Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.47
  • EURO
    34.97
  • ALTIN
    2435.9
  • BIST
    9716.95
  • BTC
    64547.38$

FIRSATÇILIK HARAMDIR

11 Haziran 2020, Perşembe 08:52

Fırsatçılık (oportünizm), çıkarcılık, menfaatçilik, ahlakî ilkeleri yok sayıp insanların zor anlarında, güç durumlarında çıkarlarına uyacak biçimde ayarlamayı amaçlayan tutum sergilemek, dinimizde haram sayılmış olup topluma yapılan bir çeşit zulümdür.

Geçen üç ay içerisinde salgın ve bulaşıcı hastalık riski ve ramazan ayı sebebiyle başta maske olmak üzere insanların çok ihtiyaç duyduğu tıbbi malzemelere ve gıda fiyatlarına şimdi de konut ve araç fiyatlarına çok yüksek fahiş zam yapan fırsatçıların milletimize, ekonomimize ve ülkemize büyük oranda  zarar vermeğe çalıştıklarını görüyor ve üzülüyoruz.

İslamî eğitimden, İslam ahlakından, Allah korkusundan, vatan ve millet sevgisinden uzak yetişmiş menfaatçi, bencil sadece kendisini ve çıkarlarını düşünen merhametsiz ve vicdansız tipler, bu toplumun en büyük problemlerinden biridir.

Güzel dinimiz İslam ise hayatın her alanında ahlaklı ve edepli olmayı, insanlara ve hayvanlara merhametli olmayı, her türlü bencillikten, çıkarcılık ve fırsatçılıktan kendimizi korumayı, ticarette, alım-satımda dürüstlüğü, cömertiğiancak ihtiyaç halinde borçlanmayı ihtiyacı yokken borçlanmamayı, gereksiz ve israf sayılan harcamalar yapmamayı, borcunu güzelce vaktinde ödemeyi, alacaklıyı mağdur etmemeyi, zor durumdaki borçluya hiçbir faiz talep etmeden imkanlar ölçüsünde süre vermeyi, ödeme güçlüğü çeken fakir, aç ve muhtaç durumdaki borçludan alacağından bir kısmını veya tamamını silmeyi öğretir.

Bir adam alacağını istemek üzere Peygamberimiz'e (SAV) geldi ve Peygamberimiz'e karşı ağır bir ifade kullandı. Bunun üzerine ashâb ona haddini bildirmek istediler. Resûlullah: "Onu bırakınız. Çünkü alacaklı olanın söz söylemeye hakkı vardır" buyurdu. Sonra da: "Onun devesiyle aynı yaşta olan bir deve veriniz" diye emretti. Sahâbîler: "Yâ Resûlallah! Ancak onun devesinden daha iyi olan yaşlısını bulabiliyoruz, dediler. Peygamber Efendimiz:

"O halde onu veriniz; şüphesiz ki sizin hayırlınız borcunu en güzel şekilde ödeyendir" buyurdu (Buhârî, İstikrâz 4, Vekâlet 6, Hibe 23; Müslim, Müsâkât 120).

Peygamber Efendimiz (SAV) yine başka hadislerinde "Satışta, alışta ve borcunu istemekte kolaylık gösteren kimseye Allah rahmet etsin." (Buhârî, Büyû‘ 16). "Allah Teâlâ sizden önceki ümmetlerden bir kişiyi bağışladı (cennetine koydu). Çünkü o sattığı zaman kolaylaştırır, satın aldığında kolaylık gösterir ve borçludan alacağını isterken kolaylığı tercih ederdi" (Tirmizî, Büyû‘ 74; Nesâî, Büyû‘ 104; İbni Mâce, Ticârât 28). "Kıyamet gününün sıkıntılarından Allah'ın kendisini kurtarmasından hoşlanan kimse, borcunu ödeyemeyene mühlet tanısın veya ondan bir bölümünü indirsin." (Müslim, Müsâkât 32) buyurmuştur.  

Allah Teâlâ da bu konuda şöyle buyurur: "Eğer borçlu darlık içinde ise, bir kolaylığa çıkıncaya kadar ona mühlet vermek (gerekir). Eğer (gerçekleri) anlarsanız bunu sadakaya (veya zekâta) saymak sizin için daha hayırlıdır (Bakara, 2/280).

İslam alimlerimiz de şu ilkeyi benimsemişlerdir: Borçluyu borcundan kurtarmak, ödemesini beklemekten daha faziletlidir. Oysa borcu affetmek mendup, ödemeyi beklemek farzdır.

Peygamber (SAV) Efendimiz, Allah'ın affettiği bir kimseden söz ederler:

"İnsanlara borç para veren bir adam vardı. O hizmetçisine şöyle derdi: "Darda kalmış bir fakire vardığında onu affediver; umulur ki Allah da bizim günahlarımızı affeder. Nihayet o kişi Allah'a kavuştu ve Allah onu affetti." (Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Müsâkât 31).

"Sizden önceki ümmetlerden bir adam hesaba çekildi; hayır namına hiçbir şeyi bulunamadı. Fakat bu adam insanlarla düşer kalkardı ve zengin bir kimse idi. Hizmetçisine, darda kalan fakirlerin borcunu affetmesini emrederdi. Azîz ve Celîl olan Allah: "Biz affetmeye ondan daha lâyıkız; onu affediniz" buyurdu." (Müslim, Müsâkât 30).

"Bir kimse darda bulunan borçluya mühlet verir veya borcunun bir kısmını ya da tamamını bağışlarsa, Cenâb-ı Hak o kişiyi Allah'ın gölgesinden başka gölge bulunmayan kıyamet gününde arşının altında gölgelendirir." (Tirmizî, Büyû‘ 67).

Görüldüğü gibi bütün bu deliller ışığında İslam, her çeşit fırsatçılığa karşıdır. Mümkün olduğu kadar kolaylık göstermeyi, anlayışlı olmayı, insanlara kötü davranmamayı, affedici olmayı öğütler.

O halde ülke ve millet olarak zor bir süreçten geçtiğimiz şu günlerde her türlü fırsatçılıktan, toplumumuzun ihtiyacı olan malların fiyatlarını aşırı yükseltmekten son derece sakınalım. Vatanımızı ve milletimizi sevelim. Aramızdaki sevgi, saygı, kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma duygularımızı güçlendirelim. Ne mutlu merhametli ve vicdanlı kimselere.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.