Konya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.60
  • EURO
    35.03
  • ALTIN
    2417.1
  • BIST
    9722.09
  • BTC
    64138.69$

HAREKETİ OLMAYAN İKİ PARTİ

16 Ağustos 2021, Pazartesi 08:21

Ana muhalefet, siyasette iktidar partisinden sonra ikinci büyük demek.

Yüzde 25’lik oya sahip olan CHP Türkiye’nin  ikinci büyük partisi.

Bir türlü iktidar olamayan parti ana muhalefet partisi kimliğini de başka bir partiye kaptırmıyor.

Bunun türlü nedenleri olmalı. Fakat yazının konusu bu değil.

Bu yazıda ana muhalefet partisinin Türkiye’nin büyük illerinden birisi olan Konya teşkilatına bakacağız.  Yazıda il teşkilatı olurda parti genel merkezi olmaz mı? Oradaki mantığı da kısa bir şekilde ele alacağız.  Ayrıca CHP’nin önemli ittifak ortağı İyi Partinin de Konya teşkilatını bize gelen bilgiler ışığında değerlendireceğiz.

Hadi başlayalım.

Yurt genelinde CHP’nin sahip olduğu oy yüzde 25. Atılacak bir virgülle bu yüzde 24 küsur ya da yüzde 25 küsur olabilir. Altı ya da üstü bu kadar. Dahası an itibarıyla yok anlayacağınız.

Koskoca ana muhalefetin ederi yüzde 25.

Konya’daki oyu ne kadar?

İttifaksız yüzde 10’un altında.

Partinin yapılacak ilk genel seçimlerde ittifak yapmadan seçimlere girmesi halinde Konya’dan milletvekili çıkartması mümkün görünmüyor.

Oysa Karaoğlan döneminde  CHP burada ikinci partiydi. Seçimlerde kullanılan oyların yarısını topluyordu. Mesela  bir ara Konya’nın milletvekili sayısı 12’iydi. CHP bir seçimde altı milletvekili çıkartmıştı. Sonra bu sayısı 5,4,3 şeklinde sürüp gitti.

Son iki genel seçim sonuçlarına bakıldığında 3’ün bile iyi olduğunu göreceksiniz.

Aynı CHP 3’ün, 1’ini bile almakta zorlanmaya başladı son yıllarda.

Ana muhalefet partisinde bu denli çöküşün iki önemli nedeni var bizim gördüğümüz kadarıyla.

Birincisi parti genel merkezindeki siyasi elitlerin il teşkilatını ve genel seçimlerde de milletvekili aday belirlemedeki yanlış yöntem ve tercihleri.

İkincisi de il başkanının şahsında teşkilatların tembelliği olmalı.

Milletvekili adaylarının genel merkez tarafından resen aday gösterilmek yerine partili delegelerin oylarıyla yani ön seçimle belirlenmiş olsa muhtemelen böyle olmayacaktı. CHP’de bir süredir milletvekili adayları ön seçimsiz belirleniyor. Delege önemsenmiyor. Genel merkez istediğini aday gösteriyor, istediğini de parti il başkanı yapıyor. Parti tarihinde delegelerin bu konuda gösterdiği hassasiyet artık dikkate alınmıyor. Seçmen ve delegenin kullanması gereken demokratik haklar parti genel merkezi tarafından kullanılıyor. 

Delege ve parti tabanına minnet borcu olmayan teşkilatlar ve milletvekilleri ile de ancak bu kadar oluyor. Yani yüzde 25 .

Delegeyle bağı olmayan milletvekilinin, delegeyle şekil esaslı bağı olan parti teşkilatının Konya’da ana muhalefet partisini getirdiği yer, yüzde 10’un altında.

Türkiye’de demokrasi sözcüğünü en çok kullanan ve savunan CHP yönetiminin partiyi getirdiği nokta budur işte..

2.5 milyon nüfusu ile Türkiye’nin büyük metropollerinden birisi olan Konya’da ana muhalefet partisinden tık yok.

CHP milletvekili hareketsiz olmakla eleştiriliyor.

CHP il başkanı hareketsiz olmakla eleştiriliyor.

Parti teşkilatları da hareketsiz olmakla eleştiriliyor.

Eleştirenler haksız değil. Bakıldığında “yok” gibiler çünkü.

