Konya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.94
  • ALTIN
    2439.6
  • BIST
    9717.13
  • BTC
    63485.14$

HEDEF OLMALI

23 Mayıs 2022, Pazartesi 08:30

 

Nereye gideceğinizi bilmiyorsanız ve hedefiniz yoksa

Hayallerinizin ve nereye gittiğinizin hiç bir önemi yok.

Başlık sorusunu biraz daha açalım, insanın geleceğe bakışı ve mutluluk isteği, hayalde midir, yoksa hedefte midir? Aslında bu iki sorunun özü, insana şunu soruyor. Hayat amacınız nedir, hayat amacınızı biliyor musunuz?

Maalesef, insanların genelinde hayat amacı yerine gelecek hayali üzerine kurulu, ulaşılır veya ulaşılmaz duygu ve düşünceleri vardır.

Maalesef çoğunluk bu son soruya ya çekimser ya da bilmiyorlardır. Hayal alemi, gerçekleştirmeye yönelinmeyen, kendine ütopik bir dünya oluşturarak insanı geçici hazla aldatması ve insanların günü yaşamak, günü kurtarmak derdinde olduğu ama eyleme dönüşmeyen ve belki de sonu oyalanmayla biten, hüsranla sonuçlanan bir yanılgının ortaya çıkmasıdır. Hedef ise, insanın kararlılıkla ortaya koyduğu bir varış noktasıdır ve insanın hayat amacını belirlediğinin işaretidir.

Aslında hayali bu kadar kötülememek, küçük düşürmemek gerekir. Ama benim söylemek istediğim eyleme dönüştürülmeyen hayallerin peşinden koşmaktır. Hayalleriniz olmazsa yaşayamazsınız. Hayalleriniz olmazsa kendinize hedef koyamazsınız. Hayalleriniz, hedefinizi hedefiniz de yaşama amacınızı tetikler.

Hayalleriniz gökyüzündeki yıldızlar gibidir, ulaşamazsınız, ulaşmanızda gerekmez. Bırakın yıldızlar orada kalsın ve karamsarlığa düştüğünüzde veya gecenin karanlığı gibi bir boşluğa düştüğünüzde o yıldızlar hedefinize doğru size yol göstersin.

Hayallerinizin peşinden koşun ama hedefe ulaştıracak hayaller olsun. Bu sebeple insan kurduğu hayaller kadar hedeflerini belirlemesi gerekir. Hedefsiz hayal, ancak rüya gibi bir aldatmacadır.

Hayalleriniz için eylem planı yapıp gücünüzü harcamanız, yerinizden kalkıp miskin miskin oturmaktan ve rüya âleminde yaşamaktan vazgeçmeniz, hayallerinizle birlikte hedefinizin de olması gerekir. Aksi takdirde boş yere kendinizi avutmuş olursunuz. Belli bir süre sonra bu avunmalarda işe yaramaz, kurduğunuz, size mutluluk getireceğini düşündüğünüz hayalleriniz sonuçlanmayınca, mutsuz olmanıza neden olur.

Bu yüzden, insanın bir amaç doğrultusunda hedefi olmalı. Ve toplum içerisinde hayatını idame ettireceği bir işi, severek yaptığı bir görevi olmalı. Bu ya üst kademedir, ya da alt kademe olabilir. Hepimiz yeteneklerimiz ölçüsünde bir yer edinmiş bir görev üstlenmişizdir.

Eğer bir göreviniz, bir sorumluluğunuz, bir hedefiniz veya toplum tarafından size bir görev yüklendiyse, toplum yararına bir hedef gösterildiyse görevinizi en ince ayrıntısına göre yerine getirmelisiniz. Sizden bir işi yapmanız isteniyorsa, bir Mimar Sinan şaheseri ortaya çıkartırcasına veya ruha hitap eden, insanı dinlendiren bir hacı Arif beyin yaptığı müzik gibi sadeliği vermeye, yaptığınız işi kalıcı ve estetik olarak yapmaya çalışın. Hedefli insanın yapması gereken, her ne yapıyorsa, istekle ve mutlulukla başlayıp, mutlu edecek şekilde tamamlayarak en iyisini yapmasıdır. Çünkü isteksiz yapılan işlerin ne zarafeti vardır, ne sonunda başarı, ne de mutluluk vardır.

