Gençlik Bir Nimettir

Her Müslüman, öncelikli olarak iman ile mükelleftir. İman ile insan, Müslüman olur. Müslüman, neye ve niçin inandığını bilen insan demektir. Her canlı doğup, gençlik ve yaşlılık hayatını geçirdikten sonra dünyadan ayrılmaktadır.

Ancak kimin ne zaman bu fani dünyadan ayrılacağı belli değil. Durum böyle iken bu dünya ve ahiret hayatında Yaratıcımızın ve insanların bizden razı olacağı işleri yapıp hem bu dünyada ve hem de ahiret hayatında mutlu ve afiyette olmamız mümkün olacaktır.

Bilelim ki, her şeyimizden imtihan olacağız. Çocuklar da bizim için bir imtihan vesilesidir. Onların iyi bir birey olmasını sağlamaktan tutun da isim vermekten, evlendirip eş bulmaya kadar, eğitim ve öğretim hayatıyla ve bütün zamanlarında onlarla yakından ilgilenmek gerekmektedir.

Kutsal dinimiz İslâm, gençliğin ve çocukların yetişmesine büyük önem vermiştir. Gençlerin hem bedence, hem ruhça, hem gönülce en güzel şekilde yetiştirilmesini, onlarda din, iman, Allah, Peygamber, vatan ve millet sevgisinin geliştirilmesini önemle emretmiştir.

Sevgili Peygamberimize ilk vahyolunan ayet de "Oku" emriyle başlamıştır. Dinimiz; ilme, okumaya, öğrenmeye büyük önem vermiş; ilim öğrenmeyi kadın-erkek her Müslüman'a farz kılmıştır.

Sosyal bir toplum içinde yaşamaktayız. Kültür bizi birbirimize bağlayan en önemli etkenlerden biridir. Kültür, toplumların oluşturduğu bütün güzellikleri ifade eden bir kavramdır. Lâkin bugün, kendi kültürümüzde olmayan birçok şey kendi kültürümüz gibi yansıtılmaktadır.

Maalesef düğünlerimizde, eğlencelerimizde, cenazelerimizde toplum yaşantımızın her kesiminde kendi özümüze ait şeylerin yavaş yavaş yıpratılarak hayatımızdan çıkarılmaya çalışıldığına şahit olmaktayız.

İnsan hayatının en verimli çağı gençliğidir. Gençlik, Yüce Allah’ın kullarına bahşettiği ömrün en önemli çağlarından biridir. Çünkü gençlik, çalışkanlık, zindelik, dinçlik, cesaret, metanet, heyecan, kuvvet ve enerji kaynağıdır. Gençlik Bir Nimettir

Gençler, inançlı, yüksek ahlâk sahibi, milli ve manevi değerlerine sıkı sıkıya bağlı, görev ve sorumluluk bilinicine sahip kişiler olarak yetiştirilmeli, manevi ve ahlâki yönleri asla ihmal edilmemelidir. Zira bugünün çocukları yarının büyükleri olacaklardır.

Eğitimin temeli ailede başlayıp, okulla ve çevreyle devam eder. Her çocuk, ailesinden, okulundan ve çevresinden edindiği bilgi ve davranışların etkisi altına girer. Gençliğimize sahip olma, onlara iyi bir eğitim ve terbiye verme, onları kötü alışkanlıklardan koruma bakımından anne-babalara, eğitim ve öğretim kurumlarına önemli görevler düşmektedir. Bu noktada, kız-erkek ayrımı yapmaksızın çocuklarımıza sağlıklı bir eğitim vermek için bütün imkânlarımızı seferber etmeliyiz.

Netice olarak çocuklarımız ve gençlerimiz, bizim ümitlerimiz ve yarınlarımızdır. Onları, ne kadar dinî ve millî değerlerimize göre yetiştirir, ailevî, ekono­mik, kişisel sorunlarıyla yakından ilgilenir, özellikle ruh sağlıklarını bozucu her türlü etkiden koruyup, ai­le hayatını teşvik ederek sağlıklı bir hayat şekline kavuşturursak, geleceğimizden o nispette emin oluruz.

Unutmayalım! İslâm'ın gayesi, insanı kemâle erdirmektir. Bu da ancak nesillerimizi iyi eğitmekle mümkün olur. Gönülden Muhabbetlerimle…