Konya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    64066.537$

İnsanlığımdan utandım…

18 Haziran 2018, Pazartesi 07:22

Ülkemizde hayvanlara yönelik şiddet, katliam haberlerine hemen her gün bir yenisi daha ekleniyor.

En son bayramda Sakarya'da ormanlık alanda ayakları ve kuyruğu kesilmiş halde bulunan bir yavru köpek, duyarlı insanların çabalarına rağmen hayatını kaybetti...

Köpeğin acımasızca katledilmesi sosyal medyada infial yarattı…

Haberin hızla yayılmasının ardından tepkilerin ardı arkası kesilmedi…

Ancak benzer hadiselerle sıkça karşılaşmamıza rağmen bir türlü önüne geçilemiyor…

Çünkü hayvan severlerin ısrarla hatırlatmaya devam ettiği bir gerçeği var Türkiye'nin; Hayvanlara yönelik şiddette verilen cezaların caydırıcı bir yaptırımı yok…

Bunca zulme rağmen hayvana yönelik şiddettin cezası Kabahatler Kanunu kapsamında verilen cüzi para cezalarıyla sınırlı…

Tecavüze uğrayan, büyük işkencelere maruz kalan, sakat bırakılan hatta hunharca öldürülen hayvanlarla ilgili verilen cezalar bin TL’yi geçmiyor…

Bununla alakalı yıllardır hayvan severler hükümetten, iktidardan yardım bekliyor, destek bekliyor, hayvan hakları kanununda yeni düzenleme istiyor…

Sonuç; Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül seçim sonrasında yeni düzenleme ile ilgili çalışma yapacaklarını söylüyor…

Seçim!...

Yıllardır önüne geçilemeyen dilsiz meleklerin maruz kaldığı bu tür iğrençliklere dur denilebilmesi için çıkartılacak caydırıcı cezalar için beklenilmesi gereken bir olgu…

Çünkü ‘havan severler oy versin ki seçimi kazanalım,  seçimi kanalım ki seçimden sonra sizin istediğinizi yapalım…’

Eğer düşünce bu ise diyecek hiçbir şeyim yok…

Yok düşünce bu değilse seçimi beklemenin ne anlamı var…

Bugün istenilse bugün çıkartılamaz mı bu kanun?

Milletvekillerin maaşlarıyla ilgili yapılan düzenlemeler bırakın günü saatler hatta dakikalar içerisinde göz görmeden kulak duymadan meclisin onayından geçiyorken hele!...

Bir can, seninle aynı türde olmayan, seninle aynı dili konuşmayan, seninle aynı görünmeyen bir canlının yaşam hakkını elinden almak bu kadar kolay olmamalı!...

Bu dünya hepimizin değil mi?

Biz insanoğlu olarak ne zaman bu kadar gaddarlaştık, ne zaman bu kadar duyarsızlaştık…

Kuşu öldü diye bir çocuğa başsağlığına giden bir peygamberin ümmeti ne zaman bu kadar vicdansızlaştı…

Türlü türlü teoriler dolaşıyor bu minicik meleğin ölümüyle ilgili…

İlk önce denildi ki; yavru köpek bir kenarda uyurken çim biçme makinesi üzerinden geçerek ayaklarını ve kuyruğunu koparttı…

Sonra veterinerin muayenesinin ardından böyle bir şeyin olamayacağı, balta veya keser gibi bir cisimle kesilmiş olabileceği söylendi…

Ardından ise ‘büyü’ teorisi ortaya atıldı…

Tam çok saçma diyecektim ki geçtiğimiz yıl Melih Gökçek’in ‘FETÖ bizi cinlerle, büyülerle uyuttu, biz o yüzden ona bu kadar inandık’ söylemi geldi aklıma…

Hala hurafelere inanan, ağaçlara bez bağlayanlar olduğu sürece piyasaya daha çok sahtekar hoca çıkar, daha çok hayvan katledilir dedim kendi kendime…

Bu seferde Suriyeli iki çocuğun görüntüsü çıktı ortaya…

Küçük siyah bir köpeğin ayağını kesmeye çalıştıkları bir görüntü…

Seyredemedim görüntünün tamamını…

Vicdanım elvermedi, içim kaldırmadı kapattım görüntüyü ilk birkaç saniyesinden sonra…

Daha sonra bu görüntünün daha eski bir tarihte Ürdün’de çekildiği iddia edildi…

Ama sonuç değişmiyor işte…

Kim her ne için yaptıysa yaptı, sonuçta bir can, dilsiz masum bir can, sebebi asla kabul edilemeyecek, sebep gösterilemeyecek bir biçimde öldürüldü…

İşkence edildi!

Bunu yapana insan diyemiyorum.

Öyleyse utanıyorum ‘insan’ olmaktan...

Oturduğum yerde okurken şu olan biten vahşeti canımdan can gitti.

Bu yapılanın bir dinle bir ırkla bir inançla ilgisi olamaz.

Gerçekten dünya bu hale gelmemeliydi söyleyecek söz bulamıyorum sadece derin bir şekilde ben utanıyorum ne yazık ki insan olmaktan...

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.