Konya
24 Nisan, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.52
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2419.3
  • BIST
    9669.67
  • BTC
    66602.83$

GEÇMİŞTEN BİR DERS VE GÜNÜMÜZ

13 Ağustos 2021, Cuma 08:02

Tam 50 yıl önceydi.

Konyalı üniversite istiyordu.

İstiyordu ama kolay değildi üniversiteye sahip olmak.

Birlik, beraberlik gerekiyordu her şeyden önce.

Örgütlenmek gerekiyordu.

Valiliğin,

İl Özel İdaresinin,

Belediyenin,

Belediye Meclisinin,

Odaların,

Yerel basının,

Siyasi parti yöneticilerinin,

Şehrin ileri gelenlerinin bu maksat için bir araya gelmeleri gerekiyordu.

Bir araya geldiler.

1970 yılında Üniversite Kurma ve Yaşatma Derneği’ni kurdular.

Derneğin başkanı belediye başkanı olan Yılmaz Kulluk’tu. Adalet Partiliydi. Dönemin başbakanı kudretli devlet adamı  Süleyman Demirel’in  siyasi yol arkadaşlığı dışında da değer verdiği bir başkandı.  Aileden asil ve varlıklıydı. Başkan seçildiğinde şehirde üç petrolü vardı. 1977 yılında görevi bıraktığında da üç petrolü  vardı  elinde. Çok zaman belediye ile İstanbul Caddesi’ndeki iş yerine yürüyerek gelir, giderdi. İnanılmaz şekilde mütevazıydı. Yüzünden tebessüm hiç eksik olmazdı. Kendi partisine mensup insanlardan daha çok başka partilere mensup insanlarla ilgilenirdi.

Üniversite Kurma ve Yaşatma Derneği.

Yılmaz Kulluk başkandı.

Eski belediye başkanlarından Sıtkı Bilgin,

Uzun yıllar Konya siyasetine şekil veren Haydar Koyuncu,

Halis Bağrıaçık bu derneğin yönetim kurulu üyeleriydi.

Geri planda yüzlerce isim vardı AP’den, CHP’den ve az da olsa diğer partilerden.

O yıllarda ülkede siyaset ateşi harlıydı, alevliydi. Başkentte liderler ve parti yöneticileri arasında müthiş kavgalar oluyordu.  Öte yandan şehirlerin cadde ve meydanlarında sokak kavgaları yapılıyor ve silahlar patlıyordu.  Patlamalar oluyordu. Daha çok sol/radikal siyasetin  tahrik ettiği öğrenci grupları anarşik olayların merkezindeydi. Hızını alamayan ünlü  “68 kuşağı” ülkeyi adım adım 1971-12 Mart muhtırasına doğru götürmeye başlamıştı. Ekonomide iyi değildi.

Ne kadar olumsuzluk varsa bir araya gelmiş ya da getirilmişti.

İşte bu kadar kötü ve namüsait şartlar altında Konya’da üniversite ateşi yakılmıştı.

Her partiden ve her siyasi görüşten insanlar bir araya gelerek üniversite maksatlı dernek kurdu.

Bugünkü Selçuk Üniversitesinin temeli olan KONYA MÜHENDİSLİK MİMARLIK  YÜKSEK OKULU, şehre kazandırıldı. Bu yüksek okul kuruluşundan beş yıl sonra açılan yeni fakülte ve yüksek okullarla birlikte Selçuk Üniversitesi adını aldı. Üniversitenin adını rahmetli devlet adamı Süleyman Demirel koymuştu.

50 yıl önceki insanların eseri/başarısı bugünkü Selçuk Üniversitesi.

Sadece üniversite mevzuunda değil, şehrin  menfaatine olan her türlü iş de bir araya geliyordu o insanlar. Partileri farklı da olsa  iyi ve kötü günlerde tek vücut halinde hareket edebiliyorlardı. Eski/yeni belediye başkanları, eski/yeni siyasetçiler, oda yöneticileri, basın kuruluşları aralarında bir takım görüş farklılığı ve sürtüşmelere rağmen  mevzu Konya ve kamu hizmetleri olunca gerisi  teferruat oluyordu.

