Konya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.57
  • EURO
    35.03
  • ALTIN
    2424.3
  • BIST
    9722.09
  • BTC
    64195$

Diyabette doğru beslenmenin önemi nedir?

08 Kasım 2021, Pazartesi 09:09

Bu hafta Pazar günü yani 14 Kasım “Dünya Diyabet Günü”dür. Bu kapsamda Sağlık Bakanlığı her 14 Kasımda diyabet hastalığı ve diyabetten korunma yolları hakkında halkı bilinçlendirmek amacıyla çeşitli çalışmalar yapmaktadır.

 

Diyabet, vücudun yeterli miktarda insülin hormonunu üretememesi ya da ürettiği insülin hormonunu kullanamamasından kaynaklanır. Kan şekerini yükselten kronik bir rahatsızlıktır. Bu hastalığa sahip bireylerin beslenmesine oldukça dikkat etmesi gerekmektedir.

 

Diyabette Doğru Beslenmenin Önemi Nedir?

 

Tükettiğimiz besinler kan şekerini etkilemektedir. Diyabet tanısı konulan bireyler, yaşam tarzı değişikliğine beslenme alışkanlıklarından başlamalıdır. Hastalığın tedavisi; beslenme eğitimi, insülin ya da ilaç ile birlikte düzenli fiziksel aktiveyi kapsayacak şekilde olmalıdır.

 

Diyabetli bireyin beslenme programı planlanırken, doktor ve diyetisyen birlikte çalışmalıdır. Kişinin boyu, kilosu, yaşı ve cinsiyeti, beslenme alışkanlıkları ve kan değerleri dikkate alınmalıdır. Özellikle beslenme programı kişiye özgü olmalıdır.

 

BESLENME PROGRAMINDA AMAÇ: Kişinin kan değerlerini normal seviyede sabit tutmak, diyabetin neden olabileceği sağlık sorunlarının önüne geçmek ve bireyin yaşam kalitesini yükseltmektir.

 

Diyabetik Bireylerin Kan Değerlerinde İstenilen İdeal Değerler Aşağıdaki Gibidir;

 

  • Açlık Kan Şekeri (AKŞ) : 90-120 mg/dl
  • Tokluk Kan Şekeri (TKŞ) : 140-160 mg/dl
  • HbA1c: <%6,5
  • Total kolesterol:<200 mg/dl
  • LDL kolesterol:< 100 mg/dl
  • Trigliserit: <150 mg/dl

 

Beslenme Alışkanlıklarında Yapılması Gereken Değişiklikler Nelerdir?

 

Kan şekerindeki ani iniş ve çıkışları düzenleyebilmek için günde 2 saatten fazla aç kalmamaya özen gösterin. Öğünlerinizi 3 ana ve 3 ara olacak şekilde düzenleyin.

 

Vücudun gereksinimini karşılayacak şekilde, yeterli ve dengeli miktarlarda karbonhidrat, protein, yağ, vitamin-mineral ve diyet posası(lif) tüketin. Öğünlerinizde de bu dengeyi sağlayın.

 

Diyabet, beraberinde tansiyon hastalığını getirebilir. Besinlerinize ekstra tuz eklemeyin.  Salamura, konserve ve turşulardan mümkün oldukça uzak durun.

 

Ara Öğünlerinizi İhmal Etmeyin!

 

Açlık hissetmediğiniz için ara öğünleri terk etmeyin! Diyabetik bireylerde yapılmayan ara öğünler, kan şekerinin düşmesine neden olur. Ara öğünlerde tüketmek için arabanızda, iş yerinizde, çantanızda tüketebileceğiniz besinleri bulundurun.

 

Ara öğünlerde gevrek, leblebi vb. ekmek grubu, meyve gibi basit karbonhidrat açısından zengin olan besinleri tek başına tüketmeyin! Yanında mutlaka yoğurt, kefir, süt gibi protein içeriği yüksek besinler olsun. Karbonhidrat ve proteini beraber tüketmek, kan şekerinizin hızlıca yükselmesine engel olur, kan şekerinizi kontrol altında tutmanızı sağlar.

 

Hipoglisemiye Dikkat!

 

Kan şekerinin 50mg/dl’nin altına düşmesi hipoglisemi olarak tanımlanır. Alınması gerekenden daha fazla insülin ve diyabet ilacı alma, öğünleri tüketmedeki dengesizlik, ara öğünleri atlama, tüketilmesi gereken besin miktarından daha az tüketme ve fiziksel aktiviteye fazla yüklenme hipoglisemiye neden olur.

 

Baş ağrısı, titreme, terleme, dudakta ve dilde karıncalanma, yorgunluk, çarpıntı ve bulanık görme gibi belirtilerin birden fazlasının hissedilmesi hipoglisemi göstergesidir. Böyle durumlarda kan şekerinizi ölçün. Çıkan sonuç 70 mg/dl’nin altındaise hemen 15 gr karbonhidrat içeren bir besin tüketin. 2-3 adet kesme şeker, 1 küçük kutu vişne ya da üzüm suyu (200 ml) 15 gr karbonhidrat içerir. Hareket etmeden ve herhangi bir şey yemeden 15 dk bekleyin ve kan şekerinizi tekrar ölçün. Çıkan sonuç 80 mg/dl’nin altında ise yukarda bahsettiğim işlemi tekrarlayın. Bir sonraki ana ya da ara öğününüzü tüketmenize yarım saat vy 1 saatten az bir süre varsa beklemeden o öğününüzü tüketin.

