Konya
19 Mart, 2024, Salı
logo altı
  • DOLAR
    32.34
  • EURO
    35.11
  • ALTIN
    2241.3
  • BIST
    8851.82
  • BTC
    63618.99$

Hukuk Devletinden Vazgeçip Kanun Devletini Arar Hale Gelmek (3)

19 Mart 2021, Cuma 09:07

Laikiz dediğimizde, tüm inanç ve düşünce sahiplerine karşı nötr bir noktada bulunmak gerekiyor, demektir. Batıcıyız, dediğimizde, batının tüm toplumsal normlarını kabullenip özümsüyoruz, demektir ki, batı bu gün tüm yerel kültür ve kimlikleri kabul edip bunu evrensel uygarlığın bir zenginliği olarak görmektedir. (Bu yargımız maalesef son yirmi yıl içindeanlamını yitirdi. Çünkü bazı Batılı toplumlar da temel insan hak ve özgürlükleri ihlal ederek Doğulu taraftarlarında hayal kırıklıkları yaratmaya başlsdı.

Şimdi biz kendi görüş ve tutumlarımızın özeleştirisini yaparsak; her türlü fikir ve inanç sahibinin kendini, kendini tanımladığı ölçütlerle ifade etmesini hazmedebilir miyiz? Başkalarının bizden farklı düşünce ve yaşam pratiklerine laikliğimizin potasında yer verebilir miyiz? Çeşitli kimlik ve kültürleri ülkemizin ve uygarlığımızın zenginliği olarak kabul edebilecek olgunluğu gösterebilir miyiz? -aslında toplumdaki bu çeşitliliğin ve farklılığın birçoğu da mazisine hasım bir insan tipi yaratmaya yönelik düşüncelerden türediği belirtiliyor-  ‘Görüşlerime aykırı düşünenlerin düşüncelerini benimsemek zorunda değilim ama onların düşüncelerini ifade etme haklarını sonuna kadar savunabilirim, hatta bu benim düşünce dünyamı görmezden gelen bir düşünce sistemi bile olsa’, diyecek demokratik olgunluğa erişebildik mi?Bu sorulara olumlu cevap verebildiğimiz anda kendimize artık rahatlıkla çağdaş, demokratik ve laik sıfatlarını yakıştırabiliriz, aksi takdirde bu kavramları ne kadar jiklet gibi ağzımızda çiğnesek de sadece üstümüzde sırıtacaktır.İran olmamak ve Talibana benzememek bu sorulara olumlu cevap vermekten geçer, yoksa bilelim ki ters yönde onların simetriği olmaktan kendimizi kurtaramayız. Zorla başörtüsü taktırmakla,  zorla başörtüsü açtırmak arasında ne fark vardır? Kabadayı mantığı ile -Heeyt bana adıyla sanıyla Taliban derler, biz istersek tüm kadınlara peçe taktırır, tüm erkeklere sakal bıraktırırız, anlayışı ile üniversite hocalarının Heeeyt! Bize Mualliman * derler, biz istersek bütün kızların türbanlarını çıkarttırır, tüm erkeklerin sakallarını ve saçlarını tıraş ettiririz”, mantığı arasında özde bir fark olur mu? Talibanın cebirle sakal bıraktırmasının,  bizim zorbalıkla sakal kestirmemizden daha çağdışı olduğuna ilişkin belirgin bir ölçüt var mı?

Körün şaşıya görmüyorsun demesi, hesabı bu ikiyaklaşım mensuplarının kendilerine bir çeki düzen vermeleri otokritik yaparak, halklarına özgürlük vermeleri gerekir. Uygar dünyaya daha ne kadar gülünç olmaya ve aşağılanmaya pişkince devam edeceğiz? Ne zamana kadar kimi insanlara emdiğini burnundan getireceğiz?

 

Uygar bir toplumdan bu kabil uygulamalara bir örnek bulunuz da hiç olmazsa bizi aşağılayanlara onları örnek verelim.