Hepimiz yönetici olamadığımız gibi başında yönetici bulunmayan bir işçi topluluğu da olamayız. Ama yönetimine dâhil olduğumuz yönetici kadar işimize bağlı olur, verilen görevi benimser ve özveriyle çalışırsak, verilen görevi kendi işimiz gibi mutlu bir şekilde yapar, güzel sonuçlar elde ederiz. Basit bir işçiyken, “ben yönetici olacağım” demez, ortak çalışma ve yardımlaşmayla, en iyiyi yapma azmiyle üretime katkıda bulunur, ilerleme ve mutluluk sağlarsın.

Mesele işini severek en iyiyi yapmaktır. Eğer işinizi sever en iyiyi yapmaya kendinizi motive ederseniz, her sabah işe gelişiniz bir bayram ve tatil havasında olur, ne kadar zor olsa da yılmaz ve çalışmanızı devam ettirirsiniz.

Her şeyi yapamazsınız, yapmak zorunda da değilsiniz. Ama yapılan bazı şeylerin gelişmesine yardımcı olabilirsiniz. Yapmak kadar, onu geliştirmekte bir beceri ve sevgi işidir. Mesela geliştirme ve meydana gelene, getirene saygı için bazı örnekler vermek gerekirse;

Zirvede ulu bir çınar olamazsınız ama o çınarın değerini bilir, saygı gösterip daha gelişmesi için çaba gösterebilirsiniz.

Bir çınar olamazsanız bile bir bodur ağaç olabilirsiniz.

Bir ağaç dikemezseniz bile dikilen ağaca can suyu olabilir, onu sulayıp gelişmesini sağlayabilirsiniz.

Gemiyi rotasında tutacak, menziline ulaştıracak bir kaptan olamazsınız ama geminin yol alması için yelkenleri açmaya yardımcı olabilirsiniz.

Hepimiz büyük işleri başarmak zorundayız diye düşünmek yerine, bu işin başarılması için engelleri ortadan kaldırmaya yardımcı olan gizli kahramanlar olarak mutlu oluruz.

Gücümüz, makamımız ne olursa olsun, önemli olan “en iyi olmak, en iyiyi yapmak” sevdasında olmamız gerekir.

Ama bir gerçek var ki, bunları başarma adına arayış içinde olup mutluluk ve başarı için hedef belirlemesi de yapılması şarttır. Çünkü hedefsiz başarı tesadüflere dayandığı için kırılgan bir başarıyı ortaya koyar.

Arayış ve hedef belirlemesi. Hiçbir insan yoktur ki arayış içerisinde olmasın. Herkes bir arayış içerisinde, mutluluğu bulma hedefindedir. Bir koşuşturma vardır, başarmak için mutluluk adına yapılan mücadele. Ama hep bir umursamazlık, hep bir göz ardı ettiklerimiz vardır. Kimileri gayesizdir, hedeflerinden uzak, başarı isterken bir uyurgezer gibi hareket ederler. Nerede olduklarını, nereye varmak için yola çıktıklarını bilmezler.

Hedefe ulaşmak için çıktığımız yol engellerle kaplı olabilir. Ulaşmamızı engelleyen zorluklarla mücadele etmemiz ve bu zorlukları aşmamız gerekir. Hedefimizi belirledikten sonra bu zorluklarla mücadeleyi öğrenmemiz gerekir. Bu yolda bizi başarısız kılacak olumsuzluklardan uzaklaşarak, hedefimizden sapmamamız gereklidir. Ve bu mücadeleyle ilerlememiz sonucu, imkânsız olabilecekleri bile başaracağız. Belki de imkânsız olarak gördüğümüz şeyler yanı başımızda duruyordur da, farkında değiliz.

