Konya
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.38
  • EURO
    35.06
  • ALTIN
    2326.5
  • BIST
    9104.65
  • BTC
    70524.45$

D VİTAMİNİ VE COVİD-19 İLİŞKİSİ

05 Ekim 2020, Pazartesi 09:37

Tüm dünyayı ele geçiren Covid-19 hastalığıyla ilgili hergün farklı bilgiler elimize geçiyor. Bu hastalıktan korunmak için neler yapmalıyız? Nasıl beslenmeliyiz? Hangi besinler korunmada yardımcı oluyor?.. Gibi çeşitli sorular zihnimizde yer alıyor.

Son zamanlarda sıklıkla karşımıza çıkan D vitaminin hastalığa karşı korunmada yüksek etkiye sahip olduğu söyleniyor. Yapılan çeşitli bilimsel çalışmalar net olmamakla beraber kanda yeterli D vitamini düzeyine sahip bireylerin hastalığı daha kolay atlattığını gösteriyor.

4 mevsimin görüldüğü bir ülke olmamıza rağmen D vitamini eksikliği görülme oranı maalesef Türkiye’de oldukça fazla. Her 10 kişiden 9’unda D vitamini yetersiz düzeyde. Bu eksikliğinin temelinde, vücudun Güneş ışınlarıyla olan temasının azlığı yatıyor. Derimizde bulunan D vitamini öncü maddeleri, Güneş'in ultraviyole ışınlarına yeterli miktarda temas ettiği zaman vücut D vitamini üretebiliyor.

Yağda çözünen vitaminlerden biri olan D vitaminin vücuttaki eksikliği ise kanser, diyabet, kalp damar hastalıkları, romatizma, sedef, MS, raşitizm ve demans gibi birçok hastalığa zemin hazırlıyor.

İSKELET ve KEMİK SAĞLIĞINDA KİLİT ROL OYNAR.

- Kemiklerin sağlıklı ve dengeli büyümesinde önemli bir paya sahip olan kalsiyumun dostudur D vitamini. Yeterli miktarlarda vücuda alınmadığında kemik dokusunda bazı kayıplara yol açar ve osteoporoz riskini arttırır.

- Bağırsaklardan kalsiyum emilimini hızlandırır. Diyetle yeterli miktarda D vitamini alındığı zaman kalsiyumun emilme oranı yüzde 30-40 iken yetersizliğinde, bu oran yüzde 15-10'a kadar düşmektedir.

- Kandaki kalsiyum miktarı düştüğü zaman, böbreklerden ve kemikten kana kalsiyum taşınmasını sağlar. Böbreklerdeki kalsiyum geri emilimini arttırır.

KALP SAĞLIĞINI KORUR.

- Uzmanlar kalp krizini tetikleyen etkenlerden birinin de D vitamini yetersizliği olduğunu vurguluyor.

- Yapılan bilimsel araştırmalar; D vitamini eksik olan bireylerde beyin kanaması, kalp krizi ve kalp yetmezliğine yakalanma riskinin 2 kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Vücuda yeterli miktarlarda D vitamini alındığı zaman, bu gibi kalp rahatsızlıklarının oluşum riskinin azaldığı yine çıkarılan sonuçlar arasında.

DİYABETE KARŞI VÜCUDU KORUR.

- İnsülin duyarlılığını olumlu yönde etkileyen D vitamini, pankreastaki beta hücrelerinin uyararak insülin salınımını arttırır.

- Lenfositlerin çoğalmasını ve stokin üretimini azaltır.

HANGİ BİREYLERDE EKSİKLİĞİ DAHA SIK GÖZLEMLENİYOR?

Yapılan bilimsel çalışmalar çocuk, genç, yaşlı ayırt etmeksizin her yaşta D vitamini eksikliği yaşanabileceğini gösteriyor.

  • Fakat eve bağımlı yaşlılar,
  • bebekler,
  • bazı hamile kadınlar
  • tesettürlü bayanlar güneş ışığıyla daha az etkileşime girdiği için risk altında grup olarak değerlendirilebilir.

Vücuttaki D vitamini ihtiyacının yalnızca yüzde 10’u yiyeceklerle karşılanabilir. Besleme planınızda balık, yumurta sarısı ve peynir gibi önemli D vitamini kaynaklarına yer yoksa, vücudunuzda D vitamini eksikliği görülmesi mümkündür.

D vitamini değeri düzenli aralıklarla kontrol edilmeli, gerektiği taktirde doktor kontrolüyle dışarıdan destek alınmalıdır. Fazla miktarda alındığında toksik etki göstereceği unutulmamalıdır.

YETERLİ MİKTARDA D VİTAMİNİ ALMANIN YOLU NEDİR?

D vitaminin en iyi kaynağı Güneştir.

- Dört mevsimin yaşandığı ülkemizde, Kış mevsimi haricinde her gün 20-25 dk baş, yüz, avuç içi, kollar, ayak tabanları ve bacakların doğrudan güneş ışığına temas etmesi D vitamini alımının ilk adımdır.

- İkinci adım ise doğru beslenmedir. Besinler arasında en iyi kaynak balık yağıdır. Hergün 1 yumurta, 2 su bardağı süt veya yoğurt tüketiminin yanında haftada 1-2 gün balık tüketerek dışarıdan herhangi bir ek almadan yeterli miktarda D vitamine sahip olmak mümkün.

HANGİ SAATLERDE GÜNEŞE ÇIKILMALIDIR?

Sabah 10.30-16.00 arası ideal güneşlenme saatidir. Açık tenli insanların 15-20 dk, koyu tenli insanların ise 30-40 dk güneşlenmesi yeterli olacaktır.

En kısa zamanda en güzel şekilde bu zor günleri atlatmak ümidiyle..

Sağlıklı ve Mutlu Günler Dilerim.

Diyetisyen Rümeysa Özkan

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.