Dervişin fikri!

Dervişin fikri ne ise zikri de odur! Yani düşünce neyse fikirde o yöndedir. Derviş yola çıkınca hedefinden şaşmaz. Hak yolu birdir. İnanır ve çıktığı yolda nefesini verir. Tabi nerede günümüzde böylesi fikre sahip dervişler. Belki, görmediğimiz tanımadığım dervişler halen aramızda olabilirler.

Güzel sözlerin sahiplerine baktığınız da günlük yaşamı ile çelişiyor ise ve kendini de derviş gibi lanse ediyorsa ki (günümüzdeki dervişler) ondan uzak durun.

Atılan her bir adımın hesabını verecek isek, ki (kaçış yok) vereceğiz o zaman doğru olanı yapmamız gerekiyor. Her bildiğimiz bize göre doğru dediğimiz-lerin yanlış olabileceğini bilmemiz gerekir. O zaman çok dinleyip, çok okumak gerektiğini boşa konuşmamamız gerektiğini de bilmeliyiz. Bütün makamlarında var olan ve bu makamla var olduğunu sananların makamlarını kaybettiklerinde yalnız kalacaklarını bilmeleri gerekir.

Bir yıldır yaşadığımız koronavirüsün nasıl ayrım yapmadan her kesimden inanandan inanmayana, zenginden fakire öldürüyorsa biz insanoğlunu dize getirecek husumetlerin gelebileceğini bilmemiz gerekir. Hep isyan eder, hiç dua etmezsek vay halimize.

Bu şehrin kültürel miraslarına sahip çıkmamız gerekir. Bu kriterlerin içerisinde inanç ve geleneklerimizin olduğu unutulmamalı. Büyük düşünür mutasavvıf adamı Hz. Mevlana’yı anma törenlerinde kuranı kerimden bazı bölümlerin Türkçe okutulmasına kimsenin gönlü razı gelmemeli. Bu tip inanç değerlerinin ön plana çıktığı törenlerin de tek elden yapılması gerektiği gerçeğinin ortaya çıktığı İstanbul’daki Şeb-i Arus etkinliğini düzenleyen, organize eden her kim varsa hepsinin dini değerlere saldırıdan yargılanması gerekir. Ve en ağır cezayı da almaları lazım ki, bir daha böyle bir etkinlik düzenlemesinler ve düzenlemek isteyenler bir kez daha düşünsün.

Bir başka şehirde 10-17 aralık tarihleri arasında Mevlana töreni düzenleyen kurum ve kuruluşlara, kişilere ve organizasyon firmalarına ceza verilsin.

Bu tarihler arasında ise her gün tören düzenlesinler ve Konya olarak da destek verilsin. Semazenler Konya’dan gitsin. Kimse bir kuruş para ödemeden bu programları izlesinler. Hatta ve hatta her hafta sonu belediyeler Konya’ya otobüs dolusu insan göndersin ve bu otobüslerin de yakıt paraları Konya’dan karşılansın.

Konya’nın tekelinde değil törenler bu nedenle 10-17 aralık dışında her yerde yapılsın. Yapılsın ki mevlanayı tanıtalım.

Sevgiyle sağlıklı kalın….