Konya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.57
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2430.3
  • BIST
    9750.97
  • BTC
    64362.31$

Çanakkale Zaferinin Sonuçları (2)

26 Mart 2017, Pazar 11:19

Alman Mareşali Liman Won Sanders: “Bir asker  için mutluluk denen bir şey varsa, Türklerle omuz omuza savaşmaktır, diyebilirim. Fakir insanlardı; buğday kırığından yapılmış çorba en önemli yemekleriydi. Sağlıksız su içerlerdi. Çamur barınaklarda yatarlardı. Fakat en modern silah ve araçlarla donanmış düşmanlarına karşı aslanlar gibi savaşırlardı...

 

Bu insanların kalplerinde sadece ve sadece ulvi bir vatan sevgisi vardı. Ölüme, onlar  kadar gülümseyerek giden bir millet daha görmedim.” (1)

 

Çanakkale Zaferi kadınıyla-erkeğiyle bütün bir milletin zaferidir. Kadınlar da bu savaşta büyük kahramanlıklar göstermişlerdir. Binlerce Türk kadınından bir tanesinin öyküsünü “The Age” adlı bir Avustralya gazetesi 8 Eylül 1915 tarihinde yayımlamıştır. Buna göre; J. C. Davies adlı asker annesine yazdığı mektupta şöyle demektedir:

 

 “Vurulduğum 18 Mayıs günü keskin nişancı bir Türk kızı vardı. Güzel, iri yapılı ve 19-21 yaşları arasında görünüyordu. Günün uzunca bir bölümünde sürekli olarak ateş etti. Birçok adamımızı vurdu. Gün bitiminden önce Avustralyalı bir asker tarafından vurulunca gene de üzüldüm. Ölüsünü ele geçirdiğimizde yanında bir Türk erkeğinin cesedini bulduk. Kadının vücudunda 52 kurşun vardı. Bu savaş korkunç!” (2)

 

Gayeleri sadece mübarek vatanlarını, mukaddes değerlerini korumak ve bu uğurda gerekirse canlarını seve seve vermek olan insanlara Yüce Allah’ın yardımı yetişecektir. Kur’an-ı Kerim’de de bu vaat edilmekte ve şöyle buyrulmaktadır:

 

 “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz (emrini tutar, dinini uygularsanız), O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.”(3) Çanakkale savaşında da Cenab-ı Hak bu necip milletten yardımını esirgememiştir.

 

Bu konuda, savaş süresince ilginç olaylar yaşanmıştır. İşte bunlardan bir örnek:

Düşman gemilerinden atılan mermilerden biri Seyit Onbaşının tabyasına isabet eder. Müthiş bir gürültü ile cephanelik infilak eder. Erlerin çoğu büyük bir basınçla dört bir yana dağılır. 14 er şehit olmuştur, 24 er de ağır yaralıdır. Tabyada ilk kendine gelen Balıkesir-Edremit, Çamlık Köyünden Seyit olur. Az ilerisinde baygın yatan arkadaşı Niğdeli Ali’yi görür. Ona yardım eder. Kendine gelen Ali sorar:

-Arkadaşlar?

-Arkadaşlar mertebesini buldular. 14 şehidimiz, 24 yaralımız var. İşe yarar sen ve ben varız.

-Ya Gemiler Seyit?

-Seyit bir koşu Boğaz’a bakar. Bakar ama gözlerinde bir başka mana vardır. Seyit’in “Bana yardım et” der arkadaşı Niğdeli Ali’ye. Ama Ali o kadar halsizdir ki, elini bile kaldıramaz. Bu sefer kendi gider, 215 okkalık (275 kilo 600 gr) mermiyi kavrar.

 

 Öyle hırslıdır ve öyle kendinden geçmiştir ki, Seyit bir yandan tekbir getirir, bir yandan da mermiyi sırtlanır. Altı basamak çıkarır, namluya sürer. Mermi, Ocean’ın (İngilizlerin en büyük zırhlılarından) arkasında denize düşer. Bir daha dener, bu kez mermi geminin önüne düşer. Üçüncü kez mermiyi alır, altı basamak çıkarır. Bir yandan da dualar ederek namluya sürer. Mermi, ağır yaralı olan Ocean’ın güvertesine düşer. Niğdeli Ali gözlerine inanamaz. “Vurdun arkadaşım koca gemiyi vurdun” der. Seyit ise: “Allah’ın izniyle vurduk kardeşim” der. Gider bir zeytin ağacının altına oturur.

 

Albay Cevat Bey, akşam olunca birliğin olduğu yere gelir ve Seyit’in kahramanlığını duyar. Alman subayların  huzurunda tekrar mermiyi kaldırmasını ister, ama Seyit yerinden bile oynatamaz. Bunun üzerine şöyle der: “Düşman gemileri geliyor olsa yine kaldırırım. İnanınız, gemileri gördüğümde dünyayı bile kaldırabileceğimi düşündüm” der.(4)

 

 

Dipnotlar:

 

1-Mehmet CAN,Çanakkale Görülmeli,Tarih ve Medeniyet Dergisi,Yıl:Mart 1999,Sayı:60,s.5.

2-Çanakkale Şehitleri Tanıtım ve Araştırma Derneği,2004 Yıldönümü Yayını,İzmir2004,s.6.

3-Muhammed,47/7

4-İsmail BİLGİN,Türk Edebiyatı Dergisi,Yıl:Mart 2004,Sayı:365,s.63.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.