 

Hipogliseminin hangi koşullar altında, ne zaman gerçekleşeceği belli olmadığı için, arabanızda, iş yerinizde, çalışma masanız ve çantanızda kesme şeker bulundurun. Çevrenizdekilere durumunuz hakkında bilgi verin.

 

Günlük Ne Kadar Karbonhidrat Tüketilmeli?

 

En önemli enerji kaynağı olan karbonhidratları asla diyetten çıkarmayın! Vücuda alınan günlük enerjinin yaklaşık %50-60 karbonhidratlardan karşılanmalıdır. Glikoz(şeker), nişasta ve posa besinlerde bulunan karbonhidrat çeşitleridir. Nişasta ve posa kompleks karbonhidrat, glikoz ise basit karbonhidrat sınıfında yer alır. Kompleks karbonhidratlar kan şekerini daha yavaş yükseltirken, glikoz kan şekerinin hızlıca yükselmesini sağlar. Bu nedenle tüketilen karbonhidratın yarısından fazlasının kompleks olması istenir. Tam tahıllı ya da çavdar ekmeği, makarna, bulgur pilavı, kurubaklagiller kompleks karbonhidrat içeren besinlerdir. Çay şekeri, şeker ve şekerlemeler, reçel, marmelat, pekmez, bal, çikolata, dondurma, helva çeşitleri, hazır meyve suları, şekerli kurabiyeler, pasta ve tatlılar, kurutulmuş meyveler ise basit karbonhidrat olan glikoz içerir. Bu tür besinler çok fazla ve tek başına tüketilmemelidir. Süt, sebze ve meyve de diyabetli bireylerde karbonhidrat kaynağı olarak kullanılabilir.

 

Posa Tüketim Miktarınızı Arttırın!

 

Diyabet hastalarının en büyük yardımcılarından biri olan posa, mide boşalmasını geciktirir, karbonhidratların emilmesini yavaşlatır, tokluk hissi sağlar. Böylelikle kan şekerinin hızlıca yükselmesine engel olur.

Lifli besinler ayrıca kompleks karbonhidratlar içerir. Günlük önerilen tüketim miktarı 20-30 gr arasında değişir. Pirinç pilavı yerine bulgur pilavı, beyaz ekmek yerine tam tahıllı vy. çavdar ekmeği tercih edin. Haftada 1-2 gün kurubaklagil yemeği tüketin. Kabuğu soyulabilir meyveleri, kabuklarını soymadan kabuğu ile beraber tüketin. Öğünlerinizde salata ve sebze tüketmeyi unutmayın. Böylelikle posa alımınızı arttırın.

 

Günlük Ne Kadar Protein Tüketilmeli?

 

Diyabet, tek başına bireyin günlük protein ihtiyacını etkilemez. Bireyin diyabet dışında herhangi bir sağlık problemi yoksa, günlük alınan enerijinin %12-15  proteinlerden gelmelidir. Et, yumurta, süt ve ürünleri kaliteli protein kaynakları arasında yer alır.

 

Yapay Tatlandırıcılar Nelerdir?

 

Şeker tadı veren yapay tatlandırıcılar içerdiği enerji miktarına göre ikiye ayrılır.

Enerji değeri olanlarlar; fruktoz, sorbitol, mannitol ve ksilitoldur. Fruktozun fazla alımı vücuttaki yağlanma oranını arttırırken sorbitolun fazla alımı ise ishale neden olmaktadır. Bu tür tatlandırıcıları içeren ürünler, diyetisyene danışmadan tüketilmemelidir.

Enerji değeri olmayanlar; aspartam, asesülfam-k, sakkarin ve siklamattır. Hamile ve emzikli bayanlar sakkarin, fenilketoüriye sahip bireyler ise aspartam içeren tatlandıcıları kullanmamalıdır.

 

Fiziksel Aktiviteye Yaparken Bunlara Dikkat Edin!

 

Uyguladığınız insülinin dozu ve etki biçimi, diyabet ile beraber ortaya çıkan hastalıklar spor saatinizi etkiler. Herhangi bir ilaç ya da insülin kullanmıyorsanız bile hangi koşullar altında, ne çeşit spor yapacağınızı doktorunuz ve diyetisyeninize danışarak öğrenin. Spora başlamadan önceki kan şekeri düzeyi 100 mg/dl'nin altında veya 240 mg/dl'nin üstünde olmamalıdır!Unutmayın, bilinçsizce yapılan spor, diyabet hastalarında kan şekerinin düşmesi(hipoglisemi)ne neden olabilmektedir!

En Kısa Zamanda Bu Zor Günleri Atlatmak Ümidiyle..

Sağlıklı ve Mutlu Günler Dilerim.
 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.