.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.