Konya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    64066.537$

ÇEVRE VE PLASTİK TORBA

14 Temmuz 2021, Çarşamba 08:30

Bayağı bir eskilerde bezden yapılan çevre adında bir taşıma ürünü vardı.

Çevre cep mendilinden 3-4 misli kadar büyüktü.

Çarşıdan, mahalle bakkalından alış verişini yapan insanlar her zaman cebinde hazır bulundurduğu çevresini ortaya yayar, aldıklarını içine koyar sonra dört köşesinden de güzel bir şekilde düğümledikten sonra evinin yolunu tutardı.

Çevre oldukça sağlıklı bir taşıma ürünüydü.

Alınan her neyse onunla eve getirilirdi.

Aynı dönemde heybede hayatın vazgeçilmeziydi.

Yün ve pamuk iplikten dokunan heybeler iki taraflıydı.

Sırtına heybesini alan çarşı ve pazarın yolunu tutardı.

Aynı dönemde ince kıyılmış kamışlardan yapılan sepetlerde vardı.

Heybe ve sepet önemliydi.

Heybe ve sepet oldukça sağlıklı taşıma ürünleriydi.

Bir sonraki süreçte de file moda oldu. Ama file daha çok sosyeteydi. File garibanları pek sevmezdi.

File bugün de herkes tarafından biliniyor olmalı.

Filede oldukça sağlıklı bir üründü.

Elde ve koltuk altlarında taşınan kese kağıtları da vardı . Ayrıca heybelerin gözlerine ve sepetlere de konurdu içi dolu olan kese kağıtları.

Atatürk döneminde hayata geçirilen İzmit Kağıt Fabrikası ve Sümerbank Selüloz Fabrikası’ndan  sağlanan dev kağıt bobinlerinden farklı kilolar için  kese kağıtları yapılıyordu. Kese kağıtçılık  başlı başına bir meslek alanıydı.

Sözünü ettiğimiz  taşıma ürünlerinin  hepsi de sağlıklı olup yüzde yüz yerli ve milliydi.

Ancak her nesnenin olduğu gibi bunlarında bir kullanma süreleri ve ömrü vardı.

Çevre, heybe, sepet, file, kese kağıdı derken insanlık aynı vazifeyi yerine getirmek için plastiği buldu.

Plastik alternatif olmuştu.

Sadece bizim ülkemiz değil Avrupa ülkeleri ve Amerika plastiği alternatif olarak değerlendirdi. Hatta biz bu ülkelerden çok sonra ve 1990’lı yılların başında plastiğe yöneldik.

Plastikli hayatımız, plastik torbalarla yani poşetlerle başladı.

Sonraki yıllarda plastik tabak,

Plastik bardak,

Plastik çatal/kaşık.

Plastik araç/gereçlerin yüzlerce örneği var günümüzde.

En çok kullandığımız ise plastik poşetler.

Çarşıdan, pazardan, marketten her ne alınıyorsa plastik torbalarla evlerimize taşınıyor.

Kullanıyoruz ama plastik  hiç de sağlıklı değil. Ayrıca yüzde yüz yerli ve milli değil. Çünkü dışardan plastik çöp ithal ediyoruz. İthal ettiğimiz plastik çöpler geri dönüşümde poşet olarak, bardak, tabak, çatal, kaşık ve türlü türlü ürün olarak elimizde ve evimizde oluyor.

Plastik çöp ithalatını iki ay önce durdurmuştuk, iki ay aradan sonra yeniden başladık.

Demek ki bizim plastik çöpler ihtiyacımızı karşılamıyor.

Anlaşılan bu alandaki ihtiyacımızın karşılanabilmesi için daha çok plastik çöpe ihtiyacımız var.

Çünkü, plastik her yerde.

Çarşıda, pazarda, manavda, markette plastik.

Yakın geçmişte “az kullanılsın” düşüncesiyle plastik poşetler ücretlendirilmişti.

Halkımız “Poşette parayla mı olur?” dedi ve homurdandı.

Poşet parayla, homurdanma bedava.

Sen istediğin kadar homurdan marketlerde poşetin neye parayla verildiğini düşünmeden.

Poşeti bedava almak insan sağlığından daha önemli anlaşılan ya da poşetin ne kadar büyük bir bela olduğu iyi anlatılmadı halkımıza.

Plastik torba, plastik poşet daha çok geri dönüşüm ürünü.

Söz konusu ürünleri kendi plastik atıklarımızdan, çöplerimizden elde ediyorduk yetmedi.

Yeniden ithal etmeye başladık.

Avrupa’nın plastik atıklarından, çöplerinden poşetler  ve daha başka ürünler yaparak elimize alarak evlerimize getireceğiz.

İnsanlar daha çok sağlık sorunu yaşayacak.

Gelecek nesliler önemli sağlık tehditleri ile hayata başlayacak.

Öte yandan plastik atıklar doğamızı kirletiyor.

Plastik atıklar çevremizi, ormanlarımızı, sularımızı, topraklarımızı kirletiyor.

Topraklarımız kuruyor ve çölleşiyor.

Tehlikenin herkes farkında ama herkes rahat.

Plastikten yakamızı bir türlü kurtaramıyoruz.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.