Konya
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.37
  • EURO
    34.97
  • ALTIN
    2325.6
  • BIST
    9079.97
  • BTC
    70358.76$

FÂTİH ve KUTLU FETİH (5)

01 Haziran 2018, Cuma 07:45

1452-53 kışı Edirne de harp hazırlıklarıyla geçirilir. Dünyanın en bü­yük ve en sağlam surlarını yıkabilmek için, yine dehasını gösterip dünyanın en büyük toplarının planlarını çizip döktürür. İki tonluk gülleleri 1-1.5 mil uzağa atabilen, 36 ton ağırlığında Şâhi ismi verilen ve 2000 kişinin çektiği bu toplar o gün için görülmemiş şeylerdir.(1) Ayrıca aşırtmalı mermi atan ilk havan toplarını da Fatih bu savaşta döktürüp kullanmıştır.

Bu hazırlıklar yapılırken başlarına geleceği anlayan Bizans impara­toru, elçi göndererek fetihten vazgeçmesi şartıyla, istediği kadar vergi vere­ceğini söyler ama, ll. Mehmet: "Ya İstanbul beni alır ya Ben İstanbul’u" diyerek azmini gösterir. İmparatora Mora Despotluğunu teklif eder. Kabul ederse kimsenin burnunun kanamayacağına dair söz verir ama bu teklifi de İmparator kabul etmez.

Fatih 30 yıl süren ikinci padişahlığı döneminde 2 imparatorluk, 4 kral­lık, 2 prenslik olmak üzere 17 devleti yenerek haritadan silmiş,(2) Yerine göre 25 devletle aynı anda savaşılmıştır.(3) Fatihin azmini, iradesini, cesaret ve şecaa­tini göstermesi bakımından; "Benim kudretimin yetiştiği yere sizin hayalleri­niz bile ulaşamaz" sözü ve şu şiiri ne güzel örnektir:

İmtisal-i câhidû fillah olubdur niyyetüm

Din-i İslâmın mücerred gayretidür gayretüm

Fazl-ı Hakk u himmet-i cünd-i ricâlullah ile

Ehl-i küfrü ser-te-ser kahr eylemekdür niyyetüm

Enbiyâ vü evliyâya istinâdum var benüm

Lütf-i Hakdandur hemân ümîd-i feth-i nusratüm

Nefs-i mal ile n'ola kılsam cihânda ictihâd

Hamdü-lillah var gazaya sâd hezarân rağbetüm

Ey Muhammed mu'cizât-ı Ahmed-i Muhtar ile

Umarım gâlib ola a'dâ-yı dine devletüm

Kuşatma ve Fetih:

Büyük hazırlıklardan sonra, l00.000 kişilik ordusu ile II. Mehmed Edirne’den çıkıp İstanbul önlerine gelmiş, 6 Nisanda büyük topun ateşlen­mesi ile muhasara fiilen başlamıştır. 

Surlara tırmanmak için, yapılan kulelerin, topların ve mancınıkların des­teği ile zaman zaman yapılan hücumlardan netice alınamaz. Halicin ağzına gerilen zincir kırılamamış ve Haliçteki Hıristiyan donanmasına zarar verile­memiştir.

Kasımpaşa sırtlarından havan atışları ile Haliçteki Haçlı donanması te­dirgin edilerek, 22 Nisan gecesi de 67 küçük gemi karadan yürütülerek Halice indirilmiştir. Bu durum Bizanslıların moralini sıfıra indirmiş, bir gece de Ha­liç’te Kâğıthane deresi ile Defterdar İskelesi arasına bir günde binden fazla duba kullanılarak köprü kurulmuştur.(4) Yine Fatih binlerce büyük fıçıyı bir birine bağlatmak suretiyle üzerinden asker ve topların geçi­rildiği bir köprüyü Haliç üzerine kurdurmuştur.(5)

Bizanslılarda olağanüstü bir gayretle savaşmışlar, şehirlerini müdafaa etmişlerdir. Açılan gedikler, bütün halkın yardımı ile hemen tamir ediliyor, surlara tırmanmak üzere yaklaşan yeniçerilerin, leventlerin, sipahilerin üze­rine Rum ateşi denen ve su ile bile sönmeyen ateşlerden döküp binler­cesinin yanarak şehit olmasına sebep olmuşlardır. Ama yine de karşıların­daki ordu kadar gaye ve hedef birliği yoktur.

Halk idarecilerinden ve onla­rın zulümle­rinden bıkmıştır. Başbakanları durumundaki Notaras’a: “Bizans sokaklarında Latin Kardinallerinin şapkalarını görmektense, Osmanlı ka­vuklarını görmeyi tercih ederim” dedirtecek kadar mezhep düşmanlıklarına kapılmışlardır.(6)

Fen ve teknoloji hususunda da rakiplerinin çok gerisinde­dirler. Fâtih’in Şâhi’leri surları döverken, onların sözde alimleri Ayasofya’da “melekler er­kek mi?, dişi mi?” münakaşasını yaptıkları riva­yet edilir.

Kuşatmanın uzaması üzerine Macaristan’dan elçiler gelip, Haçlı ordu­su­nun Tuna’yı geçmek üzere olduğunu söylemeleri, yine Ceneviz ve Vene­dik donanmalarının Sakız adası önlerine kadar geldiklerinin duyulması, Çandarlı Halil Paşanın kuşatma aleyhine bazı davranış ve sözleri…

Ordu­nun moralini bozmuş ise de, dervişlerin, velilerin, tasavvuf erbabının ve başta Akşemsettin olmak üzere fethin II. Mehmed’e nasip olacağına dair manevi işaretlerin ol­duğunu ısrarla yaymaları üzerine ordunun morali dü­zelmiştir.

II. Mehmet büyük taarruzdan önce harp divanını toplayıp heyecanlı bir nutuk atıp, savaşta yararlıklar gösteren asker ve kumandanlara parlak mev­kiler vaat etmiştir. 28 Mayıs gecesi bütün surlar boyunca meşaleler yakıp fener alayları düzenlenmiştir. 29 Mayıs sabahı daha güneş doğmadan II. Mehmed sabah namazını kılmış, atına binmiş, bütün maiyeti ile ön saflara güneş doğmadan gelmiştir.

Dipnotlar:

1- Hüseyin Algül, “İstanbul’un Fethi ve Fâtih”, Zaman Gazetesi, 26-31 Mayıs 1996).

2- Yılmaz Öztuna, a. g. e. c. 3, s. 130.

3- Yılmaz Öztuna, a. g. e. c. 2, s. 452.

4- İsmail Hâmi Dânişmend,Tarihi Hakikatler”,Tercüman Gazetesi Yay.1979, c.1, s. 332.

5- Yılmaz Öztuna, a. g. e. c. 2, s. 441.

6- İsmail Hâmi Dânişmend,Tarihi Hakikatler”,Tercüman Yay.1979, c.1,s. 165,503.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.