“Alman mahkemesi laik okullarda başörtü takılmasını uygun görmediğini beyan eden bir karar vermiştir”, denilirse burada da yanılmış oluruz. Almanya’da bireylerin eğitimi hangi biçimde alacağına ilişkin seçim yapma imkanı vardır, Katolik bir kişinin laik okula gidip de Katolik mezhebinin gereklerini yerine getirmeğe çalışması laik öğrencilerin düşünce ve inançlarını ihlal anlamına geleceğinden haklı olarak mahkeme davacının aleyhine karar vermiştir.

 

Ama ülkemizde gençler, Eğitimin Birleştirilmesi (Tevhidi Tedrisat) kanunu ile tek tip bir eğitim süreci içinde öğrenim gördüklerinden dini ya da ateist öğretim veren bir okulda öğrenim görme seçeneği yoktur. Dolayısıyla dindarı da ateisti de laik görüşlüsü de aynı eğitim kurumlarında zorunlu olarak sekiz yıl okumaktadırlar. Başörtülü ya da sakallı öğrenciler, dini bir öğrenim alma imkanı varken laik okulları seçtiği halde dini kurallara uymağa çalışıyor,  değiller. Hukuk fakültesinden mezun ediyoruz, hakimlik, savcılık,  avukatlık stajını onaylıyoruz.  Sonra sen bu kılık ve kıyafetinle uygar mahkemelerde görev yapamazsın, yani sana uygarlık adına uygarlık dışı bir muamele yapılması gerekir diyoruz. İnsanı mutsuz eden hiç bir sistemin uygar olduğu iddiası inandırıcı bulunamaz. Bir yurttaşın,  ben yüksek tahsil yapmak istiyorum ya da bu kurumda memur veya yönetici olarak çalışmak istiyorum, dedikten sonra yasa ve yönetmeliklerine tabi olma zorunluluğu vardır, dediğimiz zaman, batıda olduğu gibi hem öğrenim hem de çalışma hakkı için insanımıza seçenek sunamadığınız sürece yasaklamanın hiç bir anlamı olmayacaktır. 

“Yasaklanan gayrı-meşru bir kapının muadili meşru bir kapı açılmadığı sürece bu yasaklamayı yapmanın bir anlamı yoktur” Baş açtırmakta mahir,  sakal tıraş etmede becerikli rektörler yetiştirmeyelim. En üst bilim kurumları olan üniversitelerin başkanları ünlü berber diye isimlendirilmesin, üniversiteler kişilik ve onur törpüsü değil, şahsiyet ve şeref kazandıran kurumlar olsun. İnsanın şahsiyeti, özgürlüğü ve benliği bu denli ayağa düşürülmemeli, insan bu denli aşağılanmamalı, hükûmet ve üst yapı kurumları insanları koyun kırkar gibi aynı makasla kırkmaya çalışan otorite olmamalı.

Yönettiklerimizi düşürür ve silikleştirirsek, yöneticiler olarak yücelmek mümkün olmaz. Bir yönetimin itibarı yönetilenlerin şahsiyetlerinin oluşmasına ve kültürlerinin artmasıyla doğru orantılı olduğu unutulmamalıdır. Koyun haline getirilen bir toplumun yöneticileri ancak çobanlık makamına çıkabilirler.

Demokratik olgunlukla sistemle sorunlu olan marjinal gruplara bile demokratik özgürlük tanımadıkça sistemimizin oturması, yerleşmesi mümkün değildir. Batı demokrasileri marjinal grupların muhalefetlerini bu yöntemle izale etmiyorlar mı? Pise pis demek temizin hakkıdır, yoksa başka bir pisin değil. Yanlışın yanlışa, sen yanlışsın demesi bir anlam ifade etmez. Hasımlarımızı yaşatmamak tutumu, bizim yaşama hakkımızı tartışılır hale getirir. Hasmına sitesinde yer bulamayan sistemlerin güven içinde yaşamaları güçleşir. Kendi hukukumuzu mukayyet altına almak istiyorsak, başkalarının hakkını korunak altına almamız gerekir.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.