Konya
18 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.54
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2495.9
  • BIST
    9524.59
  • BTC
    63551.84$

İnanç Sahibi Olmak

20 Haziran 2020, Cumartesi 09:32

Allah’a hamd Hz. Muhammed’e(s.a.v.) salât ederim.

Günümüz insanlarının yaşantılarında belli bir inanca sahip olmaları gereklidir. Ancak inançlarının

doğru ve yeterli olup olmadığının bilinmesi benim burada mevzum olmayacaktır. Bu konuyu gündeme getirmemin nedeni ise; çevremde insanların yaşantılarında mülâhaza ettiğim zafiyetlerinin durumudur.

Şurası bir gerçektir ki, insanların yaşantıları aldıkları eğitim,bilgi,görgü ve ihtiyaçlarına göre şekillenmektedir. İnsanın her döneminde doğru ve sağlıklı bir hayatı yaşayabilmesi ve her türlü olumsuzlukların üstesinden gelebilmesi doğru ve sahih bilgiye dayalı inancının  olmasıyla mümkündür.

İnanç kendisine sığınılan bir korunak, yaslanılan bir dayanaktır. Evet, inanç kalbin ışığa açık olmasının, doğru yolu bulmaya istekli olmasının ödülüdür. Bu yüzden yüce Allah bu kalbi korumak, ona güven vermek için inanç sistemini bahşetmiştir. İnanç bir ödüldür, çevresindeki şaşkınların çaresizliğini, esen rüzgârlara kapılıp gitmelerini, kasırgaların onları savurup atmalarını, bunalımların baskısı altında inlediklerini gördükçe mü’minler bu ödülün değerini kavrarlar. Öte taraftan mü’minlerin inançları sayesinde kalpleri huzura ermiştir. Ayakları güvenle yere basar, vicdanları rahattır. Her zaman Allah’la ilişki içindedirler ve bu ilişkiden mutluluk duyarlar.

İnsanın kendi duyguları, aklı, nefsi, şeytanı, çevresi, filozoflar, izimler, sanatçılar...hep insan hayatına bir kalıp sunma peşinde olmuş ve olmaktadırlar. Bütün bunların yanında insanı yaratan Allah da onun hayatının belli şekilde sürmesini istemektedir. İnsan bazen Allah’ın ve diğer etkenlerin yönlendirmesi arasında bir ikilem yaşar. Ona mı uysam yoksa buna mı diye tereddüt geçirdiği olur. İlk insanda da durum böyle olmuştur. İnsan diğer canlılara göre son derece iyi donanımı olan bir varlıktır. Çünkü Allah ona diğer varlıklara vermediği akıl nimetini vermiştir. Ne kadar donanımlı olsa da, yine de doğruyu bulamayacağı için, ya da bulduğu doğrular onun mutlu ve huzurlu olmasına yetmeyeceği için Allah yarattığı insanın tereddütlerden kurtulması için ona yardım elini uzatmıştır. Rahmetinin bir eseri olarak insana yolun en doğrusunu göstermiştir. Bu yolun adı Kur’ân’da bazen din olarak, bazen de doğru yol yani sırat-ı müstakim olarak gösterilmektedir. Fatiha  suresinde “İhdina’s sırâta’l müstekîm” ayet-i kerimesinde olduğu gibi.

İnsan fıtrattan ve yaratılıştan gelen bu ihtiyacını gerçek dinle doldurmazsa mutlaka başka şeylerle doldurur. Kimi aklına, kimi malına, kimi, şanına, kimi putuna... kimi (…) tapar ve onu din(!) yerine koyar.

Dinsiz de mutlu olmayı deneyen nice insan ve sistem olmuştur. Ancak bunların hiçbirisi insanı tatmin edememiştir. Bir kısım sistemler dini dışarıda bıraktıkları için insanı, son derece bencil, sadece kendini düşünen, maddeyi her şeyin üstünde gören varlıklar haline getirirken, bazıları insanı sadece çalışıp üreten makineye çevirmiş, bir kısmı da insanın şiddet duygularını ön plana çıkararak onu adeta cinayet makinesine çevirmiştir. Çünkü insan karmaşık ve farklı duygulara sahip bir varlıktır. Onu, iki tarafı kesen bir bıçağa da benzetebiliriz. İnsandaki farklı ve birbirine zıt duyguları dengelemek gerekmektedir. Bu duyguları en iyi dengeleyen Allah’ın dinidir. Ancak mutlak anlamda din ve her türlü din anlayışı değil, iyi ve doğru anlaşılan ve dengeli yaşanılan (sahih) bir dindir insanı mutlu eden.

Günümüzde görülen bazı yanlış inanç ve adetlerin devam etmesi, İslam’ın güçsüzlüğünden değildir. Çünkü İslam esaslarını, İslam düşüncesini iyi bilen hurafeye, safsataya kanmaz. Hurafelerin devam etmesi, halkın çoğunluğunun İslam Dininin emir ve yasaklarını iyi bilmeyişinden kaynaklıdır.

Bidat ve batıl inançlardan korunabilmenin en güvenilir yolu Kur’an ve sünnete sığınmaktır. İlk emri "Oku" ile başlayan yüce kitabımız Kur’an’ı Kerim-i bir kere bile okuyup anlamayan insanların bu batıl kıskacın pençesinden kurtulmaları pek kolay değildir…

Sağlam bir kişilik oluşumu ve hayatı yanlışlardan uzak olarak sürdürebilmek için İslâm inancını

doğru, sahih ve yeterli bir şekilde öğrenip yaşaması üzerinde durmak istiyorum.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.