Öyle insanlar vardır ki, ben kimim, niçin varım, ne yapıyorum ve hayattan amaçladığım, beklentilerim, kazandıklarım ve kaybedeceklerim nedir diye kendinden habersiz yaşarlar. Hiçbir arayış ve sorgulama içinde değillerdir. Sorsanız başarı için mücadele ediyorlardır. Ama başarının gereklerini yapacak bir şey yapmaz, sorgusundan kaçınırlar.

Eğer kendinizi sorgulamaz, niçin ve nedenlere dayanan amaçlarınızı yaşamak ve gayelerinize ulaşmak adına cevapsız bırakırsanız, başarılı olamazsınız. Başarısızlıkların en büyük nedenleri, hedefsiz, amaçsız ve arayış içerisinde olmadan cevapsız bırakılan sorulardır.

Peki, niye hedef? Çünkü bir hedefiniz yoksa sermayeniz de yok demektir. Hedefsiz hiçbir yatırım yoktur ki, sermayesi olmadan başarıya ulaşsın. Ticarette oluşan sermayeyi yalnızca maddi güç olarak görmek yanlıştır. Sermayenin büyüklüğü veya azlığı değil, hedefin belirlenmesi, hedef yolundaki molaları iyi değerlendirmekle başarı elde edilir. Öğrenciyseniz bilginiz beceriniz doğrultusunda hedefe odaklanmaz ve bilginizi o doğrultuda kullanmazsanız başarıyı yakalamanız mümkün değil. Sporcuysanız, istikrarlı çalışma, antrenman ve özveri olmadan başarı gelmez. Yani hedefsiz bilgi, hedefsiz kapitalin başarıyı getirmesi tesadüflere bağlıdır. Bu tesadüfle oluşacak başarı yanlış yönde olursa da mutluluk getirmeyecektir.

Başarının sermayesi hedefleri belirlemektir. Sermayesi makul derecede olan kişi, hedefine kolaylıkla ulaşır. Bu kolayca ulaşım, sıkıntı çekmeyeceğiniz anlamına gelmez. Önünüze çıkan sıkıntılara göğüs gerecek, hatalardan yılmayıp ders alarak ilerlemek ama hedefinden sapmadan sizi mutlu edecek koyduğunuz hedefin başarısını elde etme motivasyonunu oluşturmak ve özveride bulunup rahatınızdan fedakârlık etmeniz gerekir.

Unutmayın, savaşlardaki zaferi, sınavlardaki başarıyı, gücün ve bilginin yanında motivasyon ve belirlenen hedeftir. Ne kadar yetenekli olursanız olun, eğer bir hedefiniz yoksa başarının gelmesi mümkün değildir.

Eğer hedefinizi tam belirlemezseniz, zamanla yolunuzdan sapmalar ortaya çıkacak, sizin yöneteceğiniz sistem sizi yönetmeye başlayacak, gelecekle ilgili kaygılarınız oluşacak. Hedefsizliğinizden kaynaklanan bugünü yönetememeniz dolayı yarının ne getireceği kaygısını yaşayacaksınız ve anın da kıymetini bilemeyeceksiniz.

Hedef, kişinin gelişimi ve kendini kontrol altında tutması açısından önemlidir. Hedefine odaklanması da, motivasyonunu güçlendirir. Başarıya doğru ilerlerken, olaylara gerçekçi yaklaşımda bulunur, başarıya ulaşmak için neye ihtiyacı olduğunu bildiği için algılama yeteneği de gelişmiş olur. Ama kendinize hedef belirlemezseniz, motivasyonunuz negatif ölçülerde kalır, hedef olmadığı için başarı yolunda gerçekleşebilecek engellere yenik düşer, oluşan engeller karşısında yılgınlık, bıkkınlık gelir ve vazgeçme süreci başlar.

Yani hedef belirlemek; başarı için gerekli olan ilk adımdır. Hayallerinizi kurun, bu hayallere entegre edeceğiniz belirlediğiniz hedefe adım atın. Ama şunu unutmayın, hayaller; gükyüzünde sizi bekleyen tıkandığınızda yol gösteren yıldızlardır. Hayaller, sizin ulaşacağınız bir yer değildir. Sadece hedefler ulaşacağınız noktadır.

