Konya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2498.1
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    63944.016$

HER BİR ŞEYİ İNADINA YAPANLAR

04 Şubat 2015, Çarşamba 08:25

Yapmadılar mı?

Bu ülke de gücü ellerine geçirenler, milletin hilafına her ne varsa, değer yargılarıyla ne kadar çatışıyorsa bunları hiç umursamadan, onu tu kaka ilan ederek kendi bildiklerini yapmaktan çekinmediler.

Yaptılar ama niye yapmışlar peki! Onlara sorarsanız bunu çağdaşlık adına yaptılar. Ülkeyi kurtarma adına yaptılar. Ülke kurtulmalıydı dertlerinden ama nasıl?

Ülkeyi kurtarma adına hareket edenler kurtuluşu halkın inancından uzaklaşması olarak gördüler. Bu zaten kendilerine de öyle telkin edilmişti.

Halkın inanç kodları üzerinde öyle oynadılar ki, ortaya “Tanrı Uludur” çıkardılar. Allah demiyorlardı, Çünkü onların Allah’la problemleri vardı.

Halk adına hareket edenler halkı aslında adam yerine koymuyorlardı. Onlara göre halk sadece kendi istediklerini yapmaktan öteye kadri olmayan bir ırgat idi.

Çünkü en iyi onlar biliyordu her şeyi ve bu ülkeye ne lazımsa “komünizm ise komünizm”,”faşizm ise faşizm”,eğer gelecekse mutlaka onu da bunlar getirmeliydi. Çünkü bizler onlara göre “öküz Anadoluluyduk” ve bizim böyle işlere aklımız ermezdi. Biz sadece vergi vermeli, çağırınca askere gitmeli ve başka bir işe karışmamalıydık. Kısaca bizim aklımız ermezdi böyle işlere!

Her şey böyle gitmeliydi. Bir taraf yağ bal ile beslenirken diğer taraf kuru ekmeğe ve bulgur pilavına talim etmeliydi. Ettirdiler de maalesef. Yıllarca halkın elinden almadık değer, inanç bırakmadıkları gibi,    halkın küçücük kazancına da göz dikerek yıllarca bu ülkede hortumlamadık banka, talan etmedik devlet malı yağmalamadık arazi bırakmadılar. Niye yaptılar bunu? Çünkü halk bilmiyordu, halk cahildi. Geri kafalıydı canım halk ne anlardı bu işlerden!

Öyle diye diye yıllar yılı “yok demokrasi raydan çıktı” “yok balans ayarı yaptık” gibi korku dolu slogan ve uygulamalarıyla milletin ocağına incir ağacı dikenler,”ANADOLU KAPLANLARININ” uyanması karşısında şaşkına döndüler.

Nasıl olurdu bu cahil insanlar mı? Şimdi devleti yöneteceklerdi!

Böyle bir şey olamaz dı, hatta hiç olmamalıydı da.

Ama onların yaptıkları hesapları yanında mazlumların dostu Allah’ında bir hesabı vardı.

İşte bu uyanış, halkın artık gerçekler karşısında gösterdiği sağduyusu ve kendi üzerine oynanan oyunlara itibar etmemesi, onları çılgına çevirmişti. Akla hayale gelmeyen hile oyun ve tuzaklarla güzel ülkemin güzel insanlarına kardeşçe yaşamayı çok görenler, ellerinden kaybetmek üzere oldukları hatta kaybettikleri aşikârdır, menfaatlerini koruma adına neler yapmadılar, neler uydurmadılar, ne türlü teknolojileri kullanıp su üzerinde sörf yapmaya çalıştılarsa da şükür hepsi nafile oldu. Millet her şeyin farkına vardı. Çünkü gerçek yüzleri aysbergin altında gizliydi.

Konunun başlığına dikkat ederseniz her şeyin inadına yapıldığı ve kültürel emperyalizme teslim zihin kodu müstemlekeci kafaların hala eski tas eski hamam hesabı peşinde koşmalarıdır.

Yaşından başından sıkılmadan halkın gözünün içine baka baka, bir kesime şirin görünmek adına kaybetme hınçlarının da baskısıyla “inadına dekolte inadına mini etek””inadına kızlı- erkekli” gibi içinden geçenleri zihin bulanıklığı ile çalkalayanlar, elbette bunları kasıtlı söylüyordu. Bunlar halkın bir kesimini yok sayıyordu. Onlar adamdan bile sayılmazdı, çünkü onlara göre halk “bidon kafalıydı,  örümcek beyinliydi, ensesi kalın şiş göbekli ve çember sakallıydı” Bunlar değil miydi, üç yüz kişinin hayatını kaybettiği Soma faciasında, “Bunlara müstehakdır, diyenler”…

Aslında bunlar kendi inanç kodlarının zihni temayüllerinin gereğini yapıyorlar. Bunları söylerken aklıma Mehmet Akif Ersoy’un zangoç kelimesi geldi. Hani kendisine molla sırat diyen çok övdükleri ve oğlu papaz olarak ölen vardı ya işte ona böyle söylemişti. Bu zangoç bunlar için bile az. Araştırın bunların izlerini mutlaka İslam ve Müslüman düşmanlığını genlerinde taşıdıklarını bulursunuz.

Bunlar istiyorlar ki; İslam ahlakı ortadan kaldırılsın! Müptezellik boy göstersin.

Bunlar istiyorlar ki; Toplumda inanç birliği, inanca endeksli hayat tarzı falan olmasın.

Bunlar istiyorlar ki; Halk kendi kültürel dairesinden çıksın, ya Hıristiyan olsun ya da ateist kalsın.

Bunlar düşünüyorlar ve istiyorlar ki; Ancak Avrupa’nın zihin kodlarına malik olursak biz ilerler ve kalkınırız! Onun için bize ait her ne iz varsa hepsinden bir bir tamamen kurtulalım!

Bunlar istiyorlar ki; Fuhşiyat artsın.” Ahlaka ait ne varsa ters yüz edilsin. İnsanlar sürü gibi yaşasınlar!

Din iman inanç ahlak ve maneviyat ta neymiş? Onlar bin dört yüz sene önceydi! Şimdi hangi devirdeyiz?”…işte onların istediği bu. İnsanlar komün bir toplumda köle olarak onlara çalışacak, onlarda Babil’in asma bahçelerinde keyif içerisinde günlerini gün edecekler ve böylece hayat onların çarkında dönüp duracak!

Ha bunlar başka ne diyordu?”köylere piyano girmedikçe kalkınamayız”

Başka başka:”Macaristan’dan ırkımızın ıslahı için damızlık erkek getirtmeliyiz”

Valla benim bu adamları ve bu zihniyeti anlatmaya lügatim yetmiyor.

O kadar çok yüzsüzlük ve yönsüzlük var ki ortada. Adeta insanların bazısı cinnet geçiriyor. Kendi yaratılışına hilaf olanlar, Allah’a isyanları oynuyor. Ne kadar ortada beşeri “ izm” varsa ve ideoloji dayatması varsa hepside vahiy dışı olarak insanın acılarına acı katıyor. İnsan resmen kendine zulüm yapıyor.

Kurtuluş bunların sunduğu reçete değil, açılıp saçılmak, mini etek dekolte giymek değil gerçekte medeni olmak,

Medeni olmak:”Bize şah damarımızdan daha yakın olan, Rabbimizin çağrısına kulak verip, gerçek ayarlarımız üzerinde insan ve Müslüman kalmaktır.”

 

 

 

 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.