Konya
24 Nisan, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.53
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2430.4
  • BIST
    9722.09
  • BTC
    64724$

FARKLI BİR BAŞKANDI

04 Şubat 2019, Pazartesi 11:18

1960’lı yıllarda Ahmet Hilmi Nalçacı Konya belediye başkanıdır. Nalçacı Caddesi’ne adı verilen başkan. Şehrin bir plan dahilinde gelişmesinin yolu ilk defa onun zamanında açılmıştı. Yeni imar planları hazırlanmış ve şehrin kuzey istikametinde imara açılması uygun görülmüştü.

Nalçacı, gecekondusuz şehrin önünü açan ilk belediye başkanı olma özelliğine sahip.Onun vaktinde yaptığı müdahale ve çalışmalar olmasa, şehir  bugünkü kadar  modern ve düzgün olmayacaktı.Ondan sonra gelen belediye başkanları 1989 yılına kadar Nalçacı’nın açtığı yoldan yürüdü. Sonrası malum. Bazı şirketlere,kişilere ve partili olanlara özel hazırlanan lokal plan uygulamaları. İç sızlatan ve insana “Şehre yazık ettiler.İhanet ettiler” dedirten, bir manzara çıktı ortaya. Neyse konumuz bu değil.

1960’lı yıllarında sonunda belediye başkanı olan Ahmet Hilmi Nalçacı’nın, Yılmaz Kulluk adında genç bir başkan yardımcısı vardı. Nalçacı’nın ölümünden sonra o belediye başkanı oldu.İki dlönem, 1977 yılına kadar başkanlık yaptı ve şehri yönetti. O yıllarda gençti.İdealistti.Gözü toktu. Şehre hizmet etmekten başka hesabı olmayan bir başkandı. Ayrıca önemli bir siyasetçiydi. Adalet Partiliydi. Dönemin başbakanı olan Süleyman Demirel’le yakından tanışıyor ve onunla istediği zaman rahatlıkla görüşebiliyordu. Kendisi Demirel’in gözde belediye başkanlarından birisiydi.

Siyasi tarihimizde “41’ler olayı” olarak bilinen ve Adalat Partisi’ni zaafa uğratan, siyasi gelişmenin içinde yer aldı. Dönemin ünlü siyasetçileri olan Ferruh Bozbeyli gibi, Faruk Sükan gibi, Bahri Dağdaş gibi siyasetçilerlerin Demirel’e karşı başlattıkları harekete dahil  olmaya ikna edildi.Konya’da bir grup arkadaşıyla birlikte Adalet Partisi’nden istifa ederek, yeni kurulan Demokratik Parti saflarına katıldı.

Yılmaz  Kulluk komple bir belediye başkanıydı.

Tabi onun belediye başkanlığı yaptığı yıllar zor yıllardı.

Ülke büyük bir ekonomik krizin cenderesine girmişti.

Yokluklar başgöstermiş, karaborsa ve enflasyon zirve yapmıştı.

Genç başkan Kulluk bazı aylar belediye personelinin maaşını vermekte zorlanıyordu.

Ankara’dan gelmesi gereken para gelmiyor, belediyenin kaynakları ile de personelin maaşı zor karşılanıyordu. Böyle durumlarda başkan personelin maaşını ödeyebilmek için ya  kendisine ait işyerinden belediyeye bir şekilde kaynak sağlıyor ya da kendisine yakın bulduğu işadamı dostlarından para temin ediyordu. Belediye personelinin maaşı   bu şekilde aksatılmadan ödenmiş oluyordu.

Şehrin kuzeyinde olsun, güneyinde olsun, doğusunda,batısında olsun yerden mantar biter gibi yeni mahalleler meydana geliyordu o yıllarda. Yeni  yerleşim birimlerine yol yapmak, yol açmak, elektirik, su götürmek gerekiyordu. Otobüs güzergahları belirlemek ve otobüs tahsis etmek gerekiyordu. Yılmaz Kulluk  kıt olan imkanlara rağmen, neredeyse hiç olmayan imkanlara rağmen bu hizmetleri rahatlıkla yaptı.

Bir şey daha yapıldı onun döneminde. Birinci Organize Sanayi Bölgesi. Sonra irilili ufaklı bir sürü Sanayi  Çarşısı yapıldı. Meram Sanayi Çarşısı gibi. Karatay Sanayi Çarşısı gibi. Gene o dönemin şartlarına göre parklar yapıldı, bundan önceki Oto Gar yapıldı mesela.

Yılmaz kulluk, şehrin ekmek ihtiyacını karşılamak amacıyla bir grup arkadaşıyla birlikte Konestaş olarak bilinen ekmek fabrikasının kuruluşuna öncülük  yaptı. Belediye bu Konestaş’a ortaktı. Fabrika, Konya’nın modern  anlamdaki ilk ekmek fabrikası olma özelliğine sahipti. Kulluk, bu fabrika ile yakından ilgileniyordu. Fırsat buldukça fabrikaya geliyor ve çalışmaları yerinde görüyordu.

Konestaş’ın müdürü Ziraat Mühendisi Mevlüt Mülayım’dı. Mülayım daha sonraki yıllarda Selçuk Üniversitesi’ne intisap etti ve profesör oldu. Şimdi emekli. Mülayım hocadan Kulluk’la ilgili bir anısını dinlemiştim. Başkanın fabrikada çalışmak üzere referans olduğu insanlardan birisi ufak çaplı mali bir istismar yapar. Başkanın bundan haberi olur. Bir gün elinde gazete kağıdının içinde sarılı olan bir parayla Konestaş’a gelir ve müdüre der ki “O arkadaşın işe alınmasına ben referans olmuştum.Onun yaptığı hata ve istismar ne kadarsa, şu paranın içinden alın”

Var mı şimdi böyle belediye başkanları?            

O farklı bir belediye başkanıydı.

Yokluklar  içinde ihmal etmeden,istismar etmeden,köşe dönme hesabı yapmadan,siyaseti ranta çevirmeden başkanlık yapmıştı.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.