El Bari

Örneksiz hiç yoktan yaratan, Yarattıklarını kusursuzca var eden.

Kur’an-ı Kerim’de 3 yerde zikredilmektedir.

Cenab-ı Hakk kâinatı ve insanoğlunu topraktan yaratıp el Halik ismi genel olarak yaratmayı bizlere gösterirken, yarattığı varlıkları özelliklede insanı örneksiz yaratışını ve şekil vermesini de Haşr suresi ayet 59’da “ O yaratan, var eden, varlıklara şekil veren Allah’tır” buyurarak el Bâri ismini bizlere göstermektedir.

O, insanoğlunun vücudunu bile meydana getirirken uyum halinde yaratıp, hiçbirini uyumsuz ve uygunsuz yaratmamıştır. Her şey bir estetik ve uyum içerisinde birbirine bağlı olarak hareket etmektedir. Hiç bu oran ve ahenk düşündük mü acaba?

El Bâri olan Allah, (cc)  bizleri kusursuz ve ahenkle yaratırken, bize vermiş olduğu bu bedenin azalarını yaratana şükretmek için O’nun rızası doğrultusunda düşünmek, tutmak, yemek, koklamak ve duymak zorundayız. Çünkü bu mucize şeklinde düzenli olarak yaratılmış her uzvumuzun şükrü de kendi cinsinden olmaktadır.

Aklımızı; olur olmaz şeylere çalıştırıp boşuna zaman geçirmek yerine, O’nun emir ve yasaklarına uymak için yol göstericiliğini görmemizdir şükrümüz. 

Ellerimiz ve ayaklarımızla hayırlara yol almak, hayırlı işler yapmak ve kötü yere gitmemek, kulaklarımızla hayrı duyup ilahi çağrılara kulak vermek, gözlerimizle O’na ulaştıracak güzellikleri görüp, emirlerini okumaktır şükrümüz.

Ağzımızın şükrünü de, helal kazanıp helal lokmayı yemesi için ve konuştuğunda Hakkı konuşarak yalandan kaçmakla var olduğunu bilerek şükrünü eda etmiş olacağız. İşte bunlar, muhteşem ve mucizevî bir düzen içinde yaratılan vücudumuzun birkaç şükrü olacaktır.

Cenab-ı Hakk bu eşsiz sanatını var ederken, uygunsuz ve uyumsuzluğu savunan, örneksiz yaratımını inkâr edenlere mülk süresi 3 ayetin devamında “… Rahman’ın yaratmasında bir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü döndür de bak, bir çatlaklık görüyor musun?”diye buyururken her şeyin aslına uygun ve bir maraz olmadan yaratıldığını gösteriyor. Allah’ın(cc)  el Bâri ismi şerifi, insanlarda ve bütün hayvanlarda, hatta bitki ve ağaçlarda dahi tecelli etmektedir. Yaratılmış tüm canlıların bütün azaları, birbiriyle uyum içinde yaratılmış, orantıları kendine göre düzenlenmiştir.

Bir başka ayeti Celile de Cenab-ı Hak, Haşr suresi ayet 24’te şöyle buyuruyor; "O Allah ki, Yaratan'dır, kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir…”

Yani, el Bâri olan Allah, (cc)  her şeyi öyle bir düzenle, öyle bir kusursuz olarak yaratmıştır ki, yarattıklarını sağlam bir düzen içerisinde düzenleyip tamamlamış, birbirinden farklı özelliklerle büründürüp şekil verirken, birbirlerine benzerlikleri ortadan kaldırmıştır.

Allah'ın(cc)  kâinatı ve canlıları yarattığını kabul etmek, O'nun el Bâri olup her yaptığını güzel yapan olduğunu ve her şeyde düzen koyan olarak kabul etmek demektir. Kul, Allah’ın(cc)  el Bâri olduğunu kabul ederken, yaşadığı süreçte farklı hallerle değişirken, mutlak güç sahibi Allah(cc)  karşısında mutlak sonun olduğunu da bilerek, kurulan düzen içerisinde bir sonun olduğunu da görmesi açısından el Bâri olan Allah’ın(cc)  “düzeni kurarken sonunu da ilan ettiği görülmüyor mu?” O’ndan başka intizam veren ve düzen sağlayan olmamış ve olmayacaktır. Kul kâinatta ki, doğum ve ölüm, mutluluğun ve hüzünlerin onun emriyle var olduğunu bilir. İşte bu inanç sistemiyle kulun, bir düzenleyenin var olduğuna inanması ve Rabbine teslim olması gerektiğini göstermektedir.

Yaratılışlarında ki benzersizlikle beraber, yaşadığımız âlemde ki tüm mahlûkat ve bitkiyi birbirine uyumla kusursuz bir organize şekilde yaratmıştır.

Aldığımız nefes sonucunda karbondioksit olarak geri verirken, bitkilerin bunu alarak temizleyip, kullanımımız için oksijen olarak geri vermesi, bu düzenin kusursuz olduğunu göstermez mi?

Ya Bâri !..

Varlığı, kusursuz ve ilk örneksiz tek yaratıcısın,

Eşsiz bir sanatla yarattığın bizlere azalarımızın şükrünü yaşamayı nasip eyle