Konya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.60
  • EURO
    34.80
  • ALTIN
    2498.3
  • BIST
    9440.8
  • BTC
    64682.49$

GÜLERYÜZ ? TATLI DİL

16 Ocak 2016, Cumartesi 10:07
 

Bağçe-i âlemi hoş-bû ile doldurdu o gül

Şîve-i nâz ile bülbülleri soldurdu o gül

Güle geldi gülerek gülleri güldürdü o gül

Gül güler miydi güle, gelmese gülzâre o gül

 

Cenâb-ı Allah az gülmeyi,([1]) ama güler yüzlü olmayı tav­siye ediyor. Pey­gamber efendimiz de; “Güler yüz sada­kadır”([2]) bu­yurmasına ve kendisi dâima mütebbessim bir çehre ile durmasına rağmen, kahkahayla katıla katıla gülmez ve in­sanları bu hususta dikkatli olmaya çağırırdı. O sadece  te­bessüm ederdi. Azı dişleri görününceye kadar hayatında bir kaç defa güldüğü rivayet edilir. Bu hususta Hz. Peygamber(s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

“Çok gülmeyin. Çünkü çok gülmek kalbi öldü­rür.”([3])

Bugün yapılan ilmî incelemeler çok gülmenin değil, çok ağlamanın insanı deşarj ettiğini, stres ve sıkıntılarını azalttı­ğını ispatlamaktadır.([4]) Hatta kadınla­rın erkekler­den daha uzun ömürlü olmalarını, erkeklerden daha fazla ağlamalarına bağlayanlar vardır.([5])

Fransız Psikiyatrist Patrick Lemoine, ağlamanın depres­yona iyi gel­diğini söylemektedir. “Göz Yaşlarının Cinsiyeti” adlı kita­bında ağlamanın bir çeşit iletişim ve gevşeme yolu olduğunu belirtir ve “erkekler ağlamayı becerebilse şiddet kullanma ve alkolizme yönelmeden vazgeçerler, ağlama on­ları gevşetir, stres ve sıkıntılarını azaltır”([6]) diyor.

“İslâm az gülmeyi, ama güler yüzlü olmayı emreder” cümlesini tekrar edelim. Katıla katıla, kasıla kasıla gülme de­ğil de edep ve terbiye sınırları içindeki gülüşle­rin de kadr ü kıymetine paha yetmeyeceğini şairler haber veri­yor:

Erbabı bilir, ehline candır gülüşün

Bir başka ufuk, başka cihandır gülüşün

Bir lahzası bin mülk-ü Süleyman’a benzer

Ey sevgili esrar-ı nihândır gülüşün

Veysel Öksüz

Hz. Mevlânâ’nın şu sözü de ne kadar içten ve derûnî: “Bulursanız insan­lara gül verin, bulamazsanız gülüverin”

Bir Arap atasözünde şöyle denir; “İnsanın misafirle­rini güler yüzle kar­şılaması, yedirdiği yemekten verdiği ziyafetten daha hayırlıdır, daha iyidir, daha hoştur”

Onun için Cenâb-ı Allah(c.c.) Hz. Musa ve kardeşi Hz. Ha­run’u Firavuna gön­derirken; "O'na karşı yumu­şak ve gü­ler yüzlü ol, gönlünüincitme”([7]) bu­yurmuştur. Firavuna yapıla­cak muamele, gösterilecek tavır bu olursa, Müslü­man’ın Müslüman’a göstermesi gereken muameleyi biz takdir    ede­lim.

Sadrazamlıktan azledilip İzmir’e vali gönderilen Ka­mil Paşa hiç gülme­yen bir insanmış. Eşref onun için şöyle yaz­mış:

 

“Payü marı, çeşmi mûru, nânı molla kesnedid,

Lütfü nisvan, künhü Yezdan, ruhu insan kesnedid

Saydığım şeylerde bazen emri mâkûs olsa da,

Vali Paşa’yı fakat ömründe handan kesnedid!..”

Yani:

Yılanın ayağını, karıncanın gözünü, imamın ziyafe­tini kimse görmemiş­tir.

Kadının lûtfunu, ulûhiyetin esrârını, insanın ruhunu kimse görmemiştir.

Saydığım şeylerin bazılarını belki görenler olmuştur

Fakat Vali Paşa’yı gülerken, ömründe kimse görme­miş­tir.([8])

Osmanlı devleti ispanya’ya Saffet Efendi diye bir zatı elçi göndermek is­temiş ama bazıları demiş ki; “Sultanım Saffet efendinin yüzünde tik var, özel­likle heyecanlandığı za­manlar gözünü defalarca kırpar... İtimatnamesini sun­mak üzere İspanya Kraliçesinin huzuruna çıktığında bu tik baş­larda Kraliçe gülüverirse veya yanlış anlarsa diplomatik skandal olur” demişler bunun üzerine Fuat Paşa elçi olarak gönderilmiş.([9])  

Dipnotlar:

1- Tevbe Sûresi, 82.

2- Ahmet  b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 344, 360.

3- İbrahim Canan, a.g.e, c.17, s. 612.

4- Adem Tatlı-Mehmet Dikmen “Merak Ettiklerimiz”,Cihan Yay. İst. 1998, s, 361. 

5- Tan Gazetesi, 02.09.1983.  

6- Milliyet Gazetesi, 18.10.2002. 

7- Taha Sûresi, 44.

8- Hilmi Yücebaş “Şâir Eşref Bütün Şiirler ve Hatıraları”, İst. 1978, s. 207.

9- La Baronne Durand De Fontmagne, a. g. e. s. 46.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.