Konya
24 Nisan, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.52
  • EURO
    34.80
  • ALTIN
    2428.7
  • BIST
    9708.26
  • BTC
    66107.29$

DEĞERLİ VE DEĞERSİZLER

20 Ekim 2021, Çarşamba 09:16

İnsan, yaşadığı sürece bir amaca hizmet ettiğini anlayacak. Doğru veya yanlış, inancı veya inançsızlığıyla amacı doğrultusunda yol alacaktır.

Kısa bir hayat ama onurlu veya onursuzca bir amaç peşinde koşmak. Onuruyla yaşayıp hakkı adaleti ve kul hakkını savunan da var, söyledikleriyle yaptığı çelişen, inancının gereğini yerine getirmek veya inançlıymış görüntüsü vererek, hak, hukuk, adalet ve vicdanı gözetmeksizin, hak yiyerek hayatını devam ettiren de var.

Ama insan nasıl olursa olsun, değeriyle veya değersizliğiyle öyle ya da böyle yaşayacak. Yaşarken de hayatına bazı insanlar girecek, kendi gibi veya kendine benzettiği ama benzemeyen maskeliler veya gerçek yüzünü ve değerini ortaya koyanlar veya koymayanlarla.  Bu hayatına girenlerden birileri alacak, birileri de verecek, birileri de çalıp kaçacak. Kimileri değerlidir değerini bilecek, kimileri de değerini bilmeden yaşayacak ama hepsi de bir şeyler öğretecek.

Hayatına giren o insanlardan kimilerini çok seveceksin, kimilerinden de nefret etmesen de pozitif enerji alamayacak ve uzaklaşmak isteyeceksin. Sevsen de sevmesen de, enerji alsan da almasan da, hepsinden ders alacaksın, hepsi senin için birer imtihan olacak. Her geçtiğin imtihanı başarıyla tamamlar ve elenmesi gerekenleri elersen, mutlu olacak, kendi değerin ortaya çıkacak, hayatının da değerlendiğini göreceksin.

Ama şunu bil ki, hepsi de senin içinde var olan, seni senden çıkarman için yardımcı olacak, iyi olanı da kötü olanı da görmeni sağlayacak. Bu sağlama, yanında tutacaklarını veya yol vermen gerekenleri görmen için birer araç olacaktır.  Senin için değerli olanlara sahip çıkacak olman, hayatını ve yaşayışını anlamlı kılacak. Her şey anlamlaşınca da kendi değerini bilenlere sahip çıkacaksın, bilmeyenlere yol versen de, acıyacaksın.

Hangisiyle beraber olduğun kendi değerini, onların yaşayış şekilleri de kendi değerlerini ortaya koyacak, sevincini ve acıma duygunu belirleyecek. Hepsi değerleri ölçüsünde şekillenecek ama ne gariptir ki, insan düşüncelere sığmayacak kadar değerli olduğunu idrak etmiyor, yaratılmışların en şereflisi olduğunu anlamıyor veya unutuyor, değerince yaşamayı düşünmeyecek kadar aciz bir durumla kendini değersizleştirmek için elinden geleni yapmaya gayret ediyor. İsteyerek ya da istemeyerek, bilerek ya da bilmeyerek.

Hz Mevlana, “İnsanın gerçek değerini söylesem, ben de yanarım dünya da! Fakat ne yazık ki değerini bilemedi, kendini ucuza sattı. İnsan, aslında çok değerli bir atlas kumaş iken kendini hırkaya yama yaptı” diyerek, insanın ne büyük bir varlık olduğunu ve değerini bilmediğini işaret ediyor.

Değerini bilen veya bilmeyen insan, her ikisi de varlığını farklı şekillerde sürdürüyor. Ama zaman acı gerçeği bir şekilde yüzlerine vurmaktan geri durmuyor. Değerini bilmeyen değersizleşiyor, bir güç karşısında onurunu hiçe sayarak bir mal gibi kendini ucuza satıyor, boyun eğiyor, elbisenin kendisiyken, kendini bir başka elbiseye yama yapıyor. Değerini bilense, eşrefi mahlûk olduğunu ortaya koyarken itibar görüyor, kendini satmıyor, gücün kimde olduğunu bilerek, fani âlemin egolu insanlarına biattan uzak, insanlık onuru ve insanlık elbisesiyle dimdik ayakta duruyor.

Gerçek değerini bilmeyen bazı farklı insan şekli de vardır. Bunlar da dünyevi ihtirası ve her şeye sahip olma egosuyla varlığını sürdürmeye çalışır, egosuyla insanlara üstten bakar. Kimi de kendi benliğinden habersiz, kendi değerinin farkında olmadan, gücünü hiçe sayarak güce tapıcılığa yönelir ve kendini değersizleştirip ucuz bir değere, bu ego sahiplerine boyun eğer. Bir anlamda, güce tapıcılık ortaya çıkar, kendi değerini bilmeyen insanlarda. Bu güce tapıcılık, insanın kendini ve inancını hiçe sayması ve kendi aklına, fikrine ve yaratılış gayesine muhalefet etmesi demektir.

İnsanın unuttuğu bir gerçek var ki, bu konakladığı âlemdeki yaşayacağı kısa zaman süre içerisinde,  köleleştirilen ve değersizleştirilen onurunun bu kadar ucuz ve basit bir menfaat için boyun eğecek kadar da basit olmadığıdır...

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.