Konya
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.37
  • EURO
    35.02
  • ALTIN
    2325.9
  • BIST
    9090.13
  • BTC
    69908.05$

EZAN

21 Ocak 2016, Perşembe 08:55

Ezan-ı Muhammedi

Emr-i bülendsin ey Ezan-ı Muhammedî

Kâfi değil sadâna cihan-ı Muhammedî

Sultan Selim-i Evvel’i râmetmeyüp ecel

Fethetmeliydi âlemi şan-ı Muhammedi

Gök nura gark olur nice yüz bin minareden

Şehbal açınca rûh-ı revân-ı Muhammedi

Ervah cümleten görür Allh-ü Ekber’i

Akseyleyince arşa lisan-ı muhammedi

Üsküp’te kabr-i mâdere olsun bu nev-gazel

Bir tuhfe-i bedî ü beyân-ı Muhammedi

                                                Yahya Kemal Beyatlı

 

Her dinin ibadet ve ibadethaneye çağrı usulleri var­dır. İslâm’ın davet şeklide Ezandır. Fransızların meşhur yazar ve şairi Lamartin’e göre ezan, me­tal sesi olan Çan’dan daha iyi ve etkilidir.([1]) Osmanlı diyarına gelen birçok kişi, bu lâhûtî sesten etkilendiğini dile getirmiştir. Örovizyonda 2. olan ve bir süre memleketimizde kalan İtalyan şarkıcı Simmons ayrı­lırken: “Ezan sesini özleye­ceğim. Bilhassa beni çok etkileyen sabah ezanını” demiş­tir.([2]) 2000 yılında Filistin’i ziyaret eden Papa Jean Paul bile ezan okunurken susup huşu ile din­lemiştir.([3])

İstiklâl Savaşı yıllarında İstanbul’u işgal eden İngiliz kuvvetlerinin ko­mutanı Cipiyle bir yere giderken çok güzel bir saban ezanı dinlemiş, hayran kalmış ve emir eri ile oku­yan müezzine bir altın göndermiş. Dönüşte bir öğle ezanına daha rastlamış ama hiç ezana benzemiyor, o mü­ezzine beş altın gön­dermiş. Emir eri hayret etmiş ve “efendim çok güzel okuyana bir, çok kötü okuyana beş altın verdiniz, bu nasıl iş” deyince kumandan; “evlâdım, eğer bu da onun gibi güzel okusaydı, nerdeyse dinimi değişti­recektim, bu kötü okuyan benim dinimi kurtardı!..” diye cevap vermiş.([4])

 

Evet İstanbul’u işgal eden İngiliz, Fransız ve başka müstevliler ezana müdahale edip değiştirmediler ama, kendi idarecilerimiz asırların ezanını de­ğiştirip Türkçe ezan diye bir garabet ortaya çıkardılar maalesef.

 Türkçe Ezan okuma­yacağım diye nice kaliteli insanlar müezzin­lik görevini bı­rakmış­lar ve bazıları da başka diyarlara hicret etmişlerdir. Konyalı Hacıbayram Ca­mii Baş İmamı Hafız Zekâî Sarsılmaz Efendi bunlar­dan biridir.([5])

18 sene fasıladan sonra Menderes Rahmetlinin emri ile tekrar Ezan Arapça okunmaya([6]) başlanınca, yıllardır bu sadâ’nın, bu namenin, bu ilâhî terennümün has­retini çeken halk so­kaklara dökülmüştür. Ama bunun faturası çok ağır olmuş, Men­deres rahmetliye ödetilmiş, bazı kişi­ler Menderes’e Ezan şehidi demektedir­ler.([7])

Ama Arif Nihat Asya merhum bu cesareti göstereme­yen ve Ayasofya’nın minarelerinden hâlâ ezan okutama­yan ida­recilere şöyle sitem ediyor:

Beş vakit loşluğunda saf saftık

Davetin vardı, dün ezanlarda

Seni ey Mabedim utansınlar

Kapayanlarda, açmayanlarda

 

Diyanet İşleri Başkanlığı 1984’lü yıllarda hoparlör olsun olmasın illâki imam ve müez­zinler, Ezanı minareye çıkıp şerefede oku­ya­cak diye bir tamim gönderdi. Ta­kibini de çok sıkı yaptı. Belki bu uygulamaları minareler mezbe­lelikten kur­tulsun diye yaptı.

 O dönemde bir köyde saf ve çok temiz bir imamı mina­reye çıkmıyor diye, her devir ve her dönemde eksik olmayan fitne bir kişi ihbar etmiş. Köye ilgililer gelmiş, hoca tabi mi­safirlerine bir horoz kesip ye­dirmiş. İlgililer gidince köylüler sormuşlar “ne oldu hocam” diye. Hocanın cevabı; “İbiği (horozu) yediler, minareye çık de­diler” olmuş.

Arapça ezan yasağının uygulandığı dönemlerde, yine bi­risi gelip mahke­mede Hâkime hocanın Arapça ezan okudu­ğundan şikâyet etmiş. Hâkim imanlı birisi imiş, adamı vazge­çirmeye, savuşturmaya çalıştıysa da adam ısrarcı. “Peki, hoca nasıl ezan okuyor?” diye sormuş, adam Arapça okuyor efendim demiş. Hâkim; “yani nasıl okuyor, onun gibi oku bakalım” demiş, adam Arapça ezan oku­maya başlayınca mü­başiri çağırıp; “Cumhuriyet devleti­nin mahkemesinde, resmî dairede Arapça ezan okudu­ğundan şu kadar cezaya çarptı­rılmıştır, götürün” der.

Ne demişler:

Bunu altın hat ile yazsın yazan,

Kendi düşer halk için kuyu kazan

Dipnotlar:

1-Pierre Loti, “Can Çekişen Türkiye” 1914, Tercü. 1001 Temel Eser, s. 132.

2-Milliyet Gazetesi, 20.11.1989.

3-Milliyet Gazetesi, 23.03.2000.

4-Dursun Gürlek bu olayı Türk dostu Piyer Loti üzerinden anlatır.Dursun Gürlek,a.g.e. s.95.

5-Ali Ulvi Kurucu, “Hatıralar-3”, M. Ertuğrul Düzdağ, Kaynak Yay. 2007,  İst. s. 261.

6-İbrahim Refik, “Tarih Şuuruna Doğru-4”, Albatros Yay. İst. 2004,  s.138-168, 209.

7-Ali Ulvi Kurucu, Hatıralar-2, M. Ertuğrul Düzdağ, Kaynak Yay. 2007, İst. 2. baskı, s.261.

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.