Konya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.56
  • EURO
    34.94
  • ALTIN
    2426.4
  • BIST
    9722.09
  • BTC
    64184.98$

CHP’de bişeyler oluyor…

12 Şubat 2019, Salı 08:17

Hem de çok değişik şeyler…

CHP Milletvekili Gürsel Tekin’i neredeyse hepimiz tanırız…

Sivri bir isim…

Bir açıklama yaptı…

Aday belirleme sürecinde yaşanılanlarla ilgili bir açıklama…

Geçtiğimiz hafta bir programları vardı CHP’nin 16 başkan adayının açıklandığı…

Hah işte o programda 16 başkan adayının arasında ciddi tepki çeken bir isim vardı…

O tepki çeken aday daha önceki bir açıklamasında, “Ben oraya seçime değil, ölmeye geliyorum. Bir daha bir tane başka partili araba görürsem, kendileri bilir, kendilerine mezar kazmaya başlasınlar” demiş ve rakiplerini tehdit etmişti.

Dolayısıyla tepki çekmesi de normal değil mi?

Bu olaylı isimlerin açıklandığı programın ardından Gürsel tekin bir açıklama yaptı ve "örgütün sesi olmalıyım" dedi ve aday belirleme sürecini eleştirdi.

Tekin de partisinde aday belirleme sürecinde liyakatın bir kenara bırakıldığını, şahsi yakınlığın öne çıkartıldığını söyledi…

‘CHP'nin görevi halkın değişim beklentisine öncülük etmektir. Halkta da örgütümüzde de ciddi rahatsızlık olduğu gözüküyor. 35 yıldır CHP ailesinin bir üyesi olarak halkın sesini ortaya koymak zorundayım’ diye giriş yaptı sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarına…

Ve eleştirilerine başladı;

CHP kültüründe kim CHP’ye bir oy fazla kazandırırsa o aday olmalıdır anlayışı hakimdir. Bugün CHP’nin oy kazanmasından ve başarısından başka ölçütler de devreye girmiş durumda. Adayların objektif kriterlere göre belirlendiğini söylemek mümkün değil’ diyerek…

Demokrasiden bahseden bir partinin, iktidarın ‘diktatörlük’ yaptığı iddiasıyla yergi göğü inleten bir partinin adaylarını objektif kriterlere göre belirlememesi saçma değil mi?

‘Biz liyakati savunan bir partiyiz. Liyakat ilkesinin her yere egemen olmasını isteriz. Ne yazık ki aday belirleme sürecinde bu ilkenin gereği de yerine getirilmedi. Liyakat ilkesi bir kenara bırakıldı, şahsi yakınlık ve tutum öne çıkartıldı’ dedi sosyal medyasından Gürsel Tekin…

Liyakatı savunup, liyakatsız aday belirleme sürecini eleştirdi bana göre ağır ama çoook doğru bir eleştiriydi…

İktidarı eleştirecek, diğer muhalefet partilerini eleştirecek ve eleştirdiğin şeyi sende yapacaksın…

Bu ne akla ne mantığa sığan bir şey…

‘Birçok ilde partimize ve vatandaşa başarıyla hizmet eden belediye başkanlarımız yalnızca olağanüstü kurultay talep ettikleri için yeniden aday gösterilmedi. Yine bazı illerde seçimi kazanabilecek seviyede halk desteği olan arkadaşlarımız aynı gerekçeyle adaylık dışında bırakıldı’ dedi mesela Gürsel bey…

Buradan benim anladığım koltuk kaygısı çook sıkıntılı bir durum…

Harbi koltuk kaygısı demişken, Deniz Bakal CHP’yi ne zaman bırakmıştı, kaç yıl geçti aradan, kaç seçim, kaç referandum geçti…

Nerdeeen nereye diyebileceğimiz bir gelişme var mı CHP’de?...

Atatürk’ün kurduğu parti Atatürk’ün mirasına ne kadar sahip çıkabiliyor?...

Herkes altında tuttuğu koltuğun sevdalısı…

‘Ne millet düşünen var ne vatan?’ diyecek kadarda değildir elbette ama bir çekidüzen şart değil mi?...

Kendi oturduğu koltuğu korumak adına kendine, seçmenine yazık ediyorlar diye düşünüyorum…

İktidar partisi mensuplarının tamamı, en tepeden en alta kadar ‘muhalefet yok’ diyor…

Bakıyorum da harbiden muhalif kesimi temsil edecek bir parti havasından çıkıldı…

Baksana muhalefette iken bile hatta her seçimde daha da güç kaybeden bir muhalefetken bile koltuk sevdası yüzünden bu durumlara gelindiyse, kazara iktidara falan gelseler, Allah göstermesin birbirlerini keserler herhalde…

Atatürk’ün hayatını açıp bir okuyun, nutkunu açıp bir okuyun da bir kendinize gelin Allah aşkına ey Anamuhalefet partisi…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.