VE.. BUGÜN

Muhalefet parti yöneticileri ile görüşmek istemeyen ve hatta onları yok sayan yerel yöneticiler,

Siyasi takıntılarını tavra dönüştüren siyasetçiler,

Her durumda kendisini önceleyen ve şahsını öne çıkartan yöneticiler,

“Biz” olmaktan ziyade, “Ben” sendromu,

Ötekileştirme ve ayrıştırma vakaları,

Bizim gibi  hatta benim gibi düşünmeyenlere yanlış adam gözüyle bakılması ve ilanı,

Aynı gurup insanlar arasında bile çoğu zaman karşılıklı güvensizlik ve yıpratıcı dedikodu,

Yapmacık gülüşler, sırıtmalar, iki yüzlülük,

Her statüdeki eski/yeni başkan, siyasetçi, yönetici, kurum, kuruluş ve basın arasında bir birlerini iteleme ve öteleme,

Bazen eski/yeni yönetici ve siyasetçilerin aynı ortamlarda oldukları halde bir birlerini görmezden gelmeler. Görmüş olsalar da kaçak bakışlar ve umursamazlık çabaları,

Dün ve bugün arasında insanı dehşete düşüren bir fark söz konusu bu şehirde.  Bu şehri geçmişte şehir yapan bir ruh vardı. O ruh şimdi yok. O ruhun kirletildiği de söylenebilir.

Dün  farklı parti ve siyasi görüşe sahip yüzlerce insan bir araya gelerek Selçuk Üniversitesi’ni kurma başarısını göstermişlerdi çok zor şartlar altında. Bugün onca imkan ve yetişmiş güce rağmen Teknik Üniversitesi’ne beş yılda  bir kampüs  yapamadık. Elinde olanların büyük bir miktarını da aldık.

Selçuk Üniversitesi’nin çok önemli bir değeri iken birilerinin siyasi beklentileri uğruna Konya Teknik Üniversitesi’ne bağışlandığını düşündüğümüz Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesinin güzel bir fotoğrafı ile bitirmek istiyorum yazıyı. Peki neden bu fakültenin fotoğrafı da diğerleri değil? Söyleyelim: Fakülte yönetimi yakın zamanda uluslararası büyük bir akademik başarı elde etti de ondan.

Çok anlamlı bulduğumuz üç fotoğrafı da paylaşalım sizinle.

Fotoğraftakiler geçmişte üniversite kurmak için bir araya gelen farklı siyasi görüşteki insanlar. Yerel bir gazetede çıkan yüksek okul haberi ve o dönemin emeği kampüsten bir fakülte.

Akademi için yapılan ilk toplantıya katılanlar: Oturanlar soldan: 1.Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Orhan Oğuz2.Konya Valisi Ali Akarsu- 4.Kazım Kahvecioğlu - 5.Eski Konya MV Muhittin Güzelkılınç. Ayakta orta sıra: 1.Y.Mühendis Mimar Yüksel Sevilir- 4.Y.İnşaat Müh. Fahri Özparlak- 5.Mehmet Önder - 8.Y.Mühendis Mimar Ali Cenap Özkaşıkçı (gözlüklü, yüzünün bir kısmı gözüküyor) - 10. Bayındırlık Müdürü Nurettin Geçgin (sadece başı görülüyor) -11.Y. Mühendis Mimar Ünal Bugatur- 12.Y.Mühendis Mimar Ersin Üner- 13. Harita Mühendisi Şahin Akdeniz- 14. Milli Eğitim Müdürü Vahit Yılmaz (gözlüklü)- 16. Y. İnşaat Mühendisi Faik Sevilir. Üst sıra: 1.Y. İnşaat Mühendisi Mehmet Bildirici- 2.Belediye Başkanı Yılmaz Kulluk- 3. Y. İnşaat Mühendisi Ulvi Şenol - 4. Mimar Lütfi Bayram – İnşaat Mühendisi Oğuz Tütüncü

  Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (1991-2020)

Yorumlar

  • yorum avatar
    Ahmet Tanata
    13-08-2021 21:42

    Alirıza beyim , öncelikle ellerinize ve dilinize sağlık 70 li yıllarda hem Konya hem Türkiye yani ESKİ TÜRKİYE de eski Konya da , çelebi ruhlu insanlar partileri farklı da olsalar Şehrin menfaatleri için bir araya gelip hizmet için elele verebiliyorlardıŞimdi öylemi ; yeni Türkiye de yöneticiler !Pek azı müstesna ,Hizmet amaçlı değil PARA = İKBAL , şan , lidere yalakalık için taklalar atmaktan hizmete fırsat bulamıyorlar Özledim ESKİ TÜRKİYE yi Selamlar

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.