Konya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.56
  • EURO
    34.96
  • ALTIN
    2423.8
  • BIST
    9722.09
  • BTC
    64374.07$

HARMAN GELDİ NEYİME

30 Haziran 2021, Çarşamba 08:57

Kurak bir yıl oldu 2021.

Zamanında kar yağmadı.

Zamanında yağmur yağmadı.

Göller ilave su kaynaklarıyla beslenemedi.

Barajlar gereken miktarda su tutamadı.

Göletler boş kaldı.

Sulama kanalları kurudu.

KOP çare olmadı.

Yeraltı suyu kullanıldığı bölgelerde beklenen faydayı, beklendiği ölçüde sağlayamadı.

Beyşehir Gölü’nden beslenen Suğla Depolama Tesisleri, iddiaya göre siyasi bir elin müdahalesi yüzünden Beyşehir Gölü’nden geçmişte aldığı suyu 2021 yılında alamadı.

Suğla’ya giden suyun yönü su darlığı nedeniyle değiştirilince Suğla Depolama Tesisleri’ndeki balıkçı tekneleri yarılmış toprakların arasında çakılıp kaldı. Büyük miktarlarda balık ölümleri meydana geldi. Aynı suğla kıraç topraklara su verdiği gibi o bölgede balıkçılık yapılmasınıda sağlamıştı. Civar köylerden balıkçılık yaparak geçimini sağlayan insanların sayısı  hiç de az değildi.

Suğla’da su da yok, balıkçılık da yok.

Beyşehir Gölü’nden ve KOP bünyesindeki barajlardan yeteri kadar su gelmediği için haliyle Çarşamba Kanalı’da eski haşmetinden çok uzakta. Oysa aynı kanal taşıdığı milyonlarca metreküp su ile tarımın, ekonominin can simidi olmuştu.

Hotamış Depolama Tesisleri de hikaye oldu.

Peki konuşuldu mu susuzluk?

Konuşulduysa ne kadar konuşuldu?

Kim konuştu, kimler konuştu?

Yeni su kaynakları arayışı söz konusu oldu mu?

İktidara mensup siyasetçilerin gündemine geldi mi bilmem ama geldiyse ne kadar geldi?

Yerel yöneticiler ve ilgili kurumlar ne yaptı?

Muhalefete mensup siyasetçiler ne yaptı?

Şüphesiz ki gökten yağmur indirecek değiller ama hiç değilse devlet kurumları alınması gereken tedbirler üzerine durabilirlerdi. Önerilerde bulunabilirlerdi.

DSİ var.

KOP var.

Bu iki kurum karşılıklı komşu binalarda ne yapıyorlar?

Kuraklık davul zurna eşliğinde bağıra bağıra geldi.

Üretici 2020 yılının ekim zamanında tarlaya tohum atmadan önce yağmuru bekledi.

Yağmur yağmayınca üretici tohumu tarlasına attı.

Tarlaya atılan tohum çimlenmedi.

Tohumlar bozulmaya başlayınca üretici tarlasına bir çeşit tohum yaması yapmak zorunda kaldı. Bazı yerlerde de tarlalar sil baştan tohumlandı. Bu işler kolay değil. Emek ve para olmazsa olmaz. Emek üreticiden çoğunlukla da para bankadan.  Banka vermezse herhangi bir  tarım kuruluşundan alınan tohum, gübre, vs. 

Sulu tarım yapma imkanına sahip olan üreticiler de umduğunu bulamadı bu yıl.

Ekili tarlalar tohumun çimlenmesi için bir defa sulanırdı.

Ekili tarlasını 2-3 defa sulayanlar oldu ama pek faydası olmadı.

Bazı yerlerde tohumlar bozuldu ve sarı kıvrım gibi tohum hastalıkları meydana geldi.

Kuraklığa bağlı üretim sorunu sadece arpa, buğday, çavdar gibi geleneksel tarım ürünlerinde yaşanmadı. Endüstriyel bitkilerde de aynı sorun yaşanıyor. Mesela pancarda olduğu gibi. Pancar ekim alanlarında çimlenmeye bağlı sorunlar meydana geldi. Bu durum karşısında kendisine göre önlem alan pancar kooperatifi çimlenme oranının düşük olduğu bölgelerde bir defaya mahsus olmak üzere teşvik amaçlı tonaj artırımına gitti. Olması gereken buydu. Hatta daha fazlası yapılabilirdi. Pancar ekicilerine yine bu yıla mahsus olmak üzere faizsiz ekipman desteği verilebilirdi.

Sırada Ayçiçek yağı başta olmak üzere öteki endüstriyel bitkilerde yaşanması muhtemel üretim sorunları olacak. Anlayacağınız verim düşüklükleri yaşanacak. Bu ihtimal nedeniyle olmalı ki şeker ithal ediliyor.

Yıllardır arpa, buğday, mısır, yağlık Ayçiçek ithal ediyorduk. Bu yıl  tarımda ithalat çeşitliliğine gitmek zorunda kalacağız anlaşılan.

..VE HARMAN GELDİ

Arpalar biçiliyor verim  düşük.

Arpada bir önceki yıla göre kıraçta yüzde 30-50 arasında verim kaybı söz konusu.

Buğdaylar biçiliyor verim düşük.

Buğdayda da bir önceki yıla göre kıraçta yüzde 30-50 civarında verim kaybı söz konusu.

Sulu tarımda hasat 15-20 gün sonra başlayacağı için verim hakkında tahminde bulunmak yanıltıcı olacaktır. Lakin  verim kaybı ekim sonrası durum dikkate alındığında mutlaka olacaktır.

Ticaret Borsası’na ürün gelmeye başladı.

Buğday Borsa’da ortalama 2 bin 600 liradan işlem görürken, arpa 2 bin 500 liradan işlem görüyor.

Serbest piyasa da fiyatlar pek farklı değil.

Sonuç: Tarım ürünlerinde daha çok kuraklığa ve zamanında alınmayan önlemlere bağlı olarak verim kaybı yaşanırken, fiyatlar da yeterli olmaktan uzak.

Harman geldi neyime denilecek bir durum.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.