Konya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.60
  • EURO
    34.83
  • ALTIN
    2494.1
  • BIST
    9508.76
  • BTC
    65093.39$

İbadette Devamlı Olmak (2)

31 Ekim 2019, Perşembe 08:37

Cenab-ı Hak bir başka âyette ise, sorumluluğumuz altında bulunan aile efradına namazı emretmemizi ve kendimizin de ona devam etmemizi emretmekte ve şöyle buyurmaktadır: "Ailene namaz kılmalarını emret, kendin de onda devamlı ol..."(1)

Bilindiği üzere İslâm Dini her konuda olduğu gibi, ibadet konusunda da i'tidâli tavsiye eder. Bedeni zayıf düşürecek, insanın aile ve çocuklarına karşı görevlerini aksatacak, geçimlerini ihmal edecek şekilde yapacağı uzun ibadetler makbul olmadığı gibi, ibadeti ve Allah'a karşı kulluk görevlerini ihmal ederek, maddenin peşinden koşmak da doğru bir hareket değildir. Kur'an-ı Kerim'deki şu ayet-i kerime, dünya-ahiret dengesini ne güzel ifade eder: "Allah'ın sana verdiği şeylerde, âhiret yurdunu da gözet, dünyadaki payını da unutma; Allah'ın sana yaptığı iyilik gibi, sen de iyilik yap; yeryüzünde bozgunculuk isteme; doğrusu Allah bozguncuları sevmez..."(2)

Peygamberimiz (s.a.v.) her konuda olduğu gibi, bu konuda da bizler için en güzel örnektir. Enes (r.a.) şöyle anlatır: "Peygamber (s.a.v.)'in eşlerinin evine üç kimse gelip, Peygamberimizin ibadetini sordular. Kendilerine durum anlatılınca, kendi ibadetlerini azımsadılar ve: “Peygamberin yanında biz neyiz? Onun geçmiş ve gelecek günahları bağışlanmıştır”, dediler. Bunlardan birisi:

-“Ben, yaşadığım müddetçe, bütün gece namaz kılacağım” dedi. Diğeri:

-“Ömrüm boyunca oruç tutacağım”dedi. Üçüncüsü de:

-“Kadınlardan uzak kalacağım ve hiçbir zaman evlenmeyeceğim” dedi. Sonra Peygamber (s.a.v.)  bunların yanına geldi. Onlara:

-"Şöyle şöyle diyenler siz misiniz? Dikkat ediniz! Allah'a yemin ederim ki, Allah'tan en ziyade korkanınız ve O'na karşı gelmekten en ziyade sakınanınız benim. Böyle iken ben bazen oruç tutuyorum, bazen de tutmuyorum. Namaz kılıyorum, uyuyorum ve kadınlarla evleniyorum. Benim sünnetim işte budur. Kim, benim sünnetimden yüz çevirirse, o kimse benden değildir" dedi.(3)

Hz.Aişe (r.a.)'nin anlattığına göre, yanında bir kadınla otururken Rasulüllah girdi ve Hz.Aişe'ye: "Bu kadın kimdir?" diye sordu. Hz.Aişe:

-“Filan kadındır” dedi ve kıldığı namazları uzun uzun anlatmaya başladı. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem Efendimiz: -“Uzatma, gücünüzün yettiğini yapın. Allah'a yemin ederim ki, siz usanmadıkça Allah usanmaz (yani sizin takatinizi kat kat aşacak bir şekilde dahi yapacağınız ibadetleri Allah kabul eder; fakat hiçbir zaman işinizi gücünüzü bırakıp bütün vaktinizi ibadete hasretmenizi istemez.) O'nun en sevdiği ibadet, az da olsa devamlı olan ibadettir..." buyurdu.(4)

Ramazan ayında kazandığımız iyi ve güzel ameller olmuştur. Yukarıda geçen hadiste de tavsiye edildiği gibi, bunları devam ettirmemiz gerekir. Son günlerini yaşamakta olduğumuz Ramazanda ibadetlere daha fazla sarıldık, oruç tuttuk, her gün beş vakit namazlarımızla birlikte teravih namazı kıldık. Camiye cemaate devam ettik, dua ve niyazda bulunduk. Kur'an-ı Kerim okuduk, vaazları ve okunan mukabeleleri huşû içinde dinledik. Nefislerimizi terbiye ettik. Orucumuzun sevabını gideren her türlü çirkinliklerden kendimizi korumaya çalıştık. Fakire, yoksula, kimsesizlere, dul ve yetimlere öksüzlere yardım ettik. Birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisinde olduk.

Halkımızda görülen yanlış davranışlardan biri de şudur: Ramazan ayında elde edilen manevi değerler ve ameller genellikle Ramazandan sonra terk ediliyor, ibadette gevşeme, gaflet, yalan, gıybet, acımasızlık, yakışmayan bir hayat, iftira, dedikodu, tefrika, dargınlıklar, kırgınlıklar baş gösteriyor. Ramazanda yıkanan gönüller, bu çirkin davranışlarla yine kirleniyor.

İbadetler ve güzel davranışlar, sadece Ramazan ayına tahsis edilmemelidir. Çünkü, nefis ve kalpleri temizleyerek insanların yücelmesi ve yaratıcısına yaklaşması için ibadet en güzel vesiledir. İnsan ancak ibadetlerle Cenab-ı Hakk'ın rızasına ulaşır. Toplum, Yüce Yaratana sürekli ibadette bulunan iyi ve güzel ahlâklı fertlerle yükselir.

Öyle ise, Ramazanda nefsini ıslâh edip, güzel bir hayat tarzı kazanan mü'minler olarak, bu durumumuzu muhafaza etmeli, bütün ömrümüz boyunca güzel ameller işlemeliyiz. Hz. Aişe'nin rivayet ettiği, Sevgili Peygamberimizin şu hadisini hiçbir zaman hatırdan çıkarmamalıyız: "Bir gün Rasulüllah Efendimize: “Ey Allah'ın Rasûlü hangi ibadet Allah katında daha sevimli ve makbuldür”? diye soruldu. 0 da: "Az olsa bile, en devamlı olanıdır." buyurdu.(5)

Dipnotlar:

1-Tâ-Hâ Sûresi; 20/132.

2-Kasas Sûresi; 28/77.

3-Buharî, Nikâh 1; Müslim Nikâh:5; Riyazu’s-Salihîn; C..l, 5h.l7 Sh.143.

4-Buhari, Savm:52 Müslim, Müsafirin:221, Riyazus-Salihin; C.l Sh.174, H.No:142.

5-Tecrîd-i Sarih Tercemesi; C.12, Sh.191-192 H.No:2030.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.