DOST’A BAK HELE

Boşuna dememişler dostunu iyi seç diye. Adı belli düşman düşmandır ama ya dost bildiğin iyini, kötünü her şeyini bilen bir kişinin dost iken düşman olası. Bu daha zor olanı bu daha tehlikeli olanı işte. Bir örneği Ankara’da yaşanmış. Adam bir tanesi arkadaşının ısrarına dayanamayıp hiç gitmediği bir eğlence mekanına gitmiş. Gitti mekanda alkol kullanmadığı için bir kola sipariş etmiş. Garsonun getirdiği koladan bir yudum alan adam kolanın içinde farklı bir şey karıştırıldığını anlayıp tadını beğenmeyerek içmemiş. Ardından kahve sipariş etmiş fakat onunda tadında bir farklılık olunca ee hadi bana müsaade diyerek kalmak istemiş. Tabi bu sırada hesap gelmiş. Adam hesabı görünce neye uğradığını şaşırmış. Çünkü içmediği bir kola ve kahvenin ardından gelen hesap tam otuz bin liraymış. Haliyle adam hesabı kabul etmemiş ödeyemeyeceğini söylemiş. Garsonda hesap konusunu görüşmek üzere adama yukarı kata çıkarmış. Orada mekan sahibi korumalar falan zaten daha önceden yerini almış. Kısacası adamdan zorla para iştenmişler, mobil bankacılık şifresini vermemekte direnen adam darp edilince mecburen şifreyi vermek zorunda kalmış ve boş senede de imza attırılmış.  Bu arbede sırasında adamlarım hesabındaki yüz altmış bin liralık bakiyeden haberdar olmaları ve adamlarla kendini ısrarla o mekana getiren arkadaşının iş birliği yaptığını da öğrenmiş. Şifreyi alan adamların paraları kendi hesaplarına aktardıklarına da şahit olan mağdur adam bir fırsatını bularak kendini pencereden atarak olay yerinden kaçmayı başarmış. Bu yaşadıklarını polis merkezine giderek anlatan ve şikayetçi olan adamdan sonra ekipler mekanı takibe alarak bahsedilen şahısları yakalamış. Yapılan çalışmaların ardından bir başka şahısında aynı dost görünümlü adamın ısrarıyla mekana getirilerek yine aynı düzenle hesabından yirmi dokuz bin dört yüz lirasının alındığı da ortaya çıkmış. Bu zorla alınan paranın yirmi bin altı yüzü ise mekan sahibinin oğlunun hesabına aktırıldığı da belirlenmiş.

Şimdi siz söyleyin bakalım düşmanının olması mı daha tehlikeli dost sandığının düşmanlık yapması mı? Bu adamın sıradan bir düşmanı olsaydı ve düşmanlık kini duyduğu biri olsaydı ne o mekana giderdi nede o adamların hesabında ki paradan haberleri olurdu.

Allahtan ellerinden kaçmayı başarmış da bir de canından olmamış. Böyle insanların cana da kıyacak vicdansızlığa sahip oldukları çok açık bir şekilde görülüyor. Onun için diyorum ki kadın-erkek, genç- yaşlı, büyük- küçük hiç fark etmiyor. Düşmanınızı seçme şansınız varsa iyi düşünün. Ama dostunuz seçme şansı zaten elinizde onun için çok çok iyi düşünün hatta yetmedi tekrar tekrar iyi düşünün. Düşmandan daha çok zarar veren varsa oda dostluktan düşman olanı olanlardır.