Bırakın ülke meselelerini, bu şehri ilgilendiren ana meseleler hakkında ağzını açıp konuşan CHP yöneticisi var mı? Geciken ve gelmesi gereken kamu yatırımları hakkında fikri olan, konuşan ve bunları kamuoyu ile paylaşan il başkanı, il yöneticisi, ilçe başkan ve yöneticisi var mı?

CHP yöneticileri böyle değildi eskiden.

Siyasi hayatın içindeydiler, ne söyleyeceklerine bakılır ve söyledikleri de ilgi görürdü.

Tokmak genel merkez elitlerinin elindeyken ne gerek var çalışmaya?

Köylere gitmeye, sokaklara çıkmaya, evleri ziyaret etmeye, iş yerlerini ziyarete, dert dinlemeye ve parti  politikasını anlatmaya ne gerek var?

Partili delegelerin kullanması gereken demokratik haklar, ki o en başta ön seçimdir parti genel merkezindeki bir avuç insanın el ve insafına bırakılınca böyle oldu. Ne gerek var harekete? Ne gerek var siyasi faaliyete ve çalışmaya?

HAREKETİ OLMAYAN 2. PARTİ

İyi Parti.

İyi parti CHP’ye göre biraz farklı.

Fark bir hayli enteresan.

Parti il  teşkilatı ayrıca sahada da pek yok.

İyi Parti’de görev yapan bilgi kaynaklarımızın bize aktardığına göre  genel merkezin ortaya koyduğu hedef ve seçmen beklentileriyle uyumlu çalışarak partinin oylarını artırmak yerine birileri kendisini parlatma hesabı içindeymiş. Parti başarısının önündeki en büyük engellerden birisi bu olmalı. Anlayacağınız parti değil, “ben” Yanlış bir anlayış. Hemen müdahale edilmeli. Parti genel merkezi bu sorunu hemen çözebilmeli. Teşkilata bakmalı ve dinlemeli. Anlaşılan ortada bir sıkıntı var ve o sıkıntı partinin kitlelerle temasını kesme noktasına doğru gidiyor gibi.   

Partide üç başlılığın olduğu da iddialar arasında.

Bu tanım bize ait değil. Parti yönetiminden bazı arkadaşlar bir süredir bu tanımı yaptığı için bizde kullandık.

Üç başlılık.

 Milletvekili Fahrettin Yokuş,

İl ve ilçe teşkilatları,

İl başkanı.

Milletvekili Fahrettin Yokuş gerektiğinde  ortaya çıkan ve tepki veren bir siyasetçi. Kendisinin cesur ve çalışkan olduğu da söylenebilir. Doğal bir insan gördüğümüz kadarıyla hinliği falan da yok. Fahrettin bey çalışmaya çalışıyor hatta çalışıyor.. Milletvekili sahada çalışırken, il başkanının sahada çalışmadığını söyleyenlerde oluyor. Şehrin ve bölgenin meselelerine ilgisiz bir il başkanı iddiası, İyi Partinin çözülmesi gereken bir iç meselesi olmalı.

Üç başlılığın ikinci koltuğunda oturanlar ise partinin teşkilatları.

Teşkilat mensupları sanki milletvekili ile il başkanı arasında sıkışmış gibiler.

Milletvekili Fahrettin Yokuş’tan yana olanların çoğunlukta olduğu söyleniyor.

İl başkanının tutumunu beğenmeyerek “Yanlış yapıyor. Tribüne oynuyor” diyen çevrelerde var.

Üç başlılığın üçüncü koltuğunda oturansa İyi Parti İl başkanı.  Başkan çok nadir görülen bir siyaset anlayışına sahip. Kendisi siyaseti parti adına partili arkadaşları ve tabanda yapmak yerine yukarıya şirin görünerek yapmaya çalışıyor görelebildiği kadarıyla. El, etek öperek ve saygılar arz ederek siyaset yapanların devri sona erdi bizim bildiğimiz kadarıyla. O eskidendi. Yerelde parti çevrelerinde  ve kamuoyunda karşılığın var mı? Bildiğimiz kadarıyla  İyi Parti genel merkezi ve genel başkan Meral Akşener bu hususa önem veriyor.

Öte yandan İyi Parti il başkanı parti faaliyetleri adına sokakta, köyde, ev ziyaretlerinde, iş yeri ziyaretlerinde de yok. Olsa haberimiz olurdu.  Vaziyeti idare ederek, vaziyeti lehe çevirmek gibi bir anlayış var ortada.

Hareketsiz, faaliyetsiz  yani sahada göremediğimiz iki parti ana muhalefet partisi CHP ile İyi Parti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.