Konya
23 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2407.6
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66295.56$

ÇANAKKALE SAVAŞI GÜNLÜKLERİNDEN PASAJLAR-1

16 Mart 2015, Pazartesi 08:50
Mehmet Sinan Bey,  günlüğünün bir yerinde şun¬ları yazar: "Bittabi bu şerâit (şartlar) altında hareket etme¬nin ve hatta yaşamanın bile imkânı yoktu. Nitekim kolordu mıntıka¬sında harp ikinci plana düşmüş,  iaşe derdi ön safta bütün zi¬hinleri işgal etmiş bulunuyordu… karınları doyma¬yan efrâd (fertler, askerler) karınca yuvalarını kazarak tane bulmaya ve bul-dukları kemikleri ezerek (ve ebegümeci otu) yemekle sava¬şıyor, başıbozuk¬lar ise açlıktan ölen her nevi hayvanların leşlerini paylaşıyorlardı.”( ) Çanakkale Savaşları esnasında " Cepheden Cepheye"  is¬miyle günlük tutan muhariplerden,  Mümin Mustafa hatıralarının bir yerinde şöyle der: "…Ah bir damla sirke. Bir parça şeker ne enfes bir şeymiş. Dün¬yanın bu nefis gıdalarını görme¬sek,  kokusunu duymak da yetişir. Ah bir tabak sa¬lata!"O günkü ecdadımız ile bugünkü torununun hayat fel¬se¬fesi ne kadar farklı.  Çanakkale’de çarpışan askerlere verilen çok cüz’i miktar¬daki maaşı bile;“Tütünü ve ye¬meği bulduk¬tan sonra ne yapa¬cağız biz parayı” diyerek reddedenler olmuş¬tur.( ) Günlerdir boğazından hiçbir şey geçmemiş,  aç bir vazi¬yette savaşır¬ken ağır yaralanan Mehmetçiğe ekmek verdik¬lerinde şöyle de¬miş¬tir:“…Kardeşlerim şimdi benim bu ek¬meği yemem uygun düşmez. Ben bi¬raz¬dan öleceğim için bu ekmek zi¬yan olmasın (boşa git¬mesin). Gavurla çarpışan bir arka¬daş yesin de ona enerji olsun.” ( ) Giyecek hususunda da Mehmetçiğin çektiği sıkıntıları,  yaşa¬dığı im¬kân¬sızlıkları anlatan birkaç anekdot sunuyo¬rum: “…Bazı as¬kerlerin aya¬ğında iple tutturulmuş ça¬rıklar bu¬lunu¬yordu. Bazıları ayaklarına çaput bağlamıştı. Ki¬minin ayağı ise çıplaktı. 19. Tümen Kurmay Başkanı Yarbay İzzet¬tin (Çalış¬lar) 59. Alayın talimini izle¬diğini,  her taburda ayağı tama¬men çıp¬lak 50-60 asker gördü¬ğünü söyler.”( ) “Erat için istenen sayıda haki üniforma bulunama¬mıştı. Bu erler kendi giysileri ile hizmet etmek zorunda kalmış¬lardı. Birlikle¬rin büyük bir bölümü kaputsuzdu. Özellikle ayakkabı yokluğu du¬yuluyordu. Dayanıklı ayak¬kabı azdı. Eratın pek çoğu çarık giyi¬yordu. Bir bölümü ise daha peri¬şandı. Yalın ayak yürüyenler vardı. Çamaşır durumu da iyi değildi. Köyün¬den kentinden getir¬diği eşya,  kullanılmış ve yenilemek olanağı bulunamamıştı. Böy¬lece er,  yırtık ve acı¬nacak du¬rumdaki giy¬sisini iç çama¬şırsız giymek zorunda kal¬mıştı.”( )  Şu olayda ne kadar ibretli: İki taburu daha önce Anzakların karşısında tamamen şehit olan,  fakat Anzaklar’a geçit vermeyen "... 57. Alayın komu¬tanı,  Bombasırtının gü¬ney eteklerinden aşağıya baktığında çok garip bir şe¬kilde,  ara¬zide yayılmış küme küme be¬yazlıklar görür ve hemen tabur  komu¬tanını çağırarak sorar: "Bun¬lar ne?"Tabur komutanının cevabı ilginçtir: "Efendim,  onlar,  fecre az bir zaman kala emriniz ile hü¬cuma geçecek erlerimizin iç çamaşırlarıdır."( ) Onlar kendileri¬nin mut¬laka şehit olacakla¬rını biliyorlar ve yine bili¬yorlar ki, geride kalan,  düşmanla çarpışacak Mehmet¬çik kar¬deşlerinin çoğunun giyecek iç çamaşırı yok. Hiç olmazsa boşa gitmesin,  onlar giysinler diye ge¬ride bırakı¬yorlar.(Yazımıza yarın devam edeceğiz.)  Dipnotlar:1- Mülâzım Mehmet Sinan, “Harp Hatıralarım”, (Çanakkale-Irak- Kafkas Cephesi)      Hazırlayanlar: Hasan Babacan,  Servet Avşar,  Muharrem Bayar, Vadi Yay. Ankara 2006. s. 98. 2 -Harp Mecmuası,  Hazırlayanlar: Ali Fuat Bilkan, Ömer Çakır, Kaynak Kitaplığı,  İst. 2004, s. 142. 3 -Türk Dünyası Tarih Dergisinde yer alan Aydın Ayhan’ın Tespitlerinden naklen Mustafa Turan, a. g.e.s.125. 4- Yusuf İzzettin Barış, “Çanakkale Savaşları”,  s. 95. 5 -Binbaşı Muhlman, “Çanakkale Muharebesi”,  Çev. Alb. Halil Kemal, Askeri Matbaa,İst. 1927,  s. 4. 6 -Necdet Muallimoğlu,“Düşünen İnsana Hazire”,Şahsi Basım,İst.1996,s.1106.Yeni Düşünce Dergisi,sayı 7,      1981,  a. g.  yazı dizisi.    

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.