Hedefiniz yoksa kısır döngü içerisinde suyun saman çöpünü sürükleyip götürdüğü gibi amaçsız olarak yol alırsınız. Hedefiniz belirleyerek adımınızı atın, her adım hedefe giden yolda bir başlangıçtır. Her hedef de eyleme geçirdiğiniz hayallerinizle motivasyon sağlar. Hayatınızı yaşanır kılan ve geleceğinizi oluşturanın, hedef belirleme olduğunu unutmayın.

 

Hedef Belirleme

İmkânlar ve idealleriniz varken yanı başınızda ki gürül gürül akan pınarın başında susuz kalıyorsanız ya tembelsiniz, ya da hedefsizsiniz demektir. Susuzluğunuz eşittir tembellik, tembelliğiniz eşittir başarısızlık. Yanınızda su akıyor ama amacınız ve hedefiniz yok. Unutmayın, ulaşmak istediğimiz hedef net olmalı, “olsa da olur, olmasa da olur” kavramlarını yok etmeliyiz. Hedef görünmeli, flu olmamalı. Sis perdeleriyle kapalı olmamalı. Nerede mola vermeli, nerede tekrar başlamalı, bunu iyi tespit etmeli, belirlenen hedef için molalarda yeni stratejileri ve ortaya çıkan engelleri nasıl kaldıracağınız konusunda düşünmelisiniz. Şartlar ne olursa olsun, bir hedef oluşturulmalı, varılacak hedef ne kadar zor görünse de belirlenen hedefe odaklanarak hareket etmeli. Başarısızlığın oluşmasının en büyük iki nedeni vardır, hedef oluşturmama ve hedefe odaklanamama.

Başarı istiyorsunuz, peki, hedefinizi belirlediniz mi?

Hedefiniz neresi, limitiniz nedir?

Hedefinizi belirlediniz, peki, belirlediğiniz hedef, yeteneklerinize ne kadar uygun, ne kadar ulaşılabilir?

Başarı için gerekli hedefi seçtikten sonra yolun kolayını mı, yoksa zor olanını mı tercih ediyorsunuz?

Eylem planınız var mı, bu plana sadık mısınız ve harekete ne zaman geçmeyi düşünüyorsunuz?

Bu soruların cevabı çok basit. Öncelikle eylem planı oluşturmanız, kendinize sorular sorarak, tembellik yapmak yerine oluşturduğunuz hedef ile ilgili araştırma yapıp en kısa sürede harekete geçmeniz gerekir. Hareket öncesi yapacağınız araştırma, karşılaşacağınız zorluklar hakkında bilgi sahibi olmanızı, sürprizlerle karşılaşmamanızı ve bu zorluklara göğüs germenizi kolaylaştırarak yolunuzu açacaktır.

Unutmayın, hayat çok kısadır. Hedefinizi belirlediysen eylem planını hazırlayın ve hemen harekete geçin, hedefiniz ve hayallerinizin ölçüsü ne kadar ufak bile olsa, harekete geçmeyen insanların başarıyı yakalaması mümkün değildir. Ertelediğiniz her an ve kararsızlığınız, mazide kalmanıza neden olur, yarınlara bıraktığınız hareket etme yoksunluğunuz, tembelliğinizi ve başarısızlığınızı gösterir. Dün dünde kalıyor, yarın ise zaten meçhul. Sadece eylem planınızı oluşturarak harekete geçmek için yaşadığınız şu an vardır.

Birçoğumuz yaşadığımız hayattan ve geldiğimiz noktadan mutlu değil, bulunduğumuz yer bir zamanlar hayal bile edemediğimiz konum bile olsa yakınmakta, şikâyet etmekteyiz. Eğer bulunduğumuz nokta hedeflediğimiz noktaysa başarının tadını çıkartıyoruz demektir.

Hedefinizde gerçekçi olun.

