Konya
23 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.83
  • ALTIN
    2415.6
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66058.35$

HİKMET

18 Ağustos 2017, Cuma 07:13

Her canlıya Hak, lâyık olan cevheri verdi;

Tırtıl iki diş bulsa eğer ormanı yerdi:

Şayet kediler haftada bir gün uçabilse

Dünyada bütün serçelerin nesli biterdi.

Eskiler; “her şeyde bir hikmet var” derlerdi. Gerçek­ten öyle. İyi ve ince düşünebilsek bunu her şeyde temaşa etmek mümkün. Nâbî bu gerçeğe şöyle değiniyor:

Kitâb-ı kâinât esrâr-ı hikmetle leb-â-lebdir

Şikâyet cehlden, feryâd bî-idrakliktendir

“Kâinat kitabı, İlahî hikmetin sırları ile ağzına kadar dopdoludur. Fakat yine de cehaletten elaman. Anlayış­sızlık­lardan feryad, çünkü kimse o hikmeti görmüyor.”

Rivayet edilir ki; Nasrettin Hoca karpuz tarlası içinde bir ceviz ağacı di­binde otururken kendi kendine; “Ey Allahım! Kocaman ağaçta küçücük ce­vizler, küçücük bir kökende ko­caman karpuzlar, bunun hikmeti ne olsa ge­rek” diye düşün­müş, o esnada bir ceviz kafasına düşüp acıtınca; “Allahım! Anla­dım, hikmetinden sual olmaz, beni affeyle, kafama düşen karpuz olsa halim ne olurdu?” diye tövbe etmiş.

Allah batıl yere, gereksiz, hikmetsiz, lüzumsuz… Hiç­bir şey yaratmaz diye ayet-i celile de vardır.(En’am Sûresi,59)

 Hemşerimiz Vey­sel Öksüz konuya şöyle temas ediyor:

Bir şeyden etme nefret

Hepsinde var bir hikmet

Hoş görmeye gayret et

Eyleme isyan kızım

Bektaşi hamamda göbek taşının üstünde yatarken, ke­narlarda koşup me­kik dokuyan hamam böceklerini görmüş ve o da Nasrettin Hoca gibi içinden: “bu ve ben­zeri bazı bö­ceklerin yaratılış hikmeti ne ki? Neye yarar­lar, her halde lü­zumsuz varlıklar…” diye düşünmüş.

Kısa bir müddet sonra oturağında (makadında) bir çıban çık­mış, gitmediği doktor, hekim, tabip kalmamış, yedi sene çekmiş, neticede birisi de­miş ki; “yahu ne gezip durursun. Onun kolayı var. Hamam böceği ölülerini topla, zeytinya­ğının içinde bir hafta kalsın, sonra onları ez ve yarayın üstüne sar” denileni yapmış ve kısa zamanda iyi olmuş.

O sıralarda bir gemi yolculuğuna çıkmış, müthiş bir fırtı­naya yakalan­mışlar, gemi yatıp yatıp kalkıyor ha battı ha batacak. Yolculardan ağlayanlar, yalva­ranlar, dua eden­ler, namaz kılanlar herkes bir derde düşmüş ama bizimki hiç mi hiç aldırmıyor. Etrafın dikkatini çekmiş ve demiş­ler ki; “yahu kâfir misin yoksa, sende bir şeyler yap­sana” Bektaşi; “beyler! Ben bir zaman onun işine karışmaya katlım, yedi sene beni g....mün üstüne oturtmadı, ben onun işine karışmam, dilediği gibi yapsın” demiş.

Kamunun haliki birdir

Niçin bazısı kâfirdir

Bu ne hikmet, bu ne sırdır

Bilen gelsin bu meydana

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.