Konya
28 Mart, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.33
  • EURO
    35.09
  • ALTIN
    2308.8
  • BIST
    9079.97
  • BTC
    70683.14$

DERTLERİ İSLÂM’A SALDIRMAK (2)

04 Mayıs 2021, Salı 09:05

Şu anda bu sözleri ile ideolojik davranan deprem uzmanı bir bilim adamı portresi ile karşı karşıya bulunuyoruz. Ağzı olan konuşuyor benim ülkemde. Her konuda ahkâm kesiliyor. Bilsin ya da bilmesin vakıf olsa da olmasa da herkes aklına eseni kafasına geldiği gibi söylüyor esip yağıp gürlüyor. Ne kolay bir ülke değil mi? Evet fikir ve kanaat hürriyeti vardır diye, insanın kutsallarına karşı içeriğini yanlış söylemlerle doldurup tahrik edici ve onur kırıcı bir davranış yapmak hem nasıl bir aklın ürünüdür? Hem de nasıl böyle bir cesarette bulunuluyor? Ben 28 Şubat kafasının geçmediğini biliyordum demek ki yanılmamışım, hala bu kafayı taşıyıp ta saldırı cüretinde bulunanların var olduğu bir kez daha tescillenmiş oldu.

Şimdi ben dersimde geçenlerde bilim adamlarının özelliklerini öğrencilerimle beraber işlemiştim. Bilim adamlarının ön yargılı olmadıklarını, objektif olduklarını söylemiştim çocuklara. Olaya yansız ve çok yönlü bir cepheden bakarlar ve bilimsel verilerin ışığında konuşurlar demiştim. Şimdi ders kitabının yazdıklarımı yanlış yoksa deprem bilimcisinin söylediklerimi yanlış ona siz karar verin diyorum. Bu adamların tek bilinen doğruları nedir biliyor musunuz? Bunlar Hıristiyanlık ya da Yahudilik karşısında tek olumsuz söz sarf etmezler. Gayet munistirler. Belki kendileri onlar gibi ritüel yapmazlar lakin yapanları da az önce sarf ettikleri sözler gibi kınamazlar, bilakis olayı insani bir hak ve inanç felsefesi olarak görüp demokratik bir hak- tavır diye nitelerler. Oysa aynı yaklaşımı Müslümanlar ve İslam cephesinde görmek istemezler. Çünkü ön yargılıdırlar. Çünkü İslâm’a karşı düşmanlıklarını alenen sergilerler. Ve böyle yapınca da bir yerlerden kendilerine ulaştırılan talimatları da yerine getirirler. Bugüne kadar deprem dışında böyle sözler kullanmayan sözde bilim insanının bu mübarek ayda hangi cesaretle ve kendinden emin tavırlarla İslami değerleri hedef alması akıl kârı mıdır?

Şunu anlıyorum. İdeolojik tavırlar asla bitmemiştir. Her ne kadar neo-liberal kültür atlası böyle bir iddia ile bulunsa da asla böyle değildir. Üstelik böyle söylem veya iddialar asıl yapılması istenilen İslâm’ı ya da Müslümanları anlamak yerine bu neo liberallerin kendi kavram haritalarında kullana geldikleri dil ile anlamak yerine İslâm’ı ve Müslümanları belli bir hedef doğrultusunda yeniden biçimlendirmek, yeni bir biçim ve şekil kazandırmak hamur haline getirip konumlandırmaktır. Günümüzde kapitalizmin amacı da Müslümanları kendi ürettiği temel değerler içerisinde tutup onları belli kalıplara sokmak değil midir? Düşünün adamın kimliğinde din ibaresi İslam yazarken, vatandaş ne diyor? Ben Müslüman’ım ama İslam (şeriat) tehlikelidir. Demek ki asliyyetinden uzaklaştırılmış, özünden koparılmış kesimlerin yitirdiği değerleri düşman bellemesi işte bu yüzdendir.    Günümüzde ekonomik siyasi ve bilhassa kültürel hayat alanları tamamen batılı paradigmaların yönlendiriciliği ve kuşatıcılığı altında. Çünkü küresel emperyalizm gaye itibariyle hedef olarak öncelikle Müslümanları pasif duruma düşürmeyi, köle yapmayı ve İslâm’ı yok etmeyi amaçlamıştır. Batı ürettiği seküler ve laikçi kafa yapısıyla sadece kavramlarımızı itibarsız hale getirmemiş o kavramlarımızı kendi içerikleriyle doldurarak asıl vurgunu burada yapmış kendini burada zehrini altın tas içerisinde sunar pozisyonuna getirmiş ve toplumsal alt yapı değerleri çökertilmiştir.

Mesela biz batıya karşı çıkarken de karşıtımıza benzemeye çalışan bir yaklaşımı veya sığınmacı bir içselleştirmeyi düşünüyor,  ihtiyaç arz talep kavramlarını bile batının öğretilmiş kapitalist kültür egemenleri ile dillendiriyor, çağ karşısında fıtratla barışık hak ve adaleti esas alan bir örgütlenme işte budur diyemiyoruz. Ya da şöyle desem. Biz neden kendi gemimizi inşa edemiyoruz? Hz. Nuh’unyaptığı gibi. Biz kapitalist tüketim zihniyetini aşacak, insanlığa huzur ve mutluluk kaynağı olacak, hakkın ve hakikatin gözetildiği bir üretim - tüketim modeli konusunda neden kendimizi yetiştiremiyoruz? Cihad nedir sizce?

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.