Konya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    63587.088$

İNAT

29 Ocak 2015, Perşembe 08:30
 Bir soğan soyulurken yaşarıyor da gözlerHazine soyulurken aldırmıyor öküzlerHayâdan eser yoktur, nafile bütün sözlerBeyhude inat etme, salla hemen başını Gerdan kır, belini bük, al gitsin maaşını                                           Abdullah Çağlayan İnat; Müslüman’a yakışmayan, gabih bir tavırdır. Ri¬vayete göre Hz. Musa Tur dağında, Allah(c.c.)’la perdeler, ma¬nialar gerisin¬den sadece ses olarak, konuşmaya giderken, şeytan demiş ki; “İkimizde kabahat işlediğimiz halde, Allah Âdem’in tövbesini kabul etti, benimkini reddetti.” Hz. Musa durumu Cenâb-ı Hak’ka arz ediyor. Bunun üze¬rine Allah; “peki onunkini de kabul edeyim ama emrimi yerine getirsin, Âdeme secde etsin (yani onun büyüklü¬ğünü, üstünlüğünü kabul etsin)” buyurmuş, şeytan ina¬dından geçmemiş ve “ben onun dirisine secde etme¬dim ki, ölüsüne secde etsem” demiş. Şeytanın inadını benimseyen, hayatı hem kendine hem etra¬fına zehir eden insanlar da yok değildir. “İnat da bir murat” gibi atasözüne benzeyen cümleler de sarf ederler. Kötüde, haksız-lıkta, olumsuzlukta inadın neresi murat ola¬cak.Bir çayın üzerine uzunca bir ağaç devrilmiş, üstünden an¬cak cambazların ve keçilerin geçebileceği bir ağaç. İki keçi bu¬nun üzerinde karşılaşmış, ikisi de birbirinden yol istemiş, ama ikisi de inat edip yol vermemiş. Büyük ısrarlar, uzun bekleyişler sonunda kavgaya başlamışlar ve ikisi de aşağı düşüp boğul¬muşlar. Yani ölmeye razı olmuşlar ama inatlarından vazgeçme¬mişler. Onun için çok inat kişilere “keçi inatlı” derler.  İnatlıklarıyla iftihar eden, birbiriyle ülfet eden birkaç inat insan buluş¬muşlar, “Şecaat arz ederken merd-i Kıpti sirka¬tin söyler” misali, kimin daha çok inat olduğuyla ilgili maharetle¬rini anlatıyorlar, biri demiş ki; “ben gerdek gecesi odaya girer¬ken, eşim olacak gelin bir yamuk hare¬ket yaptı, bir küstüm, bir inat ettim, bir daha elim eline değmedi, tek kelime konuşma¬dım…” demiş, etrafındaki¬ler; “yahu senin üç tane çocuğun var bu nasıl iş” demişler, beriki; “vallahi inadımdan onu da sorma¬dım” demiş!.. Fazlaca küsen ve darılan bir çoban varmış, birine canı sı¬kılmış ve mal sa¬hiplerinden aldığı azığı almaz ol¬muş... “Yahu etme, eyleme, inat etme, sen kalender bir adamsın, azığı neye almıyorsun?” diyenlere; “siz daha benim yapacağımı ilerde göreceksiniz, sene sonunda ço-banlık hakkımı da almayaca¬ğım” demiş!.. İki Arap yolculuk yaparlarken bir dağın eteğinde bir karaltı görmüşler, bi¬risi “keçi” demiş, birisi “kartal” de¬miş, uzun mü¬nakaşa ve inatlaşmalardan sonra, hayvan uçup gitmiş ve kartal diyen; “gördün mü benim dediğim çıktı, bak uçtu” deyince be¬riki; “velev tarat anze-uçsa bile yine de keçi” demiş.  

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.