Kendinize belirlediğiniz hedefte gerçekçi olun, yetenekleriniz ve beceriniz doğrultunda seçimlerinizi yaparak harekete bir an önce geçmeye çalışın. Hedefte gerçekçi olmak, ulaşılabilecek bir hedefi seçmek anlamına gelir. Eğer hedefiniz ulaşılabilecek bir hedef değilse, hedefsizlikle aynı anlama gelir ki, bu en büyük engeli ve ciddi bir problemi teşkil eder. Çünkü ulaşamayacağınız çok uçuk bir hedef belirlerseniz, ona ulaşamayarak büyük bir hayal kırıklığı yaşarsınız. Bu ulaşılmama sonucunda da diğer ciddi problem ortaya çıkar ki, zaman kaybı olur ve ulaşılabilen hedefler varken, onları da kaybetmiş olursunuz.

Hedefiniz, limitleriniz ölçüsünde olsun ve kendi kararınızı kendiniz vermeye çalışın. Eğer hedefi belirleme ve başarı noktamıza giden yolları başkalarının belirlemelerine izin verirsek, hedefe sürüklenerek bir başkalarının elinde gidiyorsak, bir anlamda bağımsız olmadığımız kaynaklanır ki, hedef belki yine de oluşur, ama kendi azmin ve özgüveninle yaptığın başarı gibi olmaz, yetinmekle kalmaz, sizi daha yükseklere çekmeye çalışırlar. Sıkıntı yaşamanıza neden olurlar, limitinizi aşmaya zorlarlar. Siz hedefiniz konusunda kendi kararınızı verin limitinizi oluşturun ve limitinizden sonrasına kendinizi zorlamayın, ama yeni bir eylem planı oluşturarak bir sonraki hedef için harekete geçin.

Hedefiniz makul ölçülerde olduğu kadar, kendi tercihlerinizle belirlediğiniz hedefiniz olmasına da dikkat edin. Hedefinizi başkalarının belirlemesine izin vermeyin ve başkalarının hedefini yaşamaya da kalkışmayın. Sizi mutlu edecek ve hoşlanarak yapacağınız hedef yerine, başkalarının belirlediği hedefe yönelirseniz, bu hedefin sonucu sizi hoşnut etmeyecek bir tercih olabilir. Onların hedefine odaklanırsanız kendi yeteneğiniz doğrultusunda tercih yapmamış olur, sonucunda başarısız olur, şikâyet etmeniz kaçınılmazdır.

Eğer, koyduğunuz hedefi düşündüğünüz zaman sizi mutlu ediyorsa, hiç zaman kaybetmeyin, eylem planı yaparak harekete geçin. Zorlamayla size hedef belirleniyorsa ve o hedefi düşündüğünüz zaman sizi mutsuz ediyorsa, yanlış yolda olduğunuzu ve başarısız olacağınızı bilin ve kendi hedefinize dönün. 

Hedeflerinizi gerçekçilikle belirlemezseniz, sahip olduğunuz inancınızı kaybeder, hayal kırıklığıyla ulaşılacak asıl hedefi unutursunuz. İnsanın hedefi, imkânsızlıkları istemek ve faydasız bir hedef koymak yerine makul ölçülerde başarı getirecek hedef olması gerekir.

Eğer hedefiniz gerçekçi ise odaklanmanızı sağlayın ve hedefiniz konusunda size yol boyunca yardımı olacak, başarınızı kolaylaştıracak olan şeyleri araştırmaya geçin.

Yol uzun, yol boyunca karşınıza çıkacak, yenemediğiniz ve moralinizi bozan başarısızlıklar karşısında yılmayın, hayal kırıklığına uğramayın. Sizin bu başarısızlık sanıp hayal kırıklığına uğradığınız her engel, hedefinize ulaşmak ve ulaştığınızda adımlarınız sağlam atabileceğiniz birer tecrübeyi oluşturacaktır.

Unutmayın, eğer siz hedefinizde kararlıysanız, her başarısızlığı tecrübe edinerek yeni yollar deneyip devam etme azmini kendinizde görüp yılmıyorsanız, önünüze çıkan engeller bir zaman sonra size yol vererek, önünüzde oluşan duvarlar bir kapı olup sizin için açılacak ve sizin yolunuza devam etmenize, hedefinize ulaşmanıza yardımcı olacaklardır.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.