Garip bir hesap!...

Bir dönem resmen fenomen olmuştu devlet bahçeli yaptığı MHP’nin 40. Yıl ve iktidar hesabıyla…

Enteresan bir hesaptı…

Onu ordan alıp buraya ekleyip, ötekinden şunu çıkartım orayla toplayıp bir hesap yapmıştı…

Bugün ise yine değişim bir matematikle karşı karşıyayız…

İyi Parti’den milletvekili olmuş bir oyuncu Mehmet Aslan’ın yaptığı bir hesap yine kafaları karıştırdı…

Ciddi bir iddiayla girdiği seçimden beklediğinin çoook çok altında oy alan İyi Parti Genel Başkanı ‘Siyaseti bırakırım’ demişti ve sözünü tutacağının sinyallerini verdi…

Olağanüstü Kongre kararı alınan partide Akşener aday olmayacağını kesin bir dille söyledi ama partinin içerisinden kendisini bırakmayacaklarına yönelik açıklamalar sürekli devam ediyor…

Bunlardan biriside Türkiye’nin tanıdığı Gazinocular Kralı olarak bilinen Fahrettin Aslan’ın İyi Parti sayfalarında siyasete soyunan oyuncu oğlu Mehmet Aslan…

Meral Akşener’in seçimlerde yüzde 7 buçuk almadığını iddia etti…

Noktasına virgülüne dokunmadan aktarıyorum o konuşmayı;

‘Meral Akşener’in oyunda en büyük hataya şurada düşüyor insanlar. Yüzde 7.5 değildir Meral Akşener’in oyu. Bütün bu zorluklarla birlikte Akşener’in oyu yüzde 17.5’tur, İyi Parti’nin oyu da Akşener’in oyudur…’

Aynı mantıktan ilerliyorum…

Cumhurbaşkanlığı için yapılan seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52.6 oy aldı, Ak Parti’de 42.6 oy aldı.

Eee o zaman adam yüzde 95 oy almış…

CHP’li Muharrem İnce’nin de dediği gibi ‘Adam kazanmış…’

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Yüzde 95 oy almış Mehmet Aslan’ın hesabıyla…

İşin esprisi bir tarafa Akşener bırakıyorsa eminim bu zihniyet yüzünden bırakıyordur.

İyi Parti neden kuruldu?

MHP Genel Başkanı parti tabanının istek ve talepleri hilafına hareket etti, sonrasında seçimli Genel Kurulu partisini engelledi diye değil mi?

Sonuç olarak İyi Parti, Türk siyasetinin ‘lider kültü’ saçmalığına tepki olarak kurulmuş olmuyor mu?

Peki bu zihniyet Akşener'i neden lider olarak kültleştirip partiyi bir insana indirgemeye çalışıyor?

Türk siyasetinin kronik hastalığına karşı kurulan partiyi o kronik hastalığa kurban etmek değişik bir durum…

İNSANLIĞIMIZI KAYBETTİK!...

Yunanisatan 'da, Doğu Attika'da çıkan orman yangınlarında binlerce dönümlük arazi, evler ve arabalar kül olurken 70'i aşkın insan yaşamını yitirdi, yüzlerce insan yaralandı.

15 farklı yerde başlayan ve kontrol altına alınamayan felaket için dünyanın dört bir yanından yardım sesleri yükseldi.

Yangın felaketiyle boğuşan Yunanistan’da birde üstüne yağan yağmurlar yüzünden sel felaketi olunca zarar korkunç boyutlara ulaştı…

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Türkiye'nin de yardım için hazır olduğu açıklamasına rağmen sosyal medyadaki bazı yorumlar kan dondurdu.

Yunanistan bizim komşu ülkemiz, dost diyebilir miyiz o tartışılır ama orada yaşananlara sevinmek, ‘YANANİSTAN’ demek, ölen insanların arkasından ‘ateşleri bol olsun’ demek bizlere yakışmıyor…

Öyle ki, yangının Müslümanlar için çıktığı düşüncesiyle dininden övünen beyinlerin hangi hava ve besin aldıklarını merak ediyorum.

Acının dini dili ırkı olmazken hala düşmanlık naraları atanlar var.

Biz kimseyi dinleriyle yargılama hakkına sahip değiliz…

Ki biz hoşgörü dinine sahip bir coğrafyada doğduğumuz için şanslı ve bunun kıymetini bilen insanlar olmamız gerekirken acıya sevinmek niye!...

Yunan seviciliği yapmıyorum, Yunanistan benim dostum asla olamaz ayrı bir durum ama bir felaket yaşayan insanlara da sevinemem…

Küçük düşünen zihinlerin olayı ancak nefret olur.

Yunanı sevmiyoruz, sevmeyebiliriz ama orası turistik bölge her milletten insan öldü, hektarlarca orman yandı içindeki binlerce hayvan can verdi.

Doğaya bile saygımız kalmadı artık…

Dünkü yazımda da demiştim, tüm yaşamsal faaliyetlerimizi temin ettiğimiz doğaya bile üzülmüyoruz sırf üzerinde yaşayan insanlar bizimle aynı değil diye…

İslam dinine inanıp onun kurallarından biri olan merhametli ve herkese eşit davranmayı görmeden böyle vahşice konuşanlar…

ALLAH kimseye ‘Sen sadece Müslümanlara üzül ölen diğer inanıştaki çocuklara ya da başka halklara bakma boş ver’ demez.