Hadi gel köyümüze geri dönelim…

Arabeskin kralı, dehası Ferdi Tayfur’un şarkısıyla ‘Hadi gel köyümüze geri dönelim’ Fadime’nin düğünün de hayal bile çektirmişti. O dönemin jenerasyonu bu şarkıyı seviyordu ki bugün bile konuşulur hatta söylenir olmaya devam ediyor.

Ferdi Tayfur bu sözleri okurken hangi ruh halinde bilinmez ama, bugün gelinen noktada ‘hadi gel köyümüze geri dönelim’ diyen milyonların olduğunu görüyoruz.

Şehrin gürültüsünden uzak, sakin ve huzurlu bir yaşam isteyenlerin hayallerini süsleyen köy yaşantısı son yıllarda ciddi bir turizm potansiyelini ortaya çıkardı. Kış aylarında doğal gazlı sıcacık evlerinde yaşayan ihtiyar heyeti, yaz aylarında doğayla baş başa toprakta yaşamaya gidiyor.

Hatta yaz aylarında ürettikleri sebze ve meyvelerin kurutup, turşusunu kurarak kış aylarında tüketeceklerini de getirip, harcamalarını kontrol altına alıyor.

Tasarruf yapıyoruz ya, yaptığımız tasarrufu da zaten doğalgaz, elektrik zamlarına harcıyoruz. Yani elde avuçta bir şey kalmıyor. Elde kalan tek gerçek yaz aylarında doğa da geçen güzel günler.

Benim bir hayalimdir.

Bir köy kuracaksın, doğayla iç içe. Yeşili bol. Bahçesi bol. Burada kurduğun evleri kiraya vereceksin. İsteyen yaz kış kalabilir. Bahçelerini eksinler tamamen doğal beslensinler. Koyun kuzu beslesinler. Hatta inek besleyip, süt alsınlar. Kaymağından tereyağı yapsınlar. Yoğurt yapsınlar. Bahçelerinde yetiştirdikleri buğdayı un yapıp kendi ürettikleri ekmekleri yesinler.

Öyle zincir marketlere ihtiyaç yok. Kendi reçellerini üretsinler. Doğalgaz faturası da yok. Odun kömür yaksınlar. Elektrik faturalarını da ödetmeyelim. Allah’ın güneşinden üretelim. Yaşamak için insanın vazgeçilmezi olan su ya da para vermeyelim.

Biz doğa anaya bakalım o da bize baksın.