Günümüzdeki Uzantıları Modern Haçlılar(1)

Haçlıların İslâm düşmanlığı, özellikle fanatizme varan Os­manlı (Türk) düşmanlığı tarih boyu devam etmiş, dünyanın seyrine baktığımızda her halde kıyamete kadar da bitmeyecektir. Bu adavet mayalarına, genlerine yerleşmiş olacak ki, 21. Asırda bile sönmeden, zayıflamadan sürüp gitmektedir. Günümüzde bile “Haçlı Kafası” tabir edilen söze, radikal tutumlara, yüzlerce misal bulmak mümkündür. Birkaç tanesini arz edelim:

Niş-i akrep ne ez reh-i kînest

Muktezay-ı tabiateş înest

“Akrebin iğnesini sokup ısırması, acıtması kininden öfke­sinden de­ğil­dir. Onun tabiatının iktizasıdır (mayasının gereği­dir)” diye bir Fars atasözü vardır.

Onlar da mayalarının iktizasını yapıyorlar ve birinci dünya savaşının ne­ticesi belli. Şu olaylar ne kadar ibretli,  tabi ki ibret almayı bilenlere:

Bir gün aynı cephede beraberce İngilizlere karşı savaştığı­mız Alman as­kerlerinin bayram yapıp eğlendiklerini gören bi­zimkiler sorarlar: "Hay­rola dinî veya millî bayram günlerin­izden birimi ki,  böyle eğleniyorsu­nuz?"  Al­manlar: "Hayır! Hıristiyanlarca kutsal kabul edilen Kudüs’ü İn­giliz General Allenby sizden almış. Yani Hz. İsa’nın doğduğu kutsal şehir Kudüs, Hıristiyanların eline geçti, ona seviniriz" derler.(1)

Kanal Savaşında yenilip Filistin ve Kudüs’ü bıraktığı­mızda, İngiliz General Allenby askerleri ile beraber Kudüs’e girince, oraları savunmakla görevli Yıldırım Orduları Komuta­nımız Alman General Falkenhyn’dır ve İngilizler Kudüs’ü aldı diye: “Oh çok şükür Kudüs Hıristiyanların eline geçti” diyerek şükran secdesine kapanmıştır.(2)

Cevaba bakın. Biz onların hatırına savaşa girmişiz. Yüz binlerce Meh­met’i hayatlarının baharında toprağa gömmüşüz. Mem­leket harabeye dönmüş. Onlar din gayreti ile Kudüs Müs­lümanlar­dan alınıp Hıristiyan İngilizlerin eline geçti diye bay­ram yaparlar. Dostluğa ba­kın! Ne ibretli bir levha,  ama ibret alan kim?

Dünyaya garazsız, kinsiz, hoşgörülü ve insancıl, medeni in­sanlar olduklarını lanse eden Avrupalıların en aydınlarından birinin yaptığı da enteresan bir misal: Fransız General Goro 1920 Filistin havalisini bizlerden aldıklarında, Selahaddin Eyyubi’nin türbesini tekmeleyip “Selahaddin biz yine geldik, kalk bakalım ne yapacaksın” demiştir.(3)

 Hâlbuki o Selahaddin Kudüs’ü Hıristiyanlardan alınca saraya girdiğinde bir haçın yere devrilmiş olduğunu görünce, kendi elleriyle doğrultmuştur. Bunu Batılıların kendilerinin çevirdiği filmleri dikkatle seyre­dersek bizzat görürüz. 

Protestan bir papaz kızı olan Alman Başbakanı Merkel, Fransa’nın millî bir gününde Cumhurbaşkanı Sarkozi’ye bir vazo hediye ediyor. Vazonun üstünde Napol­yon’un(4) Mısır İşgalinde (1798) Osmanlı ordusunu nasıl yendi­ğini gösteren resimler ve kabartmalar vardır. Yani başka vere­cek hiçbir şey bulamıyorlar!(5) 21. Asırda bile tarihi kinlerini kusan obje ve materyallerle uğraşıyorlar.

Osmanlı donanması 1571 de kışı geçirmek üzere İnebahtı Limanına çekildiği sırada gafil avlanıp Haçlı donanması tarafın­dan ablukaya alınıp imha edilmiş, yalnız Uluç Ali Paşa gemile­rini kurtarabilmiştir.(6) Bir İspanyol firması bu olayı unutturma­mak, genç kuşakların zihninde devamlı taze tutabilmek için bir viski, şarap ürününe marka yapmış ve tanıtıcı broşürlerle bütün dünyaya ihraç ediyor.(7) 1998 yılında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e İspanya gezisinde, sanki kinaye yaparcasına bu içki­lerden ikram ediliyor. Tabi Demirel bu olayı ve burada verilmek istenen mesajı hatırladı mı? Bilmiyoruz ama, biz hatırlamıyoruz, onlar unutmuyorlar. Haçlı Kafası bu, 430 senelik kini unutma­yan sözde hoşgörülü Avrupalı bu.(8)

1189 Tarihinde 3. Haçlı Seferinde İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard, gemileriyle gelip, İzmir Karşıyaka’da karaya çıkmıştır. Aradan takriben 700 senelik zaman geçmiş, 15 Mayıs 1919 da Kurtuluş Savaşı yıllarında, başlarında Kralları Costantine olduğu halde Yunanlılar İzmir’e asker çıkarmışlar ama o olayı yad etmek, zihinlere kazımak ve Haçlı Seferlerinin bitmediğini ve bitmeyeceğini anımsatmak için aynı Karşı­yaka’dan ve aynı usullerle çıkmışlar, savaş esnasında kullan­dıkları  haritalarında, ta o dönemlerdeki yer ve mevki isimlerini kullanmışlardır.(9)

Yunan Başvekili Elefteryos Venizelos’un oğlu Sofokles Venizelos 1920 yılında Bursa’yı işgalleri sırasında Osman Gazi’nin sandukasını tekmelemiş ve “Kalk ta milletini kurtar” demiştir.(10)

Dipnotlar:

1- Mehmet Arif Bey, “Başımıza Gelenler”, İrfan Yay. İst.1973. s. 264;

       İbrahim Refik, “Tarih Şuuruna Doğru-4”, Albatros Yay. İst. 2007, s. 58.

2- Metin Hasırcı, “Bir Başka Açıdan Çanakkale”, Yeni Dünya Yay. İst.

        2007, s. 29.   

3- İbrahim Refik, “Tarih Şuuruna Doğru-4”, Albatros Yay. İst. 2007, s.76.

4- Napolyon bu seferde 5 bin civarında yaralı askerine, ayak bağı olmasın

        lar diye, zehirli iğne vurdurup öldürtmüştür. Tabii ki bunları gösteren

        tablolar vermezler.

5- Büyük Osmanlı Projesi, “Mustafa Armağan”,Timaş Yay. İst.2008,s.200.

6- Sâmiha Ayverdi, “Türk-Rus Münasebetleri ve Muharebeleri” Kubbealtı

        Yay. İst. 2004, s. 121.

7- Altan Araslı,Avrupada Türk İzleri, Kültür Bak.Yay.Ank.2001, c.1,s.272.

8- Mustafa Armağan,Osmanlı İnsanlığın Son Adası,DA Yay.İst.2002,s.325.

9- Alptekin Müderrisoğlu, “Sakarya Meydan Muharebesi Günlüğü”,

        Kastaş Yay. İst. 2004, s. 19.  

10- Tarih ve Düşünce Dergisi, Ocak 2003 s. 27.