Konya
17 Nisan, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.53
  • EURO
    34.94
  • ALTIN
    2492.7
  • BIST
    9548.09
  • BTC
    63257.86$

GÜZEL KONYA?MIZA BUNLAR YAKIŞMIYOR!

07 Kasım 2014, Cuma 09:05

 “Gez dünyayı, gör Konya’yı” denilen muhteşem bir şehirde yaşıyoruz. Hepimiz böyle bir şehirde yaşamaktan dolayı şükretmemiz gerekir. Ama olumsuzlukları da göz ardı etmemeliyiz. Vatandaş olarak üzerimize düşen görevleri yaparken yetkilileri de mutlaka uyarmayız.

Çarşıda eski Sümerbanka yakın bir yerde AHİBABA Camii ve yanında bir tuvalet var. Tuvalet yaklaşık bir haftadır kapalı. Tuvaletin üzerinde bir kağıt yapıştırılmış “Tuvalet arızalıdır 100 metre ileride tuvalet vardır” diye.  Esnaf tanıdıklarım, mağdur oldukları için benden bu tuvaletle ilgilenmemi, daha doğrusu ilgililere haber vermemi ve onarımın hızlandırılmasını istediler.

Şimdi sıkı durun. Tuvaletin sorumlu olduğu Karatay Belediyesi santralini arayarak sorumlu olan “ temizlik işleri” bölümünü bağlatıp Karşıma çıkan şahsa durumu izah edince şefime bağlıyorum deyip hattı kapattı, biraz bekledim hat kapanmış. Tekrar santrali arayıp temizlik işlerini bağlatırım biraz evel aradığım hattın kapatıldığını söyledim. Konuştuğum başka bir şahıstı. Tamam, ilgili Şefe ben bağlayayım dedi Hattı kapattı. Yani aslında vatandaşın müracaatları geçiştiriliyor dinlenmiyordu.

Benliğimde yılmak yok. Üçüncü kez Karatay Belediyesi santralini aradım. Santraldeki görevli “temizlik

İşlerine bağladım görüşmediniz mi?” Diye sözlenince ilk defa gazeteci kimliğimi açıkladım. Santral görevlisi nazik bir şekilde benim beklememi söyleyip, kendi önce temizlik işleriyle görüştü benim gazeteci olduğumu söylemiş olmalı ki, tekrar temizlik işlerini bağlayınca yetkili birisi çıktı hatta kapanmadı! Ve ben adı gecen tuvaletin neden kapalı olduğunu, daha doğrusu arızanın ne zaman giderileceğini sordum. Yetkilinin cevabı ise o tuvaletin temizlik olarak Karatay Belediyesine bağlı olduğunu. Onarım bakımından Büyükşehir Belediyesine bağlı olduğunu söyledi ve ekledi. Ben yetkililerle görüşüm bilgi vereceğim dedi. Artık gazeteci olduğumuzu öğrenince yetkili telefonla tekrar dönerek “Büyükşehir Belediyemiz orayı bir hafta içince onaracak” dedi. Yaklaşım bir haftadır kapalı olan Ahibaba cami yanındaki tuvaletin arızasını şükürler olsun bildirdik. Bu tuvalete, yazıyı yazdığım 6 Kasım Perşembe sabah itibariyle kimse onarım için gelmedi. Belediyecilik Konusunda mangal da kül bırakmayanların konuyla ilgili duyarlılığını daha doğrusu duyarsızlığını aktarmış oldum.

Gelelim bir diğer konuya. Nalçacı Cad. Hacı Kemal Onsun Camii yanındaki asansörlü, yürüyen merdivenli üst geçitten bahsedeceğim. Bu üst geçidin yürüyen merdivenlerinin çıkış kulvarı yolun her iki tarafında yaklaşık bir haftadır çalışmıyor. İniş kulvarları ise çalışmıyor. Özellikle bu üst geçidi kullanan insanlar acayip sıkıntı içindeler. Sorumlu olan Büyükşehir Belediyemizin ilgili birimini aradım.

Durumu izah etim. Haddimize düşmez ama yetkili şahsa akıl verdim. İniş kulvarları istenirse “çıkış” olarak ayarlanabiliyor. Eğer arıza ciddi ise “iniş” kulvarlarının “çıkış” olarak ayarlanmasını istedim. Yazıyı yazdığım 6 Kasım Perşembe sabah itibariyle, iki gün önce arızayı bildirmeme rağmen henüz bir işlem yok… İşte bir duyarsızlık örneği daha…

Başka bir konuya gelelim. Kurban bayramından sonra Selçuklu Belediyemizin Nalçacı Cad. üzerindeki Hacı Kemal Onsun Camisinde Cuma günü Halkla bütünleşme gününün olduğunu gördüm. Başkan Uğur İbrahim Altay’ında camide olacağını, namaz çıkışı halkla görüşeceğini duyunca. Bende Cuma namazını Hacı Kemal Onsun camiinde kıldım. Namaz çıkışı Belediye Başkanımızla bire bir görüştüm. Bilmem kaç ilden büyük Selçuklumuzun bir Kurban Satış yeri uçarak vatandaşlarımızı perişan ettiği serzenişinde bulunarak, birkaç hususu daha aktardım. Nalçacı üzerinde 44 araçlık bir otoparkın nasıl 3-5 kişi tarafından kullanıldığını, buranın paralı bir otopark olmasını söyledim.

Belediyenin yetkilileri, zabıta müdürü paralı otoparkları Büyükşehir Belediyesinin yaptığını söyleyince bende otoparkın Büyükşehir’e devredilip 3-5 kişinin değil halkın ücretli olarak kullanılması gerektiğini söyledim ilgileneceklerini beyan ettiler. Yine Nalçacı üzerinde bir ilaç dağıtım şirketinin ana deposunun, bir apartmanın yer altı otoparkı ve onun üstündeki katın olduğunu beyan edip, buralarda yanıcı, zirli maddeler olabileceğini ve yangın anında facia olacağını belirtip, işyerinin ruhsatlı olup olmadığını sordum. Zira bu depoya TIR’lar la kağıt malzemeler de geliyor. Selçuklu belediyemizin yetkilileri ve Başkan Uğur İbrahim ALTAY Beyin benim bu konuyla ilgili açıklamalarımdan rahatsız olduğunu düşünüyorum.

Telefon numaramı alıp bana bilgi vereceklerini ve ilgileneceklerini söylediler. Ne arayan var ne soran…

Kolay kolay pes etmem. Biraz daha bekler gerekli üst makamlara müracaatımı yaparım. Bu Başbakanımızda olabilir.

Ey vatandaşlar, Konyalı hemşerilerim. Bu şehir bizim Belediyeler kendi görevleri dışında ne varsa yapıyorlar.

Tribünlere oynuyorlar desen tirübün biziz. Bunlar büyük projelerle Ankara’ya oynuyorlar.

Bizleri küçük ama önemli isteklerini göz ardı ediyorlar. Yılmak yok, aksaklıkları yazmaya, bildirmeye devam…

Esen Kalın

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.